bugün

evet biraz garip huylarımız var millet olarak. ama sanırım biraz abartıyoruz da. yani aşağılama boyutuna getiriyoruz biz bunu. kendini aşağılamayı seven buna gülen insanlarız bende dahil.
ama eğlenceli oluyor bazen yani gülünüyor. ya da öyle bir duyguya sokuyor işte keyif verir gibi.
ağlanacak halimize gülme olarak yorumlayanlara da saygım vardır. tarafsız yazıyorum bunu. dışarıdan bakmaya çalıştım biraz.

özellik dediğim bu şeyler bunu sadece türkler yapar ya da sadece türkiye de olur denilen şeylerdir.

bir gün katıldığım konferansımsı bir şeyde aklını bu konuya fazlaca yormuş bir kişisel gelişimci anlattığı olaylarla eğlendirmişti.

adam dünyayı gezdim diyerek başladı ve devamı kendi ağzından devam etsin:

'' türkler çok pratik düşünceler sahiptirler. hiç bir milletin böyle bir yeteneği yok. mesela bir bardak çay koy türkün önüne ama çay kaşığını koyma. ne yapar eder o çayı bir şekilde karıştırır içer. şahit oldum gözlüğünü çıkarıp gözlüğünün sapıyla karıştırıp içen var. ama ingilizin önüne koy yapamaz bunu düşünemez. ve o çayı içemez. ''

o ara arkadan 'o ne ki tornavidayla karıştıran gördüm' diye bağıran oldu.
gülüşmeler falan.
şimdi bu durumun getirisi ne olur bilemem. yani ingiliz çay kaşığı isteyemeyecek mi. elbet o da içer. bu çayı herkes içer. ama olay pratik olma durumu olunca düşünülebilir evet.
devam etti:

'' hiç bir millet yoktur ki ayranın son fırtıyla dönerin son lokmasını aynı anda bitirsin.
bunu ayarlıyor işte türkler. bak! hangi millet bunu hesaplayabilir ki. ''

üzgünüm bununda faydasını ben söyleyemiyeceğim. ama millete özgü davranış olmasından gururlanır gibi olmuyor değilim. hoş biz gururlanıyoruz da kim imreniyor ki o da garip yanı.

bunun gibi bir çok şey anlattı bu insan dikkat eksikliğinden falan bahsetti. ismini zorlasam belki hatırlarım ama mümin sekman yakın arkadaşım ve o yapıyorsa bende yaparım diyerek buraya geldim demişti.her neyse.

sonra bir televizyon kanalında karşılaştığım bir adam da aynı şeylerden bahsetti ama bu biraz aşmış artık. türkler dünyanın en zeki milletidir kanıtlayacağım bunu falan diyordu.
bi üniversitede hocaymış.
verdiği örnek çok ilginç başından geçmiş. aynen şöyle:

''mağaza kampanya yapmıştır. 2 alana 1 bedava vardır ya hani, 4 alınca 2 bedava eder bunu herkes anlar ve bilir. almanyada bulunduğum sırada aynı kampanya bir mağazada mevcuttu denedim 4 alayım 2 bedava verin dedim anlamadılar. 4 alana 2 bedava değil 2 alana 1 bedava efendim dediler. olur şey değil. bak o zaman izle dedim. 2 aldım 1 bedavamı verir misin? tamam iki daha aldım 1 bedava daha vericen. hehhh noldu şimdi 4 alana 2 bedava olmadı mı. ama nası olur bunu nası hesapladınız çok zekisiniz siz dedi sonra bana hayretler içinde. yemin ediyorum bunu bile anlamaktan düşünmekten aciz bu insanlar. şimdi türkler en akıllısı deyince haksız mı oluyorum.''

allam yareppim bak yine çok şaşırdım.*
gerçek mi ki la bu yok artık uçuyo adam yahu. hem almanlar ekonominin mına koymuşlar hem dünyanın en disiplinli milleti. bunu düşünce nolur ki acaba.

adamda onu dedi zaten sonra. sistem zaafiyetine uğramışlar. o kadar sistemliki 2 alana 1 bedavanın bile dışına çıkamıyorlar.

ne kadar doğrudur bilemem.

bir de aşağılama olayına gelelim ki o pek fena. feysbukta gördüydüm. tüm ülkelerin polis arabaları resmedilmiş en son türkiyeninkini gösteriyorlar. ne mi hadi sen bil.
eski renolar var ya hani baya eski polis arabaları onların resmi var.
ahanda şu işte http://img88.imageshack.us/i/tr13gy8.jpg/
diğer ülkelerin işte porsche falan.
şimdi bizim ülkede bu arabalar kullanılmıyor bu bir. ayrıyetten bulgaristandaki arkadaşıma sordum resimdeki arabayı polis arabası olmasını bırak bulgaristanda görmedim bile dedi.
ne kadar eğlenceli aman yareppim yupi yupi.

