bugün

hiç bir şey söylenemeyince ismine takınılan yarışma.

neyse buna da şükür. övemeyenler en azından içeriğine bir şey diyemiyorlar. varsın ismini eleştirsinler. bu türkçe onun da türkçesi, benim de türkçem. herkesin türkçesi... varsın onlar sahip çıkmasınlar, sahip çıkanlar var sanırım, ortaya yüreğini koyanlar, canını koyanlar var. yarinin yanında olmak şöyle dursun, vuslatı kendine yar edinmiş insanlar var nasılsa, varsınlar bazıları da sahip çıkmasınlar, dalga geçsinler...

neyse ki bu işi yapanlar onlar için değil, bir yar için yapıyorlar... eğer gerçekten doğrularsa, samimilerse allah onlardan razı olsun. bunu söylemeyenler bile var, onlara da hidayet etsin allah...
kolbastı oynayan bir grup çocuk görüp kanalı değiştirmek zorunda kaldığım olimpiyatlardır.

ama diğer çocuklar bir şahane idi.maşallah hepsine.
atalarının kutsal saydığı değerleri türkiye'nin dışına taşımaya çalışan bir içeriğe sahip olan yarışmadır.

atalar şöyle dursun, kutsal'dan bihaber olanların da eleştirdiği yarışmadır aynı zamanda. **
küçücük çocukların zamanında çok sömürüldüğü yerlerde eğitim vermeye çalışan insanların düzenlediği yarışma. orta asya'da yıllardır türkleri, o adaleti bekleyenler var. afrikalara müslümanları barbar olarak tanıtan, kendi dinini tanıtan, bununla da yetinmeyip aylık 30 dolara süründüren insanlara karşı yapılan çalışmaların taçlandığı organizasyondur aynı zamanda.

bazıları analyamazlar oturduğu yerden, o zzulümü göremezler hiç şüphesiz. ayrıca gönüllü elçilerin yetişmesidir o okullar. bunu da göremeyenler, bazılarının karalama kampanyalarına kurban gidenler var ülkemizde, sanki karalamak için gözlerini kapıyorlar ve gördükleri karanlıktan yola çıkıp eleştiriyorlar.
benim babam şarkısını söyleyen çocuğun ağlattığı olimpiyatlardır. ayrıca tüm dünya ingilizce konuşurken emperyalizm olmuyorsa bu da olmamalıdır. nedir bu aşşağılık kompleksi anlamadım.herşeyden nem kapıp cak cak eleştirilmesinden gına geldi artık. çocuklar mutluysa sorun yok. kemikleşmiş düşünceleriyle , koşullanmış beyinleriyle yorum yapan büyükler yerinde otursun.

bütün dünyaya düşman milletimize ve türkleri barbar diye tanıtanlara hayırlı olsun. hayatında bulunduğu ülkeden çıkamayacak olan çocuklar türkiye gibi uzak bir ülkeye gelip günlerce eğleniyorlar. hiç birşey bir çocugun eğlenmesi kadar güzel değildir.
serdar ortaç'ların, ebru gündeş'lerin katıldığı organizasyondur. sunucusu da sarışındır.

bilmeden hakkında konuşulandır.. gözlerini gerçekten kapayanların olduğunu düşündürmeye başlamış yarışmadır aynı zamanda.
zulüm görmek isteyenlerin kerkük'e bakmadan afrika'ya gidip güya türk diline hizmet ettikleri sanrısıyla ortalığı ayağa kaldırdığı olimpiyattır.

oraya giden hocalra niye ingilizce şartı koşuyorsun o zaman? türkçe öğretmeni ingilizce mi anlatacak türkçe dersini? kör olanların şakşakladığı şey. önce kendi ülkende türkçe konuşamayan insanlara türkçe öğret sonra başka ülkeye gelsin sıra.

elin etiyopyalısı niye benim milli marşımı okusun? bunun için tek bir neden söyleyin yahu. sorsam allah bilir kendi milli marşını bilmiyordur o çocuk!
vatan kavramı kutsaldır, dil kutsaldır, din kutsaldır ve herkesinki kendine kutsaldır. başkaları saygı duysun yeter.
onların istikalal marşının 10 kıtasını bilmesi okuması burdaki bazı dengesizleri mutlu eder işte anca. maymunların şartlı refleks ile gösteri yapmasını alkışlar gibi alkışlarsınız sonra. şakşakçılar sizi.
vatanı, dili kutsal yapandeğerlerin diğer insanlara anlatıldığı yarışmadır.

