bugün

kimse atalarının soykırım gibi bir insanlık suçu işlediğini kabul etmez, etmek istemez. bunu tarih bilir, tarihçiler karar verir. türkiye de arşivinin kapılarını herkese açmıştır tescil etmek veya tescil etmemek gibi bir gayesi olanlar gelsinler tescilleyebiliyorlar ise tescillesinler diyorum ha siktir diyorum.
tescillenmesi neyi değiştirecek bir türlü anlamış değilim.ulan niye sürekli inkar ediyoruz onuda anlamıyorum, bu olay kanıtlansa bile önceki neslin gerçekleştirdiği olayın suçlusu neden biz oluyoruz.
(bkz: çok iyi de oldu çok güzel de oldu taam mı)
türkiye'mizi zor günlerin beklediğini anladığımız abd kararı.

ayrıca ;

hem türkçe yazıp, hemde bu olaya sevinen aklı başında olmayan, türk olmakla gurur duymak yerine utanan insanlıktan çıkmış, ne olduğu belirsiz biri söylemi.
kızılderililere soykırımın allahını yapan ve şu anda farklı coğrafyalarda bu soykırımları farklı etnik gruplar üzerinde uygulayana kapitalist amerika birleşik devletlerinin, ermeni soykırımını tanımasıdır. *
abd'de bir komisyonun aldığı siyasi bir karadır, herhangi bir şeyi tescillemez. 1915 olaylarıyla kendimizin, vicdani boyutları ve tarihi kayıtlarıyla ele alarak yüzleşmemiz gerekir.
(bkz: 23 orospu çocuğu)
(bkz: anneleri kötü)

türk ün turkten başka dostu yoktur diyene kızardım ama......
birleşik devletler, böylelikle bir şantaj kapısını kendi yüzüne kapatmış oldu.
türk-amerian ilişkilerine ciddi darbe vuracak olaydır. buna tepki olarak washington büyükelçisinin ankara ya çekilmesi de gündemde.
efendim, bu olay biraz karisik bir durumdur. abi deme lazim olur gibi ibnelerin langir langir konusmasi, amerika'da kicimin kenari bir toplulugun, her ne kadar yasamanin bir parcasi olsalar da, verecegi karar da degildir. batililarin oyuncagi olan ermeni diasporasinin da zevkten dort kose olmasini gerektirecek bir hadise degildir, ki olsa da hepsine kafam girsin.

neyse, bu kurulun aldigi karar zaten bundan 1 ay oncesinden belli idi. sn abdullah gul dahi tum devlet adamlari girisimde bulundu fakat hepsi gayet hazirlikliydi bu karara. amerikadan diplomatlarimizin geri cagirilacagi daha onceden de belirtilmisti zaten. herneyse bu ibne cocuklari hile hurda ile, daha oy kullanmayan uyeler varken, tasarinin kabulu one gectiginde oylamayi bitirdiler falan. turkiye'de postasini koydu, dedigini yapti. peki iyi mi yapti? evet iyi yapti ama bu kadarla kalmazsa iyi diyebiliriz. senaryo su; tasari ust komisyondan da gecse bile huseyin onu onaylamayacak, diplomatlar geri donecek, seneye kaldigimiz yerden ayni polemige devam edecegiz. nitekim huseyin'in onaylamayacagi gectigimiz yil konusmasinda soykirim degil de buyuk felaket diye adlandirmasindan anlasilmaktadir. iste tam bu noktada turkiye'nin ataga kalkmasi gerekir. amerika artik eski gucune sahip olmayan, sadece gucsuz devletlere dis gecirebilen bir devlettir artik. cin amerika'dan borcunu kapatmasini istediginden beri gotu tutusan bu ulke her konuda yeni ortaklar, yeni ticari iliskiler aramakta ve bunu da becerememektedir. onde gelen ekonomistler birkac yil once amerika'nin son 10 yili, iyi kullanmasi gerekir derken herkes gulmustu. su an gozle gorulur bir bicimde dusus gerceklesmetedir. gelecekte en buyuk ortagi olarak gordugu brezilya'nin da rest cekmesi uzerine gundeme hakim olmak isteyen amerika bu tarz oyunlarla ozellikle ortadogu uzerinde govde gosterisi yapmak ister. fakat adama sorarlar, yunanistan konusunda ne yapiyorsun? isvicre bankalari kaput olmak uzere, bu isin sonu ne olacak vs vs. goruldugu uzere bu konularda amerikanin baskinligi yoktur.

turkiye'nin yapmasi gereken, ermenistan ile resmi tum iliskileri kesip, diplomatlari geri gondermeyerek tavrini koymasidir. sizce amerika ortadogu ussunu, brezilya dan oldugu dumurdan sonra en buyuk ucuz pazarini, nato ortagini bir kalemde silebilir mi? hayir. benim temennim sudur ki insallah tasari kabul edilir, amerikanin elindeki en buyuk turkiye kozu gider, turkiye cevap tenezzulunde bile bulunmadan her iki ulkeye de gider yapar, sonrasinda rahat bir nefes alip esit sartlarda masaya oturulur.

