bugün

türklerin genel özelliklerinden yola çıkarak Cem Küçük* tarafından kaleme alınmış bir yazının başlığı olan ifadedir.kime göre ve neye göre kısmı da subjektifliğini koruyan bir yargıdır.

--spoiler--
Türkiye'de herkes anı yaşar. Plan yapmaz. Organize olmaz. Zenginse keyfine bakar, yoksulsa hemen zengin olmaya bakar.
Başlığa bakarak ırkçılık yaptığım ya da önyargılı olduğum sanılmasın. Ama Türkler yaratıcı ya da üretken bir millet değildir. Bunun çeşitli sebepleri var...

Türkiye'de sermaye 1950'lerden sonra oluşmaya başladı. Çünkü 1950'ye kadar köylü sınıfı köyünden pek çıkmadı. Kentlerde yeteri kadar nüfus oluşmadı ve bireysel işgücü geri kaldı. Buna yetersiz eğitim ve müteşebbis sayısının azlığı eklenince toplumsal reform ve dönüşüm sağlanamadı.

Zaten tek tip insan modeli yetiştirmeye odaklanmış bir yapı daha fazlasına da izin vermezdi. 1950'lerden sonra köylüler yavaş yavaş şehirlere gelmeye başladı. Çevrenin merkeze yönelik bu göçü altyapı, eğitim ve sağlık alanında kentsel dönüşüme bir parça da olsa yol verdi.

Gerek darbelerin ağır tahribatı gerekse siyasetin toplumsal enerjiyi doğru yere kanalize edememesi sonucu Türkiye bir türlü istediği refah düzeyini yakalayamadı. 1980'lerde Özal'la dünya ekonomisine entegre olan Türkiye en azından rekabetin ne olduğunu öğrenmeye başladı. Üretim değeri yükseldi. 1990'larda her ne kadar zengin ülkelerle kıyaslanamasa da sermaye oluşmaya başladı. 2000'lerden sonra gayri safi milli hasıla daha da arttı.

Türkiye 2000'lerde belini yeni yeni doğrultmaya çalışırken Batı çoktan sanayi çağından bilgi çağına geçmişti. Dört elementi dört dörtlük kullanan Batılılar innovative (yaratıcı ve yenilikçi) alanında dünyanın bile dönüşümünü sağlamış durumdaydı.

Bilgisayarlar, telefonlar, arabalar, uzay teknolojisi, nano teknoloji gibi alanlarda başdöndürücü gelişmeler son sürat devam ediyor. Batı, Uzak Doğu pekçok yaratıcı işe imza atıyor. Peki yukarıda sorduğumuz soruyu tekrar soralım. Türkler niçin yaratıcı olamıyor?

Bir kere Ar-Ge denilen Araştırma-Geliştirme bizde yaygın değil. Şirketler ve tabii devlet tek işi araştırma geliştirme olacak bir alana yeteri kadar bütçe ayırmıyor.

Milli Eğitim sistemi bir türlü yerli yerine oturtulamadığı için çocuklar ve gençler alttan sağlam yetişmiyor. Bilginin çok öenmli bir değer olduğu öğretilemiyor. Hemen herkes çabuk zengin olmanın peşinde olduğu için okumak, araştırmak, merak duymak kimseye cazip gelmiyor.

Ve en önemlisi Türk köylüsüyle Türk burjuvası arasında hayata bakışta ve hobilerde keskin farklar yoktur. Yani zengin bir Türk erkeği haftasonu maç seyreder. Parası olduğu için maçı ya statta ya özel kulüplerde ya da evinde dev ekran televizyonunda izler. Yoksul ya da orta halli bir Türk de haftasonu oturup maç izler. Geliri daha az olduğu için maç izlemek için muhtemelen kahveye gider.

Zengin Türk kadını evinde AB grubuna hitap eden dizilere izler. Yoksul ya da ortahalli Türk de ya aynı dizileri ya da evlilik ve kadın programlarını izler.

Çok zengin bir adamın Türkiye'de estetik, sanat,kültür kaygısı çok azdır. Yoksul ya da ortahalli Türkün de. Paranın milyon dolarıyla oynayan adamın iyi bir film çekmek, kültür mirasını korumak, kütüphane kurmak gibi derdi yoktur. Müzik aleti çalmaya meraklı değildir. Ama arabalara acayip meraklıdır. Çocuğum dünya çapında icatlar yapsın kaygısı taşımaz. Matematikte süper olsun diye düşünmez.

Yani Türkiye'de herkes anı yaşar. Plan yapmaz. Organize olmaz. Zenginse keyfine bakar, yoksulsa hemen zengin olmaya bakar. Zengin olmak için üretimi değil, en kestirme yolu tercih eder.

Ayrıca her ne kadar eskiye nazaran rakamlar iyi olsa da Türkler kitap okumaz. Hele hele nitelikli kitaplar bizde hiç okunmaz. Türkler dogmatiktir. Sorgulamaz. Kendisine öğretilenden şüphe duymaz.

Kendisini asla suçlamaz, suçu hep başkasında arar. Maç kaybettiyse hakem, sınıfta kaldıysa öğretmen, işten atıldıysa işveren suçludur. Kendisinden farklı düşünene kötü gözle bakar. Azıcık başarılı olanı aşağı indirmek için kırk türlü plan yapar.

Sonra kalkar Avrupa bizi bölmek istiyor, ABD bizi sömürüyor gibi saçma sapan teorilere inanır. Halbuki suçladığı insanların ne kadar üretken olduklarını hiç hesaba katmaz. Üniversitelerin toplumsal gelişmede ne kadar önemli olduğunu dikkate almaz.

Elin gavuru diye küçümsediği insanların nasıl oluyor da böyle arabalar, bilgisayarlar, teknolojiler ürettiğine kafa yormaz.

20. yüzyılı kaybettik, umarım 21. yüzyıl da ziyan olup gitmez.
--spoiler--

http://www.haber7.com/hab...ratici-degildir-cunku.php
yaratıcı türkler aşağıya ayaklarından çekilirler, evlerinde öldürülür, intihar süsü verilerecek telef edilirler.
güncel Önemli Başlıklar