ayrıca ırak'ta da okul vardır, gözünü kapamaya yemin etmişlerin dikkatine.

son olarak, bu değerlerin kutsallığını anlayamayanlar, ataları hangi değerler uğruna niçin şehit olmuşlar ona bi baksınlar. biz özgürüz onları boşver diyenelr de kurtuluş savaşı'nda bileziklerini satıp bize yardım yollayan kardeşlerimizi unutmasınlar.
cool derken duduağını öpücük pozisyonuna getiren sarışınlara , kullandığı ingilizce kökenli kelime sayısı ile yüzeysel modernizmi karıştırıp, çimlerin üzerinde gitar çalma eğilimine girmiş tüm şizofrenik ergenlere yol haritasıdır, aynadır, anahtardır, pasaporttur.
türklerin dünyaya ince bıyıklı yeşil pantolonlu insanlar olarak yansıtıldığı görüşünün aksine, modern diye tabir edilen sanatçıları jüri üyesi yapmış yarışmadır.

ayrıca katılanalrdan daha zeki olduğunu sananların da ısrarla çamur yaptığı yarışmadır.
hakkında bu kadar çok entry girilince olympos dağındaki tanrılardan vahiy geldi sandığım.
şenlik havasında geçmektedir.
çok da zeki çocuklar var içlerinde.

iyidir yani...
yıllar önce bir yerlerde tanıştığım türkiye'de türkçe eğitim alan benden 10 yaş büyük bir çinli arkdaşımı hatırlatan hadise.
görünüşte bakıldığında herkese sempatik gelen bir durumdur. eh kolay mı, adı bile duyulmadık diyarlardan gelen çocuklar hem marşını okurlar, hem de senin dinlediğin şarkıları en az senin kadar güzel bir türkçeyle okurlar bir de. tavan olur birden malum yerin.

şimdi açıkça konuşalım ve tartışalım. hani bunu söylememdeki asıl amaç ta şu satırların gerisini bir okumadan doğrudan (belki de senden beklenecek şekilde) bir yargıda bulunmamandır. herhangi bir ulusa bir kültürü tanıtmak modern dünyada kültür turizmi olarak adlandırılır. bu iş eğlenceli, genel kültürü arttırıcı olduğu kadar çok kültürlülüğün ortaya çıkardığı hazzı da doyurur. örneğin hindistan' a gidip o kültürü tanımak gibi. bu sektör malum yılda milyarlarca doların döndüğü ve istihdam sağlayan bire sektördür. yasaldır ve sorun yoktur.

fakat olayın bu boyutunda ise dünyanın değişik yörelerinde okullar açıp dilimizi onlara öğretmek ve bunu da olimpiyat adında sergilemek ise öncelikle "amaç" sorusunu gündeme getirir. bu öncelikle bir kültürel emperyalizmdir. genel olarak bakıldığında özellikle 3. dünya ülkelerinin çocuklarına uygulanmakla birlikte diğer gelişmiş ülkelerden de öğrenciler bulunmakta. buna da kimse karşı çıkamaz. fakat bu amacın ötesi ise meçhuldür. ayrıca 23 nisan şenliklerinin ise iyiden iyiye alternatifi olmaktadır. ve muhtemelen de bu yönde ilerlemektedir.

