bugün

oyuncularla ilgili birkaç ipucu; montajelemanının eline bir adet kutu bira tutuşturun, sahanın dış köşesine birini oturtun, o orada alem yapsın, montaj yanından ayrılmaz zaten. salcaya besiktaştan bahsetmeyin sakın, delgado filan hatırlatıp gaza getirmeyin, mümkün olduğunca unutturun bu türden şeyleri. yawuza top geldiğinde vurgulayıcı bir tonla "aman iyi vurur" gibisinden gaz cümleler sarfedin. deneyin, etkili olacaktır. *

edit: ferrolede geliyormuş. o zaten müzmin sakattır, büyük ihtimalle ilk devreden sonra kasıklarını tuta tuta oyuna devam edecektir. ama beşiktaşlıdır dikkat gerektirir, ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
(bkz: dev maça saatler kala)
an itibariyle dış dünyadan irtibatımı kesip maç saatini bekleyeceğim zirvedir... korkulsundur benden... zira formumun zievesindeyimdir... fuleli koşularımla rakip defansı yıpratacağımdır... ustalık isteyen bitirici vuruşlarım kalecilere bela olacaktır... ancaaaaak, bi daha asla kafa topuna çıkmamdır... * *
sağından atıp solundan geçeceğim zirve.. *
5 gol atıp, 4 gol pası vererek yıldızlaştığım zirvedir.
18-12 galip geldip,8 golle gol kralı olduğum maçtır.
salca nın geçen haftanın aksine parladığı bir maçtı.hücumda iyi anlaşıp golleri birer birer sıraladık.
defansımız top geçirmezken, amd kalede devleşti.herkezin gol diye beklediği şutu nerden çıktığını anlayamadığımız eliyle şak diye kurtarması seyirciden büyük alkış aldı.
montajelemani ve can in cabalari yeterli olmayınca maçı rahat bir şekilde kazandık.
don santino corleone in her maç sakatlanma hadisesi bu maçta tekrar etti.amd tarafından tekrar sakatlanan don santino corleone, yeşil sahalardan ayrılmak istemiyorum mesajı vererek maça kaldığı yerden devam etti.
zall in defansta tek başına kevin ve salca ikilisini durdurma çabaları da boşa çıkmasına ragmen iyi bir maç çıkarttığı aşikardır.
maçın normalde 1 saat sürmesi gerekirken, eksik adam oldugu için halı saha sahibini maçta oynatmamız bizim için maçın 2 saat sürmesine neden oldu.
kötü oynayanın olmadıgı maçta, hakedenin kazandığı zevkli bir maç oldu.
maç sonrası dağ eteklerinde içilen biralara don santino corleone nin ben nasıl 1. nesil olucam serzenişleri eklenince polisler geldi ve boşaltın burayı ikazları üzerine gün bitmiş oldu ve herkez evlerine dağıldı. * *
büyük bir mücadele örneği göstermiş fakat mağlup olmuş bir takımın vakur oyuncu olduğum zirvedir... defans ileri hat blokları arasındaki bağlantıları eksik kurmamızdan ve son vuruşları cömertçe harcamamızdan kaynaklanan bir yenilgi yaşamızdır... amd tarafından ilk yarının sonlarında, sol diz iç çapraz yan bağlarımın esnemesine sebebiyet verecek tekmeye mağruz kalmam performansımın ancak yüzde kırkını sahaya yansıtmamı beraberinde getirmiştir... vurduğum toplar, ikisi hariç onlar gol oldu zira, dağlara taşlara gitmiştir... ferrole nin yaptığı klas ortaya kalabalık rakip defans arasından yükselip vurduum kafa üst direkte patlayınca moral motivasyonumu tamamen kaybetmişimdir... can ın ön liberodaki çabaları, montajelemanı nın ofansif orta saha tarzındaki çabaları ve çapraz koşuları, zall defanstaki çırpınışları, ferrole nin sağdan soldan kestiği muz ortaları, max cady nin ara pasları galibiyete maalesef yetmemiştir... artık klasikleşen deyişle, önümüzdeki maçlara bakıcaz... maçtan sonra yapılan artık gelenekselleşen dağ yolu bira içeriz biz muhabbette ederiz zirvesi keyiflere keyif katmıştır... iki birayla güzelleşmem hariç her şey yolunda gitmiştir... herkese çok teşekkür ederimdir...
sözlük ortamında oynanan ve galibiyet serisine devam ederek 5. kez oynadığım takımın kazandığı maç. * *
bursa sinema zirvelerinde millete abilik taslayan don santinonun kurtardığım golden sonra birden durulduğu içine kapandığı hayata küstüğü zirvedir.
telefonla yazlığımdan çağırıldığım * fakat maçın oynandığı saatlerde denize karşı biramı yudumlayarak gitarımı çaldığım için teşrif edemediğim zirvedir. 6.sında ensenizdeyim. ona göre...