fıkraları saymayım bile zaten o hani en son sıra türke gelmiş fıkraları.

yapmayın hoşumuza gidiyor işte.

bilmiyorum gerçekte bir sivri zekalık pratiklik var mı yani bize mi özgü bu hakkaten bilmiyorum. varsa bize nerede faydalı oluyor yani beyin zihin ve düşünce gelişimine faydası var mı onu da bilmiyorum.(yok bunu biliyorum lan ne faydası amk düşünsek böyle mi olur) bir de italyanlar biraz gariptir deniliyor. yani onlar da böyle kurallara uymayışıyla falan gururlanıyorlarmış.
neyse skime. sonuçta böyle bir durumun varlığını herkes biliyor. istediğiniz kanıya varın. faydasını zararını siz düşünün.

benden yazması.
(bkz: özgü namal)*
(bkz: duvarlara işemek)
rizede ayakkabasındaki taşı çıkarmak için elektrik direğine yaslanıp ayakkabasını sallayan vatandaşını gören salak elektrik çarpıyo sanıp bulduğu kürekle adamın kafasına vurup orda can vermesine yardımcı olmak.
bozulan her şeyi üfleyerek tamir etme girişimi. *
trafikte durduk yere korna calmak.
Arabanın camını sildikten sonra "ayna gibi oldu."
Evdeki aynayı sildikten sonra "cam gibi oldu" demek.
uzun maltepe içen dayılar ve verdikleri inanılmaz doğru ama basit öğütler.
Kendi görüşüne karsıt birinin sülalesine saymak, sinir etmek, tahrik etmek ve daha yüzlercesi...
televizyon kumandasının kırılan yerine yara bandı yapıştırıp öyle kullanmaya devam etmek sanırım.
gözünün önünde duran insana " geldin mi ? " diye sormak, bir de bu soruya cevap beklemek.
çarpışan arabada, arabasına çarpan kişiye atar yapmak.
Çek fi§I bitir isi... Tam turk isi.
yemeğin tadına bakmadan yemeği tuza bulamak.
atletini külotunun içine sokmak.
telefon çalar yanına gider bir daha çalmasını bekleriz , iltifat ederken bile küfrederiz :
+ ulan japonlar bu işin biliyo çekik mekik sikiyo teknolojiyi.
türklerde erkekler farklı kadınlar farklıdır. Nasıl mı?
türk erkeği yanındaki kıza etek giydirmez ama giyene bakar. Kavga ederken karşısındakini tanımaz. (bkz: kimsin lan sen) ayakkabısının arkasına basar kendisi her boku yer ama yanındaki yapınca çıkışır. Türk kadınını anlamaz. Peki türk kadını? Diğer ülkelere nazaran türk kadınlarının hepsi anaçtır. Yolda bir bebek görsün onu sevmeden duramaz hatta yanında şeker falan varsa çıkarır verir kendi çocuğunu da korur kollar. Diğer ülkelerde çocuklarının ellerinden bile tutmayan onların hayata karşı yalnız kalmayı öğrenmesi için vs. Onları bırakıp gidebiliyorlar. Biz anneye babaya hatta aç kalan komşularımıza bile yardım ederken onlar huzur evlerine yerleşiyor kendinden başkasını düşünmüyorlar. Biz içinde her renkten bulunan bir çiçek demeti gibiyiz yani.
hiç tanımadığı birine yoldan geçerken ve ya aynı otobüste seyahat ederken dik dik bakıp pirelenmek; gıcık olmak,
bozulan bir şeyi vurarak çalıştırma gayretinde olmak (bkz: televizyon),
herhangi bir ortamda küfürlü konuşan arkadaşı küfür ederek uyarmak,
düşünmeyi, kalem tutmayı; bilinç oluşturmayı zayıflık entellik sayıp aşağılamak, attığı yumrukların sayısı ile övünmek,
ha bir de mahremini göstere göstere açığa vurmak,
alış verişe gittiği giyim mağazasında tezgahtarı çileden çıkarmak, elini zorla tutup ''yap bişeyler be'' deyip ısrarcılığın dibine vurmak ve asla emeğe saygısı olmamak.
ve daha da önemlisi, okumaktan her niyeyse korkmak...

ve daha nicesi; maalesef böyleyiz.