bugün

ege bolgesi sinirlarindadir.
erkek ev hizmetlisidir.
cocuk anlaminda da kullanilir.
karadeniz bölgesinde bir hitap şekli (ha uşaklar).
filmlerdeki default katil. film boyunca efendi efendi hizmet eder. filmin sonunda ne halt olduğu ortaya çıkar, evdekileri sırayla doğrayıp bahçeye gömdüğü anlaşılır.
üniversitede okumakta oldugum il. diger sehirlere yakın olması yönünden lise arkadaslarıyla bulusma noktası olabiliyor denizli 160km, izmir230km, eskisehir 4saat sürüo walla kac km bilmiom, ankara 310km vs vs vs
ayrıca türkiyede karı-koca aldatmalarının yaşanma olasılıgı en yüksek illerinden biriymiş...
bu sene izmir fuarının onur konuğu olan il.
Batı Anadolu da iç Ege olarak adlandırılan bölgede yer alan bugünkü Uşak ın antik kaynaklara göre ilk adı Temenothyrai dir . Son araştırmalar Uşak ve çevresinin m.ö. 5 binden itibaren iskan edildiğini göstermiştir . Özellikle Bronz çağında bu yerleşim daha açık şekilde görülmektedir. 1071 den sonra yöre zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiştir . 1176 yılında Selçuklu Sultanı 2. Kılıçarslan ile Bizans imparatoru Manuel Komnenos arasında yapılan Miryakefalon(Kumdanlı) savaşı sonucunda Selçuklulara geçmiştir .
Cumhuriyet döneminde ise , Osmanlı devrinde Hüdavendigar Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir kaza olan Uşak , 20 Nisan 1924 tarihli 491 Sayılı Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile yapılan idari düzenlemede yine Kütahya Vilayetinin bir kazası olarak kaldı.Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapısı içinde Banaz , Sivaslı , Karahallı ve Ulubey Nahiyeleri Uşak Kazasına bağlandı . 9 Temmuz 1953 tarih ve 6129 Sayılı kanunla vilayet haline getirilen Uşak a , Manisa ilinden Eşme ilçesi bağlandı . Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi.
plakası 64 olan il.
başkanlığını sedat laçiner denen adamın yaptığı bir stratejik araştırma kurumu

(bkz: http://www.usak.org.uk/)
bir panait istrati romanı...
illerini ziyarete gelen uzaylılara pek de dostça davranmayan insanların olduğu bir şehir.
(bkz: ben bugün uzaylı taşladım)
cocuk yerine kullanilan kelime.
1953'te kütahya nın bir ilçesi olmaktan çıkıp da bir il haline gelene kadar adı aslında 'uşşak', yani 'aşıklar' olan ilimiz.
pek çok yerden en sık ulaşım seferleri 'uşak-egemen turizm' (yalnız isme dikkat, uşak ama egemen ) tarafından sağlanan, iş için birkaç kere gittiğim, arada nasıl vakit geçireceğimi şaşırıp acayip sıkıldığım küçük bir şehir işte.
eski adı uşşak olan -ki sanıldıgının aksine "aşıklar" değil "aşıklar şehri" anlamına gelir- ege bölgesinde sanayisi oldukça gelişmiş olan küçük bir ilimizdir. 5 adet ilçesi bulunmaktadır. Bunlar;
banaz
eşme
sivaslı
ulubey
karahallı

tarhanası, el dokuması halıları bi de kızları * meshurdur.
Dünyadaki battaniye ihtiyacının 4 te 1 ini bu şehirdeki fabrikalar karsılamaktadır.
Dünyanın en büyük 7. anıtına sahiptir.
Dünyada para ilk bu ilimizde basılmıştır.
ilk şeker fabrikası yine burda kurulmuştur.
en cok göç alan illerden biridir.
en cok göç veren illerden de biridir. (bkz: geldikleri gibi gittiler)