şimdi biraz önceki çinli arkadaşa dönecek olursak. kendisi çin'de türkoloji okumuş ve devlet bursuyla türkiye'de bulunmaktaydı. türkçe'yi iyi konuştuğu gibi ingilizce ve fransızca'da konuşmaktaydı. şimdi yıllardan 1997, ingiltere çinden kiraladığı honkong adlı yerleşim merkezini törenle çin'e devrediyor, tabiki onun için duygulu bir olaydı, ancak o arkadaşımın daha da duygulanmasına ve hatta yanımda ağlamasına neden olan olay ise vahimdi. hatırlar mısınız bilmem ama o yıl galler prensi charles'in eski eşi lady diana elim bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. tabiki cenaze töreninde binlerce insan ağlamakta milyonlarca insan ise tv başında ağlamaktaydı. ağlayanlardan biri de bu çin'li arkadaştı. peki neden? yani ne alaka? seninle hiç bir ilgisi olmayan bir insan. işte bu açıkça ingiliz sömürgesi altında kalan diğer uluslar için de geçerlidir. yani bir hintli'de en az onun kadar ağlamıştır. zira ingiliz sömürgesinde bulunan diğer uluslar ortalama bir ingilizden daha bağlıdır kraliçeye. durum kendi çinde çelişkilerle doludur.

kısacası türkçe konuşan bu çocuklar ne kadar sempatik gelse de ötesinde ne amaçlar için bunların yapıldığı sorgulanmalıdır. obama'nın türkiye'ye gelip türkçe bir iki kelam etmesi, anıtkabirde atanın huzurunda içten bir duyguyla samimi görünüp saygı duruşunda bulunması, kahire konuşmasında ezan seslerini özlediğini belirtmesi bana ne kadar sempatik geliyorsa bu çocuklarda okadar sempatik gelmektedir. hiç bir eğitim sisteminin bana ingilizce yi dayatamayacağı gibi bu şekilde bir olimpiyat ve bu durumu hoş karşılamak aynı kategoridedir. zira onlara da bu durum dayatılamaz.
Son zamanlarda ülkemizin yetiştirdiği en iyi aktörlerden! fethullah beyciğimin abd destekli diktiği fidanların meyve verme durumudur.yakıştıramıyorum.emperyalist devlet mi olmak istiyoruz?zayıf ülkelerin eğitim sistemine girip onu ele geçirmek emperyalist bir harekettir.hatta bu tarz boyalı organizasyonlarla ordaki ufaklıkları buna teşvik etmek bize göre değil.sömürgecilerin sillesini yemiş de doğrulmuş halkımın buna destek olması çok üzücü.
biri 4 diğeri 5 yaşındaki kongolu iki kız bebenin 10 kıta istiklal marşını bir solukta okumasıyla devam eden şölendir.

utanın ulan kaçınız biliyorsunuz.
ülkemiz için uzun vadede son derece faydalı bir organizasyon. türkçe'nin tüm dünya'da yetişen yeni nesillerin öğrenmesi sayesinde ingilizce gibi bir yer edinmesini umuyoruz. sırf fetullah gülen cemaati böyle güzel bir olayı başlattı diye bok atmayalım lütfen. *

edit: türkan saylan gibi bu ülkeye eğitim alanında bu kadar faydası dokunan bir insanı takdir edip, bunları göz ardı etmek olmaz kanaatimce.
bu zamana kadar yaptıkları her hareketle Türklük Düşmanı, islam düşmanı olduğunu gösteren fetocuların Biz Türklüğü, Türkçeyi seviyoruz demek için uğraştıkları yarışma.
nur cemaati kodamanlarının parsayı kaldırdığı alan olan eğitim sektörünün reklamını yapmak için her yıl organize edilen olay. bu kadar başarılı olmasının sebebi, insanlara reddedemeyecekleri şeyler göstermeleridir. çünkü her sene programdaki kalıplar, klişeler hazırdır: barış manço şarkıları söyleyen sevimli, çekik gözlü çocuklar, "cefakar anadolu insanı" geyikleri, allah, kitap ayağına uydurulmuş, duayı andıran duygusal sözlerden falan bahsediyorum. zaten stv'nin bütün her şeyi bu "anadolu insanı" miti üzerine kuruludur, takip eden az çok anlamıştır. çünkü en kolay manipule edilen insanlar hep bu anadolu insanıdır. din, kitap, ümmet, kardeşlik falan dediğiniz zaman arkasında bir şey aramadan hemen atlayabilecek insan türüdür bu anadolu insanı. o yüzden program boyunca sürekli bu anadolu mitine atıfta bulunulduğunu görebilirsiniz. ayrıca bir kültür organizasyonu 3-4 yaşında çocukların el ele tutuşup halkaya karışmasıyla veya daha büyüklerinin siktiriboktan popüler şarkılar söylemesiyle mi yapılır acaba? zaten bunun yapıldığı bir 23 nisan var! yani demek istediğim, herhangi bir ülkenin kültürel organizasyonunda o ülkenin edebi eserleri, tarihi, kültürü tartışılır diye biliyorum ben. bunun 2-3 hamle ötesini düşünmekten yoksun "anadolu insanı"nı, yani türkiye'nin ezici çoğunluğunun desteğini alıp daha ileri hedefler için güç toplamaktan başka amacının olmadığını anlayamamak da bir aptallık belirtisi değildir ayrıca, çünkü bu organizasyon çok iyi paketlenmiş durumda. ticari ve siyasi amaçları için ufacık çocukları bile kullanmaktan çekinmeyenlerin bu gövde gösterisinde bu yüzden hiçbir açık yoktur.

