bugün
- arkadaşlar biri var14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak9
- bik bik moderatör olsun12
- anın görüntüsü17
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı13
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- kent lokantası niye bedava değil demek21
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- karınıza range rover alır mısınız22
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
100 yaşında sözlük yazarlarımızın olduğunu görebileceğimiz başlık.
--spoiler--
Büyük Taarruz'dan evveldi. O zamanlar beni sık sık yanlarında gezdirirlerdi. Bir gün hocalar ve askeri erkan çadırında toplandık. Tabii sureti mahsusa da davetli olarak Hepimiz yerlerimizi aldıktan sonra şu suali sordular.
--spoiler--
vay be! atatürkle çadırda oturmuşluğu olan yazar var aramızda! *
--spoiler--
Büyük Taarruz'dan evveldi. O zamanlar beni sık sık yanlarında gezdirirlerdi. Bir gün hocalar ve askeri erkan çadırında toplandık. Tabii sureti mahsusa da davetli olarak Hepimiz yerlerimizi aldıktan sonra şu suali sordular.
--spoiler--
vay be! atatürkle çadırda oturmuşluğu olan yazar var aramızda! *
büyük çoğunluğu kemalistler tarafından uydurulmuş hikayelerdir.
Atatürk yabancı bir ülkeden gelen devlet adamını karşılamak için yola koyulur. Karşılama yerine vardığı sırada, devlet adamının arabası gözükür. Tam arabadan inerken devlet adamı takılır ve yere düşer. Hemen kalkıp ellerini temizler ve üstünü başını siler. Düştüğü için ülkemiz sorumluymuş gibi bir tutum sergiler. fakat ulu önder Atatürk hafif bir tebessüm ile;
- '' burası Türk toprakları tertemizdir. Silmene bile gerek yok '' der.
- '' burası Türk toprakları tertemizdir. Silmene bile gerek yok '' der.
ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum, biz ölene kadar yerimize yeni askerler ve yeni kumandanlar yetişecektir...
(bkz: ibretlik kemalist hikayeleri)
"Büyük Taarruz'dan evveldi. O zamanlar beni sık sık yanlarında gezdirirlerdi. Bir gün hocalar ve askeri erkan çadırında toplandık. Tabii sureti mahsusa da davetli olarak Hepimiz yerlerimizi aldıktan sonra şu suali sordular:
- Şer-i şerif (islam dini hukuku) üzerine verilen fetvalarda tarik (yol) bir midir?
Biz kumandanlara, kumandanlar bize bakıştık.
Mustafa Kemal, sualini daha basitleştirdi:
- Yani dinin en büyük mümessili, bir dini mesele hakkında iki türlü fetva verebilir mi?
Evvela kumandanlar cevap verdiler:
- Hayır
Biz cevap verdik:
- Hayır
O zaman hepimizin yüzüne baktı ve gayet sakin olarak:
- Nasıl oluyor da istanbulda istanbul Hükümeti;nin Şeyhülislamı benimle hepinizin idamına fetva veriyor da, Anadolu;daki din mümessili aksini iddia ve ispat ediyor.
Hepimiz susuyorduk. Mustafa Kemal son sözü söyledi:
- Din ile dünya işlerini ayırmalıyız"
(bkz: laiklik)
- Şer-i şerif (islam dini hukuku) üzerine verilen fetvalarda tarik (yol) bir midir?
Biz kumandanlara, kumandanlar bize bakıştık.
Mustafa Kemal, sualini daha basitleştirdi:
- Yani dinin en büyük mümessili, bir dini mesele hakkında iki türlü fetva verebilir mi?
Evvela kumandanlar cevap verdiler:
- Hayır
Biz cevap verdik:
- Hayır
O zaman hepimizin yüzüne baktı ve gayet sakin olarak:
- Nasıl oluyor da istanbulda istanbul Hükümeti;nin Şeyhülislamı benimle hepinizin idamına fetva veriyor da, Anadolu;daki din mümessili aksini iddia ve ispat ediyor.
Hepimiz susuyorduk. Mustafa Kemal son sözü söyledi:
- Din ile dünya işlerini ayırmalıyız"
(bkz: laiklik)
Ata'mız diğer ülkelerin cumhurbaşkanlarını bir gün yemeğe davet eder. Yemek esnasında fransız cumhurbaşkanı bir Türk kahvesi ister. Aradan zaman geçtikten sonra uşak türk kahvesini getirir ve tam getirirken kahveyi fransız cumhurbaşkanı'nın üstüne döker. O sırada kibirlenen ve sinirlenen cumhurbaşkanı küçümseyici gözlerle uşağa bakar. Buna ata'mız çok sinirlenir ve der ki;
- Ben onun adına sizden çok özür dilerim. Bu millete, herşeyi öğrettim fakat uşaklık yapmasını bir türlü öğretemedim.
- Ben onun adına sizden çok özür dilerim. Bu millete, herşeyi öğrettim fakat uşaklık yapmasını bir türlü öğretemedim.
güncel Önemli Başlıklar