bugün

üzerine uzun yıllar araştırma yaptığım bir alandır, ameliyatlar tüm medikal müdehaleler ve geri kalan çöptende çöp sentetikleşen ilaç sektörü.

ilaç sektöründe dönen oyunları görmemek için tamamen evde yaşayan bir sıdıka gibi olmalısınız.

yani bu siz bir bok bulmayın biz üretelim ve yapalım dayatmasına maruz kalan toplumların olduğu gibi.

tıp adı altında yapılan çoğu müdehalenin tamamen parasal sosyo ekonomik bir yapı olduğunu ve sirkülasyonu ne pahasına olursa olsun devam eden bir meta olmasına özen gösteren kişilerle var.

önce bir virüs yayılır, yada çevre etkenleri seni oksijeni kevaşeleşen bu dünyada her türlü radyoaktif etkiye ve hastalığa sürükler.

bunu sana o sentetik bazlarda(bu yıllarda iyice arttı) ilaçlar eşliğinde miligramlık ölçülerde verip sözde seni iyileştirme seansına sokarlar.

doğa ilaçların asıl mesnetidir, yani 20. y.y'da daha da gelişmiş sentetik kimyasal ilaç sektörünün ham maddesi doğadır.

bitkilerle ve geride kullanılabilecek tüm ekolojik yapı ile seni iyileştirmek yerine, her gün kanser eden şeyleri içine enjekte etmekteler, ameliyatların yarısı neredeyse başarısız, başarılı olanlarda çok büyük fizyolojik sorunlar çıkartmakta ilerki dönemlerde, neden sezaryan düşündünüz mü ? bu bir kısırlaşma sürecidir.

ota boka ameliyat edicez demek neden ? aç kapa 5 bin dolar çünkü, sektörün bir şekilde sirkülasyonu sağlanmalı tabi.

seni yaptıkları tüm deneylerde kullanıyorlar ve buna binaen senin düzelme skalanı tutuyorlar ilerde daha iyi kullanabilmek için.

gıda sektörü ve kanserle arkadaş olduğumuz şu dönemlerde soslu makarnadan tut her şeyin içinde gıda boyası, tadlandırıcı, glikoz şurubu ve koruyucu maddeler, jelatin vesaire gibi seni tek sefer yediğinde belki metobolik olarak çökertemeyecek ama ilerki zamanlarda kanser olmana ve hasta olmana sebep olabilecek tüm etkenlerle bezenmiş.

siz bir sütün 6 ay jelatinli bir kapta normal şartlarda durabileceğine inanıyor musunuz ?

yada yediğiniz çilekli çikolatanın ham maddesinin çilek olduğuna ?

bir birine sponsor gibi nükleer bir füzyon gibi devam ediyor bu akım.

bilinçli tıpçılar ve gerçeği kabul eden bir kaç kişi ile münâkaşa ettiğimde haklı olduğumu söylediler, doğrunun yolu birdir kendimi övmek için söylemiyorum bilgilenebilmek için.

şu ilaçlı dünyada her gün çörek otu yersen, kanseri %98 yenmiş olursun zaten, ama ilerde kansere karşı ilaçları kullanırsan zaten kanserle arkadaş olmayı seçmişsindir.