bonus track: haydar dümen de uşaklıdır (bkz: ne mutlu uşaklıyım diyene)
memleketimin bağlı olduğu iç ege bölgsinde bulunan küçük ilimiz. ayrıca nüfusuna oranla en fazla özel arac bulunduran, fuhuş oranıyla da türkiye de ön sıralardan yer edinmiş bir ildir. bunun yanında dünyanın ikinci büyük kanyonuna sahip olan ulubey gibi de bir ilçesi mevcuttur. eşme, banaz ve karahallı da ilçeleri arasındadır.
USAK
Deri, Kilim ve Battaniye Sanayii, Seker Fabrikasi (Turkiye'deki Ilk Seker Fabrikasi ), Akse Camligi, Hamam Bogazi Sifali Sulari ile meşhurdur.
- ankara ile mesafesi yaklasik 5 saat.
- ayni gun icinde ankara - usak, usak - ankara yapabiliyorsunuz. (deneyimle sabittir. malum insanoglu yolcu misali)
- bilet satan cocuga kadar herkes esprituel, guler yuzlu. ( hepsi mi? hepsi)
Bazı rivayetlere göre uşak kelimesinin aşık kelimesinden geldiği söylenir.
türkiye'de elektrik bağlanan ilk ildir.
cengiz küçükayvaz,haydar dümen ve iskender pala'nın memleketi olan ege bölgesinde küçük bir il.
uluslar arası stratejik araştırmalar kurumudur.
asıl adı "aşıklar şehri" anlamına gelen, "uşşak" tır... bu adı "evliya çelebi" koymuş derler rivayete göre, küçük şirin, samimi bir yerdir...

bir o kadar da çekilmezdir, boğar insanı... "aksiyon" sıfırdır bu şehir de; hareketlilik diye bir şey yoktur, herkes bir birini tanıyordur, her gün aynı yerlere gidip aynı insanlarla muhabbet edersiniz...

tıpkı amerikan filmlerindeki ıssız kasabalar gibi...

velhasıl memleketimdir; atsan atılmaz, satsan satılmaz... yine de severim, -çok nadir de- olsa özlerim memleketimi...

biraz da alıntı yapalım bu ilimiz hakkında;

--spoiler--
16.yüzyılda detaylı şekilde bilgi bulabildiğimiz uşak kazası hakkında daha sonraki yıllarda belgelere dayalı fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır. 17.yüzyıla ait bilgiler çoğunlukla seyahatnamelerde mevcuttur. bu yüzyılda yaşayan katip çelebi nin [1605-165] "cıhannüma" adlı eserinde ; "uşak, kütahya dan doğuya bir merhale murat dağı yakınında, bir dere içinde kaleli bir kasaba, 150 adet köyü bulunan mamur bir kazadır. kasabası geniş bir ovanın doğusuna düşüp köyleri o ovada bulunmaktadır. seccade ve halısı meşhurdur." diye bahsedilmektedir.

uşak hakkında aynı yüzyılda yazılmış bir diğer kaynak da evliya çelebi'nin "seyahatname" adlı eseridir. bu eser katip çelebi'nin cihannüma sından daha sonraki yıllarda yazılmıştır. verilen bilgiler kesin olmamakla birlikle katip çelebi'nin anlattıklarını teyit eder niteliktedir.

seyahatnameye göre uşak; kütahya sancağı dahilinde bulunan bir kaza olup, gevher sultan 'has'sıdır. şehir, doğuda banaz, kıble tarafında honaz, güneyde komar, batıda kule, kuzeyde gediz olmak üzere beş kapısı olan bir kale ile çevrilidir. eserde kalenin özellikleri ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. buna göre; kalenin müstahkem olmadığı, beş arşın yükseklikte , şeklinin kare olduğu, buğday pazarı kapısında hendek bulunduğu ve 1598 tarihinde uşak halkının celali isyanlarından dolayı bu kaleyi tuğla ve taşlarla tamir ettikleri anlatılmakladır. uşak. osmanlı yönetimi altında l7 ve 18. yüzyıllarda münferit olaylar hariç uzun süre barış içinde yaşamıştır. 19. yüzyılda siyasal açıdan sakin bir dönem geçiren uşak canlı bir ticaret şehri haline gelmiştir. özellikle halı ve kilimleri izmir yoluyla ingiltere ve fransa'ya kadar ulaşmıştır. alaşehir-afyon demiryolunun 1869 yılında tamamlanmasıyla izmir metropolü ile uşak arasında ulaşım kolaylaşmış ve ticari hayat daha da canlanmıştır. 19.yüzyılın ikinci yarısındaki uşak hakkında "la turquie d asie" adlı eserinde bilgi veren vital cuinet, evlerin büyük çoğunluğunun pişmemiş tuğladan yapıldığını, 1890 da ise hem daha sağlam hem de daha zarif olan ahşap evlerin tercih edildiğini belirtmekledir.
--spoiler--

kaynak: http://ussak.blogcu.com/
(bkz: orkun uşak)
bu aralar ne futbol ne de siyaset bakımından huzuru olmayan şehir.

(bkz: #4065765)

(bkz: #4064433)