bugün

çoğu kimse bilmem kaç tane devlet kurduk diye övünürken aslında utanç duyulması gereken durumdur. o kadar devlet kur, sonra bi şekilde yıkılsın devlet, sonra sen gel bidaha devlet kur, bidaha yıkılsın...

ne güzel demi lan? sonra bunun adı 'biz şu kadar devlet kurduk ahuhauahaua!' olsun. vay anasını ya!

hani gene o güzel atalarımız demiş ya;

'ilk seferde beni kandırırsan sen aptalsın, ikinci sefer yine kanarsam ben aptalım' diye. kıssadan hisse diye buna derim ben.*
iki türk bir araya gelir devlet kurar.

iki kürt bir araya gelir halay çeker.
sen onu dedene sor. devlet kurmaktan bihaber olan dedene.
atatürk kurduğunda birleşmiş milletlere, özel davetler ve davetiyelerle çağırılıp tarihe geçerek, tayyip tayyipsel insanlar döneminde avrupa birliği kapılarında yalaklanma rekoruyla bütün dünyayı bize dötüyle güldürerek devam eden ve edebilitesi yüksek beceriksizlikler sürecidir.
(bkz: her halk hak ettiği şekilde yönetilir)
aslında oradaki beceriksiz olanlar türk değil halkın da gözünü boyamak için ümmetçi geçinenlerdir, günümüz için.
geçmişte büyük devletler kurup yeterinde uzun zaman yaşanmıştır ama burda da hep bi yerlerin hayranlığı, özü kaybetme, değersizleşme gibi etkilerle devlet yıkılıp halk bilmem ne çocuğuna dönmüştür, onun kucağından bunu kucağına...
gerçi bu sürüyü bir ceket de bir eşek de idare eder ama daha beterleri ile sınav edildiğimizden beceriksizlikleri ön plana çıkıyor her daim.
asıl sorun da millette idare etme yetisine haiz kimselerin olmaması, hep mevcut yönetime boyun eğdikleri, buna zorlandıkları için gelişmemiş bu yetenek, yeteneksiz kalmışlar...
konuyu türkler beceriksize getiriyorsanız evet beceriksiziz... ve beceriksiz olduğumuzdan şimdi bu tartışmalar sürüp gitmekte. ama şükür ki hiç becerilen olmadık ya da en azından durumun farkında olduk.
peki ya sizler? kaç becereninizin pis çamaşırlarını temizlediniz??
bizim devlet yönetiminde tek bir hatamız var; bazı konularda duygusal davranmamızdır. onun dışında bir türkün devlet yönetiminde bir beceriksizliği yoktur. bu bu güne kadar gelmiş bütün atalarımıza hakarettir. bir kanuni'ye hakarettir ki avrupa ona muhteşem demiş avrupaya hakarettir. bir fatih'e hakarettir ki bir çağı kapatmış avrupayı yeniden aydınlatmış. bir yavuz'a hakarettir ki halifeliği türklerin eline almıştır. bir orta asya daki atlarımızın hepsine hakarettir ki çinlilere çin seddini yaptırmışlar.*
cahillerin düşüncesidir. devleti kimi zaman isterseniz insan üstü güçlerle yönetin, yıkılmanın önüne geçemezsiniz. karşında çekirge sürüsünden beter bir moğol ordusu varken ne yapabilirsin? oh anasını satayım ne kolay lan memleket yönetmek. dış ekonomik, askeri, siyasi etkilerin hiç önemi yok. cidden acıyorum size inanın. sırf türk milleti ve yüksek türk kültürüne hakaret etmek, eleştirmek için kendinizi rezil ediyorsunuz ötesi yok. devlet yönetmedeki beceriksiz türkler ne gariptir ki dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip çin'den vergi alıyor, egemenliğini kısıtlıyor. vay anasını , nasıl yapıyolar lan? sana kalsa god hilesi kullanıyordur elbette. ne beceriksizdir ki yine aynı kişiler papaya diz çöktürüyor. sana kalsa papa evlenme teklif ediyordur attila'ya . ne kadar beceriksizdir ki bu insanlar devlet yönetiminde, en zayıf dönemlerinde bile ayakta kalabiliyorlar. örnekleri arttırabiliriz ama bunlar yeterli. siz zaten neyin ne olduğunu biliyorsunuz da yediremiyorsunuz kendinize. yıllardır değil devlet, dernek kuramamış kekoların benim milletime beceriksiz demesi ne kadar komik, ne kadar acı. yazık lan size. ilk fırsatta ziyaretinize gelip size oyuncak vereceğim.
ne tarih ne de siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan yazarın söylemi. bilmez mi ki türklerin kurduğu devlet düzeninin dünya da eşi benzeri yoktur. en uzak vilayetten bile vergisini alır,en güçsüz olduğu an da bile devlet gücünü hissettirir,en farklı kavimleri bile birarada huzur içinde yaşatır,hiç yoktan bile kendi başına teşkilatlanıp imparatorluklar kurar. (bkz: genel türk tarihi)
ne de olsa ilk insanın kurduğu devlet hala yaşamaktadır ve sonsuza kadar da yaşayacaktır.
doğru bir tespittir.övünülecek bir tarihimiz vardır evet.geçmişe mazi derler geçmişi unutmayalım ama kendimize teselli ederek avutmayalım.geçmişte ülke sınırlarının viyanaya kadar gitmiş olmasının şimdiki durumuna faydası nedir bebeğim?.22 kasım 2009 da ve sonrasında ne olacak bu ülkenin yönetimi?

