bugün

ulusalcılara, sola ihanet ediyor dedik, solcu saymadık onları. lise yıllarında, ikizkenar üçgenin alan hesabını ezberlemek yerine seninle karanfiller dağıttık sokaklarda, özgürlük, barış ve demokrasi için.

ufuk abimin entelektüel duruşuna, televizyon izlemeyip bolca kitap okuyan hayat tarzına, karizmatik gri saçlarına, dudağına dökülen solcu bıyığına diyecek hiçbir şeyim yok. sonuna kadar da kaliteli bir adam, hala!

ama güzel abim, biz ulusalcılara kaydırırken, senin kürt milliyetçilerinin peşinden gitmene; onların seviyesiz, içi boş, tahrik ve taciz dolu siyasetini alenen desteklemene ne demeli?

şimdi senin perinçekten, baykaldan, vural savaştan, erol manisalıdan, onur öymenden ne farkın kaldı?

türk milliyetçiliğinin peşinden koşan solcular, solcu değildi de kürt milliyetçiliğinin bayrağını taşıyanlar solcu mu kalır sence? üstelik şuan bu ülkedeki en ayrıcalıklı, ezilmeyen halk kürt halkıyken.

yakışmadı ve artık ufuk abim, sen de bozulan solculardansın bizim için!
ufuk uras'ın "sol"a düşünsel ve bilimsel anlamda katkıda bulunduğu ve başarılı bir bilim adamı olduğu bir gerçek. fakat azınlık hakları maskesi altında, solun öncelikle karşısına dikilmesi gerektiği, bünyesinde; ahmet türk, hüseyin kalkan, kutbettin taşkıran, tahir kahramaner gibi feodal beyleri, mehmet nezir karabaş, sırrı sakık gibi beyaz kürtler'i barındıran, politik/etnik kürt milliyetçiliği güden DTP ile kolkola girmesini asla anlayamayacağım. Kürtler'in göreli özgürlüklerini savunmak anlamında, günün koşullarına göre bu kişiler ile koyun koyuna girmişse Ufuk Uras, hem samimiyetinden şüphe ederim, hem de bunun meşru olmadığına inanırım. Günün koşullarına göre hareket etmek herhangi bir politikacının işi olabilir; Yunanlar boş yere çok yüzlülük olarak tanımalamamışlar bu mesleği yüzyıllar evvelinde. Fakat, insanlığın ve Türkiye'nin aradığı, ihtiyaç duyduğu dürüst politikacı/sosyalist profiline bu haliyle uymayacaktır Ufuk Uras. Öyle ki; günün koşullarını değerlendirdiğimizde Hitler'i, Franco'yu, Salazar'ı, stalin'i, Mussolini'yi de bu meşruiyetler kapsamında aklayabiliriz ve hatta aklanabilmiş ki kendilerine öyle ya da böyle halen taraftar bulabilmekteler. O halde; koşullara göre omurgasızca hareket etmek değil, icraatler önem arz etmekteymiş.

dayansam kapısına da, ab fonlarından üç kuruş talep etsem diyorum, sigaram bitti yine abına koyim.

haa, bi de şu var üzerinde düşünülmesi gereken (bkz: attila ilhan/#2457872)
politikanın ne olduğunu ufaktan anlamaya başladığım uzun yıllar öncesinden beri ülkemiz siyasi arenasında gördüğüm en ilginç ve (olumlu anlamıyla) en nevi şahsına münhasır kişiliklerden biri. ne yazık ki hiç şansı yok. çünkü ülkemiz gerçeğine göre siyaset yapmayı bilmiyor ya da bunu seçmiyor. fazla iyi ve fazla ilerde. bu da onu ne yazık ki uzakta ve kenarda bırakıyor.
ilk derste şöylece bir soru yöneltmiştir amfiye *

