bugün

her gün operaya girerim. onsuz bir hiçim. her an her yerde benle birlikte.

(bkz: opera tarayıcı)
ne yüzde 90 ı yüzde 99 u gitmiyor. zaten üç büyük il dışında opera bale yoktur sanırum bu ülkede.
karnını doyuramayan türkiye beslenmesini kahvehanelerde yapıyor kardeş nerede kaldı opera bale, tiyatroya gidemiyoruz bırak hepsini kitap alamıyoruz türkiyem...
Bale izleyip zaman kaybedene kadar rock konserine gidin.
Avrupalıların %99 u uzun hava bozlak dinlemiyor biz bişey diyormuyuz.
Türk halkının zevkli bir millet olduğunu gösteren durum. Evet.
Trajikomik.
opera italya'nın floransa kentinde doğmuştur. müzikli sahne eserlerinin mihenk taşlarından birisidir. lakin müzik kültürdür. nasıl bir italyanı türkü dinlemiyor diye eleştiremez isek, milletimizin opera ve bale gibi yabancı kültürleri benimsemesini beklemekte komik bir durum olur.
Şu adamı eksileyenler her gün operaya mı gidiyor lan?

O %90ın içindeyim. imkanım olsa da gitmem. Avrupa'nın gösterişini almaya bayılıyoruz.
karşı değilim, zevk alan gitsin. bu bir kültür meselesi, kültür derken batı kültürü değil opera kültürü.

yukarıda ki örnekte olduğu gibi italyanda türkü kültürü varsa türkü dinleyebilmesi gibi.
Ya ne olacağıdı?
Türklerin hakli davranisidir. Ne operasi kardesim, hamurumuz operayla baleyle mi yoguruldu, niye yakinlik hissetmedigimiz sanatlarla ilgilenelim ki?
Şahsen bale ve operayı sevmiyorum ama fırsat buldukça tiyatroya gitmeye çalışıyorum böle bi ayrıştırma yapmak doğru değil.
Çünkü neden gidelim?
opera ve baleye hiç gitmedim. ama 30 yıldırda gitmek istediğim faaliyetler.

peki neden gitmedim?

- fırsatım olmadı (klasik bahane)
- daha önce gitmediğim için tecrübesizim, çekiniyorum.
- halbuki tenor arkadaşlarım falan var lan.

enteresan.
Yüzde on denen 8 milyon kişi opera, baleye mi gidiyor yani? Ne kadar da iyimsersiniz.
90'lık dilimdeyim. Pişman değilim.
ben opera tarayıcısına giriyorum sayılmaz mı? dedi yazar.
bizim mahallede özel bir bale kursu var.
bu kursta ders veren bale, binadan taytla çıkıp arabasına binmişti bir gün.
ertesi gün öyle bir sopa yedi ki mahallede, bir daha onu gören olmadı.
Maslov'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ne göre baktığımızda da açıklayabileceğimiz durumdur.

Opera ve bale belli bir eğitim seviyesi ve maddi açıdan belli düzeyde insanlara hitap eder genellikle. Türk insanının ise yemek ve güvenlik ihtiyaçları bile doğru düzgün karşılanamadığı, belli bir refah seviyesine gelinemediği için opera, bale, tiyatro gibi sanatlar pek ilgi görmez.

Maslov der ki; insanlar önce karnını doyurabilir, güvenlik ihtiyaçları karşılanırsa diğer aktivitelere yönelmeye başlarlar. Adamın elinde on lira parası var. Tiyatroya mı gitsin, yoksa gidip evine ekmek mi götürsün. Haklı olarak gitmez o tarz etkinliklere tabiki.

Ve ayrıca insanımıza bu tarz sanatlar hakkında yeterince bilgi verilmiyor ve oraya yönlendirilmiyorlar. Sonuç olarak insanımız da bu tarz etkinliklere katılamıyor. Basit ve net.
farklı kültürlere ilgi göstermiyor demektir.
(bkz: atatürk ün opera ile ilgili anekdotu)
Sanki çok refah içinde yaşayan bir ülkeyiz hiçbir derdimiz sorunumuz yok bide üstüne operaya baleye gidecez.
90'lık dilimdeyim. Ama bu Türk kültürüne uygun değil demek yanlış olur. Öncelikler meselesi bu. Halkın önemli bir bölümü fakirlik ve açlık sınırlarında yaşıyor. Operaya gitmek yerine evine et almayı tercih ediyorsa bunu sorgulamak kimseye düşmez. Ayrıca diyelim ki hali vakti buna uygun ama gitmiyor. Burada da zevkler devreye girer. Gelişmemişiz diye olaya bakmak yanlış.
görsel
güncel Önemli Başlıklar