ugg ve tayt giyip karda dolaşmak

akıl karı olmayan iştir.

bugün mağazalara bakına bakına iniyorum, avcılar meydanından sahile doğru** soğuktan beynim uyuşmuş sanki mnakoym hiç birşey düşünemiyorum. düşüp millete daşşak konusu olmamak için çabalıyorum sadece. en nefret ettiğim şeydir insanların içinden bana gülmesi, biliyorum yani biri düşse bende gülerim.

neyse sittir et. yerde ki buzlara basmamaya dikkat ederken bir anda dikkatimi başka birşey çekti. aynı filmlerdeki klasik çekimler gibi, bacaklardan yukarıya doğru süzdüm kızı ve gözlerime inanamadım. abartmıyorum lan bildiğin tayt giymiş kız ya tayt! altında da ugg pıtır pıtır yürüyo.

ulan ben 90 kiloyla donuyorum, narin kıllarım soğuktan kırılıyo. bu kız hangi zihniyetle öyle dolaşıyo lan. kim ısıtıyo bu kızları, biri bunu bana anlatsın!

edit: imla

--spoiler--
kim ısıtıyo bu kızları biri bunu bana anlatsın!
--spoiler--

sorusunu sordurabilir adama.

(bkz: bunların işediği yerden 1 hafta duman çıkar)

(bkz: kadınların yüzde 30 u yağdır)

ugg'ları sırılsıklam olduktan ve içerisine deli gibi su aldıktan sonra af buyurun mıçı donacak kişidir.
(bkz: bu tayt dediğin iç donu gibi bi şey mi)*

kızılayın sponsorluğunda dağıtımı yapılan bir ayakkabı trendidir.

(bkz: eşşeğe altın semer vursan eşşek yine eşşektir)

içimde krem rengi yün içliğim üstüne yeşil kadifem, üstümde yün atlet içimde üstünde tişört üstüne yün kazak üstüne kalın mont atkı bere eldivende cabası olarak, hareket edemeyecek hale getirdiğim bünyemle bakkala kadar gidecektim. mınakodumun eskişehir soğugunda yolda yürümeye cesaret edemezken ben ve bu kadar kalın çıkarken, onu gördüm. karşıdan salına salına geliyordu. final haftasının yeni bitmiş olması sebebiyle saçlarım çürümüş(duş alamıyorum çünkü vaktim yok (bkz: mühendislik öğrencisi)), yüzümün rengi solmuş, ne bir allık ne bir makyaj yapmışım kaç gündür. bertaraf haldeyim. karşıdansa o geliyordu. altın sarısı bakımlı soğuga karşı dayanan maşalı saçları, yüzünde fondotenden maskesi,allığı göz makyajı, elinde iri ve aksesuar olarak içinde ne olduğuna dair fikir yürütmek istemedigim büyük çantası, poposuna kadar bir gömlek dekolteli ve altında tayt altında da ugglar. lan dedim. kendime. erkek olsam kendimi muhtemelen tercih etmezdim. bu ne hal lan.hilkat harabesi görse seni haline şükrederdi. git eve güzel güzel cici bici giyin. çıkar şu yün içlikleri. o montla zaten ayı gibi görünüyorsun. şişman diycekler sonra. allık mallık sür iki boya at surata. sonra dedim ki aman be ya hava soguk. kış gelmiş. ne güzel olcam. kendime güzelim. gözü sevdigimin tikisi depresyona sokuyordu az kaldı beni. kendimi paspallığın dibine vurmuş hissettim. ki aslında da öyleydim. sigaraynan ekmegi alıp bakkaldan eve geldim. yün içliklerimi sevdim. yemişim seksapalitesini.

tanım: sizi hali hazırda hemen depresyona sokabilecek tiki kızların kış modasına uygun hareket etmesidir. aman allah korusundur. uzak durulasıca.

ikoncangillerin yeni modası. ugg az da olsa amacına hizmet etti belki. ama tayt...
yeni başlayanlar için tayt:
(bkz: tayt)

(bkz: ugg ve mayo giyip plajda dolaşmak)*

sonucu için,

(bkz: sikerler hacı)

zengin züppelerin şortla dolaştığı, zengin kızların ugg, tayt, don, mini etekle felan dolaştığı gerçeği. efendim paraları çoktur, akılları yoktur. asıl kıro bunlar bu mal tiki kesimi. mallıktan ileri gidemiyorlar.

ağır tahrik kokan hareketlerdendir. aslında tayt giyen yerleri de ağır tahrik kokar, mis! ve insanı zorla azdırmak maksadı taşır.

gölgede 300 derece bir ağustos gününde ugg giymekten daha abes olamayacak durumdur.

"sürü dışı davranınca kendimi güvende hissetmiyorum, yazık bana" cümlesinin kıyafet olarak dışavurumu.

bir erkek icin imkansiz,bir bayan icin ise PARADOKS !

ugg psikolojisi; ugg giyince tayt giymek zorundasın.