şu an rüya da olmadığınızı nasıl açıklarsınız,ben rüya da değilim şu şu nedenlerden dolayı.. açıklayın bakalım

ancak amfi den ses çıkmamıştır..
baskın oranla birlikte seçilmesi halinde mecliste geriye kalan 548 kişiden çok daha iyi performans göstereceklerine, kamuoyu oluşturacaklarına, emekçi, ezilen, dışlanan insanların sesi olacaklarına adım gibi eminim...
içi boş deniyor da merak ettim şimdiye kadar kaç milletvekili dinlediler ve kaçı ufuk uras la baskın oran kadar birikimli ve yetkin... heaa bi de içi dolunun kriteri ne kuzum?
vizelere formalite icabı gireceğimizi, asıl notlarımızı yapacağımız ödevlerden alacağımızı söyleyen - ödevimiz kendi kitabı olan alternetif siyaset arayışlarınıeleştirmek ki sınava girmek bence daha kolay - üniversiteye yakışan, keşke bütün hocalar böyle olsa dedirten, dersleri kaçırılmaması gereken hocamız.
ilk defa bir seçim ertesi sabahı mutlu uyandım. ilk defa söyledikleri sesime ses olacak birisini göreceğim o çatı altında. ilk defa oyum mecliste temsil edilecek. türk solu/sosyalizmi adına uzun yıllar sonra atılmış şeref sayısıdır uras. 'bir umut'tur bizim için, başka alternatifler de olduğunu görmesi adına sol seçmen için önemli bir örnektir.
kendisini meclise taşıyan bir seçmeni, ona aşağıdaki mektubu yollamış.

Sayın Ufuk Uras,

Sol görüşlü bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.

Bugüne kadar CHP, DSP, iP, ÖDP, SHP ve TKP dahil olmak üzere farklı sol partilere oy verdim.

Bu kadar parti gezmemin nedeni aslında hiçbir partinin benim görüşlerimi tam anlamıyla yansıtmamasıydı.

2007 milletvekili seçimlerinde ise son ana kadar CHP ve sizin aranızda kararsız kalıp, son anda oyumu size verdim.

Kararımda, seçimlerden önce gazetelere verdiğiniz, 'Ne şeriat ne darbe'; sloganlı ilan etkili oldu.

Çünkü antimilitarist eğilimimin yanında, irtica tehlikesinin de farkındaydım.

Yani umudum darbede değildi; ama şeriat da istemiyordum.

Sizin de irticaya karşı tavrınızı bu anlamda net bir şekilde ortaya koyduğunuz düşüncesi ile sandık başında tercihimi sizden yana kullandım.

Meclise girdiğinizde çok sevindim.

Ancak o günkü sevincim, yalnızca o güne sıkışıp kaldı. Aradan 2 yıldan fazla zaman geçti.

Bu süreçte sizden ne irticaya karşı bir girişim, bir demeç duydum; ne de Türkiye'deki gelir dağılımı bozukluğu vb. sosyalist kaygılarla bir çabanıza tanık oldum.

Bu geçen 2 yıldan fazla sürede aklımda kalan; örneğin, ilker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunmanız ya da demokrasi adına AKP'ye açılan kapatma davasının yanlış olduğu vb. demeçleriniz.

Her şeyin yeri ve zamanı olduğunu düşünüyorum.

Bugün Türkiye'nin laik cumhuriyet rejimi, her tür irticai eylemle çevrilmiş durumda.

THY, TRT, TÜBiTAK vb. pek çok devlet kurumuna, konu ile ilgisi olmayan kişiler sırf imam hatipli ya da siyasi görüşü uygun diye getiriliyor.

PKK'lı teröristlerin ayaklarının altına kırmızı halı serilirken, ülkenin akademisyenleri, yazarları, politikacıları, hukukçuları, gazetecileri terör örgütü üyesi suçlaması ile ülkenin dinamikleri olmaktan alıkonulmaya çalışılıyor.

TSK, yargı gibi kurumlarsa artık son hedefler.

Böylesine kritik bir dönemde TSk'nın, genelkurmay başkanlarının hataları ile uğraşmak; bana, temelinde sorun olan bir binaya fayans döşemeye çalışmak gibi geliyor.

Demek istediğim tabii ki tüm yanlışlıklarla hep birlikte mücadele edelim. Ama bunu Türkiye üzerinde planları olan dış kaynaklı emperyalist sivil darbe girişimcilerinin ekmeğine yağ sürme pahasına yapmayalım.

Kaldı ki hakkında suç duyurusunda bulunulması gereken bir genelkurmay başkanı varsa, bunun kim olduğunu siz de gayet iyi biliyorsunuz.

Uzun lafın kısası vermiş olduğum oydan dolayı pişmanım.