yine bu organizasyon boyunca türk okullarına veya sözgelimi, etiyopya'ya eğitim götüren bu "allah'ın askerleri"ne her fırsatta atıfta bulunulur. türkiye'de de yeşil sermayenin bir sürü eğitim kurumu olduğu düşünülürse bunun günlerce süren bir reklam kuşağından farkının olmadığını anlamak zor değil. fetullah gülen zamanında silah sektörüne yatırım yapsaydı şu anda türkçe olimpiyatları yerine muhtemelen battle royale misali bir organizasyon olurdu yani.

tabii bir de işin medya kısmı var. yayın organlarının yüzeysel ve genellikle yanlış bilgi verdiğini anlayamayan insanlarla bu "cefakâr anadolu insanı" tipi insanlar büyük bir benzerlik gösteriyor. yani sözkonusu kitlenin böyle aptal kalmasının, ülkeyi yöneten herkes için olduğu gibi, medya için de çok önemli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. bu yüzden neredeyse bütün köşe yazarları falan ağız birliği etmişçesine savunuyorlar bu organizasyonu. insanlar da hâlâ vatan, millet, din, ümmet için çalışan insanların var olduğunu sanıyorlar...

edit: eksile anadolu insanı! eksileyesin diye yazdım zaten. seninle aynı saflarda olmamaktan büyük zevk alıyorum.
sırasıyla şu bölümlerden oluşur.
1)sesli harflerle uzun atlama
2)virgülle cirit atma
3)satırbaşı koşusu
4)parantezli ve kesme işaretli yüzme yarışları
(bkz: #5325054)
türkçe'yi bir dünya dili yapma gayretleri konusunda takdir edilmesi gereken bir faaliyet. organizatörlüğünü yapan ve dünyanın dört bir yanına okullar açan cemaati her yönden eleştirebilirsiniz ama bu faaliyeti alkışlamalısınız. çağdaş eğitim adı altında bu ülkede dini değerlerle uğraşanların akıllarının ucundan bile geçirmediği bir başarıdır bu. ulusalcı takılıp dünyanın dört bir yanında türk milletine yakınlık hisseden iyi eğitilmiş gençler yetiştirme gayretine karşı olmak bağnazlığını gösterenlere sözümüz yok. allah'ın öküz yarattığını biz tilki yapacak güçte değiliz.

peşin uyarı: sakın bana şakirt edebiyatı yapmayın. ben cemaatten değilim. laikçi zırvalarla gelirseniz fena paylarım. aklınızı alırım.
türkçe'ye ve türkiye'ye ne kazandırdığı merak konusu olan sözde olimpiyat.
bu sene ki birinciliği;
fetoş baba. isimli parçasıyla kongolu maskarani mbili almıştır.
" bakınız arkadaşlar, belki ben çok yaşamam fakat siz ölene dek türk gençliğini yetiştirecek ve türkçenin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız.çünkü türkiye ve türklük uygarlığa ancak bu yolla ulaşabilir. gazi mustafa kemal atatürk. kemalistler çelişmeyin kendinizle... *
fethullah gülenin cia destekli okullarının gövde gösterisi. o okullardır ki orta asya'da pek çok ülkede bölücülük gerekçesiyle kara listeye alınmıştır.
güncel Önemli Başlıklar