ve sırada beğeneceğinizi umduğum enfes bir bakınız.tarih severler için gelsin öyleyse;
(bkz: 29 ekim 1923)
anadolu gibi her ülkenin göz koyduğu bir yerde 1000 sene aralıksız devlet sahibi olmaktan doğar. bazı orospu çocukları bunu hazmedememektedir. avrupa'ya bakarsanız 10 senede bir devletler sınırlarını değiştirir. son 100 yıl içerisinde almanya dahi 3 kez yıkılıp yeniden kurulmuşken bunları bilmeyen, bilmezden gelen cahiller için türkiye ve türklerin kurduğu ülkeler tabi ki beceriksizliktir. ne kadar faşistlik yükleyip ayrıştırmaya çalışsalarda her insanı insan gören bir din ve ahlaka sahip türkler parçalanmıyor. adam gibi yönetilen bir ülke olsa bu kadar saldırıya karşı yıkılırdı. fakat bizde öyle bir devlet geleneği var ki her şeye rağmen ayakta kalabilecek kadar güçlü. yazık çabalarınıza...
dünyada bizim kadar çok, iyi ve becerikli devlet adamları çıkartan başka birisi varmı angut diye cevap verilecek bilgidir.
- Türkler devlet yönetmekte beceriksiz...

ironiye bakar mısınız?

Bunu diyen mal, sözlükte terörist yazılarıyla pkk'ya destek veren, kürt olduğu açık ve belli olan yazardır...

Tarihte Türklerin kendi devletleri altında olmadığı, yani boyunduruk altında olduğu süre toplamda 50 yıldır.

Bunun en uzun süreni 25 yıldır.

Kür-Şad ve 40 çerisi milyonluk çin sarayını basmış, yüzlerce çinli piçi leş etmiş, uçmağa varmış, diğer türklere güç vermiştir.

Türkler o sene tarihin daha sonra göreceği en büyük devletlerden bir kaçına çekirdek olacak Göktürk imparatorluğu'nu tekrar kurmuştur.

Oysa ki bunu diyen kişinin 15000 yıllık * tarihinde, kendi devleti olduğu süre...

49 yıldır.

ironiye bakar mısınız?

Sir isaac...

ironiye bakar mısınız?

Edit: Bu koduğumun ibnelerinin hiç biride kürt olmaz... Açtıkları her başlık sıçtıkları her bok kürtlükle kürtle ilgilidir, ancak ayarı yediklerinde mesaj atıp kürt diiiliim beeeen derler.

(bkz: BSGÇK)
hem devleti çok iyi yönetiriz hem dünyayı. yönetmek fıtratımızda var. ayda insan yaşasın gider orayıda yönetiriz... kuruduğumuz devletlerin sayısını unuttuk lan. hiç bir millet bizim kadar başarılı devlet adamı çıkaramamıştır. roma imparatorluklarını bitiren atilla, fatih, yakın tarihte atatürk gibi bir deha. diğerlerinide sayarsak bünye kaldırmaz kayış kopar. hangi millet bu kadar becerikli devlet adamı, devlet büyüğü çıkarmış?
devlet yönetimimizle alakalı kücük bir örnek vermek istiyorum,

II.murat ın tahtını 12 yasındaki ogluna bıraktıktan sonra gaza gelen avrupa savas icin* hazırlıklara baslar,deneyimsiz olan yeni padisah ise* babasına basa gecmesi icin su cagrıyı yapar,

'Baba,eğer ki padişah sen isen ordunun başına geç, eğer padişah ben isem sana emrediyorum gel ve ordularının başına geç'

bunun üzerine II.murat tekrar basa gecer.yani demek istedigim bizde işler böyle yürür.
daha devlet kurmaktan aciz zihniyetin körü körüne fırlattığı çamurdur... çok şükür es geçti, az tarih bilgisi olan bu başlığa sadece güler...
dağda pusu kurmayı ,yola mayın döşemeyi köy basıp adam öldürmeyi uyuşturucu kaçakçılığı yapmayı polis taşlamayı kapkaç hırsızlık cinayet kadın satıcılığı travestilik(bakınız istanbul tarlabaşında yaşayan travestilerin memleketi)yapmayı marifet bilen insanların ortak düşünceleri. ama gene bu aynı insanlar beyoğlunda travesti (götünü siktiren) abilerinin verdiği parayla aldıkları silahla sevdiği insana kaçan kızkardeşlerini öldürecek kadarda namusludurlar. çok namusludurlar çok.
bütün Türk tarihini hiçe sayılarak sıçılmış önerme. Türkler tarih boyunca çok büyük devlet adamları yetiştirmiş ve çok güçlü iz bırakan devletler kurmuşlardır.Çok devlet kurmaları onların beceriksizliğini göstermez aksine teşkilatçı yapılarını ve bağımsızlıklarına düşkünlüklerini gösterir.
edinilen bilgilere göre; Türkiye Cumhuriyeti'nden önceki devleti:
üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote(1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar(1627) ve Lundy (1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

sonuç: ne öğrendik kısaca; dünya'yı yönetmek kolay iş değilmiş.
avuç açıp açılım açılım diye ağlayacak bir karaktere sahip olmadıkları içindir belki de. harp olur darp olur devlet yıkılır ama mutlaka yenisi kurulur.
güncel Önemli Başlıklar