tembellik ve teknolojiye karşı alerji.

maalesef hükümet oy almak için çiftçilere balya balya hibe dağıtıyor, hibeyi alan çiftçi ense yapıyor.

plansız yapılan ekim sonrası da kalan ürünü yine hükümet çiftçiden satın alıyor.

yapılacak şey basit; çiftçiye hibe değil puan vereceksin. ürünü kaliteli çıkartması zirai ve biyolojik destek vereceksin. ürünü her şeye rağmen iyi çıkartmazsa puanını kıracak imkanlarını keseceksin.

hollanda'yı bu konuda örnek almak gerek: https://onedio.com/haber/...irrini-acikliyoruz-752425
Bir çiftçi çocuğu olarak bu arkadaşın konuya ne kadar uzak olduğunu anladığım başlık.
Hibeleri sadece yandaşların alabildiği, yat sahiplerinin çiftçiden ucuz mazot kullandığını falan bilmiyor sanırım.
Devlet çiftçi bu işten vaZgeçsin diye uğraşıyor gelip burada Hollanda örneği veriliyor.
Güzel kafalar.
insanları köye çekilecek ne yapılıyor diye bir düşünmek gerek. akşam haberleri izlerken reklamlar hep aynı. rezidans allah rezidans. kusacam yemin ederim artık, bu nedir yav. göt kadar şehrin içine sıkışa sıkışa hiçbir hizmeti tam alamaz olduk. biraz insanlar köye teşvik edilmeli, biraz seçim odaklı, koltuk odaklı değil de ülke odaklı düşünülmeli. umudumuz var mı. yok. en kötüsü de bu değil mi.
Birinci sebebi tarım sonucunda elde edilen ürünün, maliyetini karşılamamasıdır. Verilen emek ve çekilen çile de cabası. Çünkü mazot pahalı, gübre pahalı, traktör ve diğer tarım araçlarını almak pahalı, kiralamak da pahalı. Ve de sadece yazın ürün ekebiliyorsun. Kış vakti ise maalesef çoğu yerde boşa geçiyor.
Sen ürününü 50 kuruşa mal edip 75 kuruşa satıyorsun, onu senden alıp satana adam 3 liraya satıyor, pazarda da fiyat 5 lira oluyor. Yani 50 kuruşa mal edilen ürünü 5 liraya alıyorsun.
Arkadaş konuya hakim değil anlaşılan teşvik falan yazmış. Nerde acaba o teşvikler, çiftçilere ulaşmadığına göre kimlerin cebine gidiyor?
devlet ürünü satın alıyor da belirli bir kota da koyuyor, ondan sonra fazladan aldığı ürünün alış fiyatını 5'te 1 oranında düşürüyor. örnek verirsem şeker pancarı.
Dedeler çiftçi benim. Tütün ekimi ile hayatlarını kazanmışlar. Getirdiler izmir torbalı ya filip moris fabrikayı kurdu. Herkes sevindi. Ben sonrasını takip edemedim ama tütün işi ile uğraşan herkes tütünü bıraktı bamya ekmeye başladı. Yerel kanalı izlerken, biri bağırıyordu bir gün. Efendim Türkiye de tütünün kilosu 3.5 euro ya mal ediliyormuş. Aynı tütün yunanistanda da tütün ki maliyeti 3.5 euroymuş.

Sonuç, yunan devleti yunan çiftçisine al şu 3 euroyu at cebine tütün de senin olsun derken Türkiye Devleti ise valla tütün işi bizde bitti ekmeyin bana ne. Ben almam size para da vermem demiiiiiş.

Türk çiftçi gidiyor filip moris e alın size halis türk tütünü kilosu 3.5 euro. Maliyetine. Filip ten yanıt ise ya baba biz 1 euro dan yunan dan alıyorum veriyorsan alayım 1 yuro dan diyor.

Anlaşıldı mı gençler?
hibe yandaşlara değil bütün çiftçilere dağıtılıyor. zaten maksat akp'li olmayanı tavlamak.
•Akaryakıt fiyatlarının yüksek oluşu

•Tohum gübre sektöründe yerli firmaların sayısının bir elin parmaklarını geçmeyişi

•Yeteri kadar tarım çiftçi kooperatifi kurulmayışı

•Tarım eğitimin olmayışı ve buna bağlı olarak bilinçsiz tarım haliyle zarar ve sektördeki aktif çiftçi sayısının düşmesi

•Her alanda olduğu gibi tarım sektöründe de çokca alınan vergiler

•Hayvancılık faaliyetlerinin yeterli derece desteklenmemesiyle oluşan maddi sıkıntıların tarım üretimine olumsuz yansıması

•Sulama faaliyetlerinde olumsuz koşullar.
Tarımın patronların tekeline geçmesi ve üreticiyle tüketici arasındaki parazit aracılardır.

Narenciye tarla da 20 kuruşa aracıya satılırken ,markette 5 tl ye satılmasına " serbes piyasa" ayağına göz yumulur da o ülke de tarım kalır mı?
mazot fiyatı
aracıların çoğalması
yerli tohumun yasak olması
ve iktidarın komisyon kazanmak için her şeyi dışarıdan ithal etmesi.
en basit örnek saman.
Herkes rahat yollardan para kazanma yoluna gittigi için tarım bitti denebilir ve devlette tarımı desteklemediği için normal bunlar .