bugün

son derece enteresan bir olay, ben bunu sadece gurbetçilerimizde gördüm, artık bir gelenek haline gelmiş sanki. şimdi bazıları bunu görmemişlik veya kültür uyuşmazlığı olarak da düşünebilir ama o alkış tutan vatandaşların nerden baksan hepimizden fazla mil puanı vardır. yani baya tecrübeliler ama bir kere alışmışlar işte, illa ki iniş sırasında alkış olacak. tabiki bu alkıştan rahatsız olan türkler de var, misal tam iniş sırasında, "abi bari bu sefer yapmayın" diyeni bile duydum ama nafile, alkış çoktan başlamış bile, meksika dalgası gibi mübarek, arkadan başlayıp öne doğru gidiyor. tamam belki uçuş ekibini takdir etme de var, belki o türk kültürüne hiç de aşına olmayan insanların, hoşlarına bile gidiyordur, ama ya uçak düşmeye kalkarsa? peki o zaman n'olucak? bir ödül sisteminin olduğu yerde muhakkak ki bir ceza sistemi de vardır, yani bu demek oluyor ki, nasıl başarılı bir iş çıkartan kaptanı alkışlıyorlarsa, işler kötü gittiğinde de bu sefer cezalandıracaklardır. son derece talihsiz bir an, belki de uçak düşmeyecek sadece bir yerlere acil iniş yapmaya çalışacak, ama sen kalkıp da "alo kaptan ne ayak sallandırıyosun aleti" diye kokpite doğru yürümeye çalışırsan, diğer yolcular kendini bir nevi "havada "panik" tadında bir filmin setinde bulacaklardır. işleri bu kadar abartmaya gerek yok, alkışa falan ne gerek var, en kötü inişten sonra şöyle bir yeri öpün, o size yeter gari.
efendim, yabancı ülkelerde olmayan, görülmeyen, duyulmayan olaydır, hatta yabancılar dalga falan geçer. adamlar bizim uçak indirmeyi zar zor başardığımızı sanıyor lan!
uçak sefer sayısının az ve kaza olma ihtimalinin çok olduğu dönemlerden kalma ve batı ülkelerinde de olan* bir gelenektir. bugün uygulanır mı, uygulanmaz mı bilemem. ama durup dururken türkiye'de icat edilmiş bir edim değildir.
Bence herkes kendini alkışlıyodur '' ulan bu seferde yırttık '' dercesine. olamaz mı yani ? düşünsenize bulutlarla danstan yerle buluşmayı başarmışınız daha ne olsundur.
yolcuları sağ salim yere indiren kaptan pilotu tebrik şeklidir.biz nevi onurlandırmaktır, kibar bir davranıştır. dünyanın 4 bir yanında sıklıkla görülebilir.
varacagi yere saga salim ulastirdigi icin dolmus soforlerini alkislamayan insalarin davranisidir.
özellikle kıbrıs seferlerinde görülen olaydır.
klişelerin en klişesi, en moral bozanıdır. yahu neyi alkışlıyorsun? gidip su faturası yatırınca faturayı yatıran memuru alkışlıyor musun? yöö...
kimi yabanci ulkelerde ve ulkemizde de zaman zaman uygulandigi bilinen tesekkur eylemidir. abd' de eger ucakta uniformali en az bir asker varsa yapildigi rivayet edilir.
(bkz: neye alkislandigini bilmeden alkislamak)
(bkz: gemi batarken kaptanı alkışlamak)
(bkz: ayakta alkışlamak)
(bkz: yere yatıp alkışlamak)
son zamanlarda inanılmaz bir şekilde artan uçak kazalarından sonra uçaktaki tanıdığına kavuşmanın, insanlar üzerinde şükürler olsun etkisi yarattığının göstergesidir.
başının dönüp, tüylerinin diken diken olabilmesi için uçağın şöyle bir dıştan görüntüsü yeten bir insanın, uçak indikten sonra haklı olarak yapabileceğidir. hatta, izin verseler kokpite girip pilotların elini "allah razı olsun" diyerek öpebilirdir. o kadar sevinçlidir. yeniden hayata dönmüş gibidir.
almanya'ya göç eden,
vatan hasretiyle yanıp-tutuşan
ilk nesilden kalma bir gelenektir.
(bkz: türklere özgü davranışlar)
üniversite sayesinde zırt pırt uçak yolculuğu yapmaya başlayan bir kişi olarak her seferinde farklı anlamlar yüklediğim harekettir. uçak kullanmanın basit bir iş olmadığı malum. sırf bu yüzden bile alkışlamak makul karşılanabilir. hava şartları ya da uçaktaki olası bir arıza sebebiyle zorlu geçen yolculuklardan sonra yürekten teşekkür olduğu kadar kutlama için de alkış tutulabilir *. hele uzun bir aradan sonra eve dönüş yolundaysanız, alkışlamakla da kalınmaz; daha uçaktayken "evim güzel evim" "bir başkadır memleketim" tarzı laflar da dökülebilir ağzınızdan.
kıbrıs seferlerinde sık görülür. türkiye de denemeye tövbe ettigim eylem. hadi be burda da ben başlatıyım diye alkışladıktan sonra insanların yüzüstü bırakacağı şeylerden biridir bu da ülkemizde.
daha çok türklere has bir eylemdir. alkışlamak iyidir de ıslık çalmak... neyse.*
sadece türklerde olmayan özelliktir. öte yandan bunun gibi her absürd davranışı sahiplenmek sanırım sadece türklerde olan bir özelliktir.
uçağa ilk bindiğim de beni dumur eden olaydır. hayır efendim, ne olduğunu da anlamadım. sağıma soluma bakınıyorum; acaba bişey mi oldu, ünlübiri mi geldi diye. ilk defa uçağa binmişim, bu adeti bana ne söylemişler ne de tv de ki uçak iniş sahnelerinde görmüşüm. suç benim mi?
rivörs sesiyle beraber insanın içinde bir coşku yaratır, pilotu alnından öpmek gelir insanın içinden; ama onun da işi yani ne kadar abartılmalı yolculara kalmış.
(bkz: korku boku selanik)
(bkz: avrupada yok bunlar)
Uçağın güzel inmesinden dolayı alkışlanmamasıdır. Gelenek haline gelmiştir.
https://youtu.be/iHetfY32P8U
saçma bir aktivite.
artık sadece hac dönüşlerinde gerçekleşiyor.
2000 li yılların başında her inişte anlamsızca pilot alkışlanırdı.
acaba ilk çıktığında, otobüs perona yanaşınca da alkışlamışlar mıdır?*