Mehmet AKTULGA * *
seçilemeyecek bile olsa 22 temmuzda oyumu büyük bir gönül rahatlığıyla vereceğim siyasetçi demeye kıyamadığım bağımsız milletvekili adayı güzel insan.*
hocam olması nedeniyle sıksık sohbet etme imkanı bulduğum,öğrencilere karşı sevgi dolu,anlayışlı,hoşgörülü,türkiye sevdalısı güzel insan.
ufuk uras şu anda türkiyenin ihtiyacı olan gerçek solun bu alandaki tek temsilcisidir.özgürlükten,eşitlikten,ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan yana olan diğer çakma solcular gibi amerika ve ab peşinde koşmayan,faşizme,şeriata,darbeye tümüyle uzak olan gerçek düşünce insanıdır.
türkiye'nin ufuk uras ve onun gibi insanların önderliğinde bir sol harekete ihtiyacı vardır.
hakkında ne dense boş adamı.

yahu şu herif ciddiye alınıyor ya hala gerçekten içler acısı. güzel ülkemin güzel sağcılarına, güzel solcularına yazık yahu. çıkmış bir de hdp gerçek muhalefettir falan diyor. yesinler hdp'ni. senin içinde bulunduğun bir oluşum anca ve anca chp'ye muhalefet yapar sayın uras.
şimdi duymak istiyorum, ufuk hocadan, pkk bir terör örgütüdür cümlesini.
emekçiyim, demokratım diye diye bu ülkeyi bölmek isteyenlere, kol kanat geriyorlar.
hiçbir ülkede yoktur ki, bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, okullarında okumuş bir zihniyet kendi devletine, kendi vatandaşına kurşun sıksın.
azınlıkları korumak istiyorsan, almanya'daki yurttaşlarımızla ilgilenebilirsin. ama bu ülkede ne ermeniler ne de kürtler azınlık değildir. hepimiz aynı nüfus cüzdanına sahibiz.
pkk ise, azınlık değil, bir terör örgütüdür. eğer pkk ya terör örgütü diyemiyorsan, barzani'den ve talabani'den zerre kadar da farkın kalmaz.
yeni harman dergisine şöyle demiş vakti zamanında:

- seda sayan ı niye sevdiklerini anladığım gün bu memleketi anlarım.!
dtp'nin grup kurmasına yardımcı olurum dedikten sonra katıldığı şu anda adını hatırlayamadığım programında sn. erol mütercimler kendisine şu soruyu sormuştu; ''peki dsp'nin grup kurma durumu olursa yardımcı olur musunuz? sonuçta onlarda sol parti''

kürtçü-komünistlerle bizim bazı sosyal demokrat dostlarımızın çok sevdiği ve hatta şu ölüm kalım seçimlerinde akp'nin önünü tek başına kessin(!) diyerekten oy verdiği sayın bay ufuk uras bu oldukça masum ve normal gözüken soruya, bir anda ses tonunu değiştirerek ''benim katılacağım parti ab'ci, abd'ci, imf'çi olamaz'' diyerekten kasıntı bir cevap verdi.

bu açıklaması ile anlaşıldı ki dsp ab'ci, abd'ci, imf'çi, yani küreselci, mandacı, ikinci cumhuriyetçi ama buna karşılık dtp yurtsever, bağımsızlıkçı, amerikan karşıtı. yedi düvelden destek alarak terör yaratan örgütün siyasi kanadına atfedilen vasıflara bakın. amerika'nın ve avrupa'nın kucağına oturanlar yurtsever gözükmeye çalışmıyorlar mı vallahi çok komik oluyorlar. işte çok övdüğünüz, saygı duyduğunuz dahası gidip oy verdiğiniz sayın bay ufuk uras. bence bu tür adamlardan mecliste daha çok olmalı. o zaman akp den kurtuluruz kesin.
istanbulda oy kullanacak olan her tanıdığıma, oy vermesini önerdiğim milletvekili adayı. cihangir'e her gidişimde sokakta, bakkalda, cafelerden birinde bi şekilde gördüğüm, sadece cihangir semti oy verse yeter dediğim insan gibi insan.

edit: 1. bölgeden adaymış yani cihangirliler oy veremiycek kendisine yani görev karşı kıyıdaki güzel insanların.