bu arada diplomatlarin geri gelmeyecegini bilsem bende tavrimi koyup donecem de, guven olmuyo iste bizimkilere. sonuc olarak amerika cokus donemine bodoslama girmistir. bunun faydalarindan diger ulkeler gibi turkiye'nin de faydalanmasi tek temennimizdir. ermenilere gelince, resmi makamlardan bir hediye gonderilmesini rica edecegim kendilerine. soyle genis bir tas, ve ele gelen bir comak. tasa sicip, comakla boncuk aramaya baslasalar iyi ederler. nitekim yapacak daha iyi birseyleri yoktur eziklerin.
hic bir sey olmaz, hic bir seyi de gostermez daha once 3-4 kere daha gecmisti zaten. sadece temsilciler meclisinin hafizasini tazelemesi gerektigini gosterir, ayar verildiginde duzelir. ayni zamanda hem amerikaya hem ermenistana yaptirimlar getirildiginde icinden cikilabilir olacak durum. soz gelimi hava ussunu kapatmak, politik olarak iran yanlisi tutum izleyebilirmis havasi yaratmak, azerbaycana aciktan askeri ve lojistik destek vermek, turkiyede ermenistan vatandaslarini sinirdisi etmek etc. tabi tum bunlarin bangir bangir davullar zurnalar esliginde herkese duyurarak yapmak gerekir. yani zaten kriz olan hadiseyi sisirilmis bir krize donusturulunce hallolabilir. neticede bu tasarinin amerikada gecmesi fransadan gecmesinden farkli bir durum. fransa turkiyenin muttefiki degil. yada fransa turkiyenin sinir komsusuna okyanus otesinden gelip savas acip, tukiyeden yardim almiyor. bunlarin hatirlatilmasi lazim. tabii istikrarli bir sekilde, bugun dargin yarin barisik olmaz.
kim, neyi, kimin lafıyla, hangi veriler ekleyerek tescilledi derler adama.

(bkz: türkiye'nin emin olmadığı konularda kararı abd'nin vermesi)
sik in şahitleri taşşaklar olduğu sürece bir ehemmiyeti olmayandır. *
kime göre neye göre tescillendiği merak edilen konudur. bu soykırım var mıdır yok mudur? işin orası kesinlikle meçhul, oladabilir olmayadabilir ve bunu tarihçi olmayan sen, ben bilemeyiz. var ya da yok onu tartışmayacağım ben de zaten ama amerika temsilciler meclisi nasıl bir merciki bunu tescilleyebiliyor? allah mı lan bunlar? kızdırdınız beni de sonunda yahu.
çokta sikimizde dememiz gereken durumdur. abd düşündün bundan sonrasını.
soykırım olarak iddia edilen bu olayların yaşanma tarihi 1915'dir. hatta bu olaylar 1915 olayları diye de anılıyor. türkiye cumhuriyetinin kuruluş tarihi 1923'tür. ittihat ve terakkiyi, talat paşa'yı, enver ve cemal paşa'yı ölümüne savunan biri varsa bu kararın muhattabı direk onlardır. padişah'ın bile olaylarda bir etkisinin olmadığı tarihi bir gerçektir.
bu kararın tescillenmesi için yanılmıyorsam bir kaç aşamadan daha geçmesi gerekiyor. amerika gibi bir ülkenin bu kararı alması durumunda beni ırgalamaz demek o kadar kolay olmayacaktır.
ben de türk milletinin; kadın, çocuk demeden insanları kılıçtan geçireceğine inanmıyorum. ama gerçek şu ki, 1900 lü yılların başında 1 milyon olan ermeni nüfusu bu olaylardan sonra dünyanın dört bir yanına dağılmıştır. şu anda türkiyede 60 bin ermeni vatandaş yaşamakta.
her konuda tutarlı olmak zorundayız. yoksa her şeyi suya yazmış oluruz. paragrafın başında türkler soykırım yapmaz diye başlayıp, sonlarına doğru "onlarda bizi öldürmüştü. iyi yapmışız" diye bitirirsek boş konuşmuş oluruz.
Hocalı katliamı için kimsenin gıkını çıkardığı yok, Kıtır kıtır kesilen Amerikan yerlileri için kimsenin gıkını çıkardığı yok. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar amerikaya ayak basana kadar Aztekler vardı Mayalar vardı inkalar vardı şimdi nerdeler ? Ermenilerin basıp yokettiği türk ve kürt köylerinin hesabını, Bulgarların daha yakın bir tarihte dinini ve kimliğini inkar etmeyenleri kıtır kıtır kesmek için daglarin tepelerinde yaptığı kan oluklarının (inanmayan gider görür hala ordalar)hesabını kim soracak.
(bkz: Bakara Suresi 120 Ayet)

Muhtaç olduğumuz kuvvetin nerede olduğunu ne zaman hatırlarsak o zaman bizler sorarız o hesabı, soracağızda.

(bkz: Saff Suresi 8 Ayet)
40 50 tane amerikalı vekil mi tescil kurumu ? yazıktır .
henüz abd tarafından da kabul edilmemiştir. doğrusu, tasarının temsilciler meclisine sunulması kabul edilmiştir. bundan sonraki süreç ise şöyle gelişecektir. 24 nisan a kadar, tbmm de abd protokolleri görüşülecektir. yani eğer tbmm bu istekleri kabul ederse, temsilciler meclisine sunulmaması, ya da obama tarafından, reddedilmesi durumu söz konusu olacaktır. tabii ki tbmm de gizli oturumlarla kabul edilecek ve abd soykırımı reddecektir. ardından siyasi başarı olarak adlandırılacaktır.
taptıkları kişi amerika'da yaşıyor diye, amerika'nın her dediğini doğru sananların inandığı olay.

(bkz: hadi gülüm yandan)
ne tescili yahu, noter mi bu amerika?
böyle düşünenlere sormak isterim: mühürünüz nerenizde?
amerika kabul etti diye hem tescillenme olayıdır. noter sanki amına kodumun çocukları.

yok bide sorsan amerika karşıtırdırlar, katil abd defol diye iki götlerini yırtınca kendilerine bi bok zannederler. nasıl da iki dakika da amerikanın en büyük taşak yalayıcısı konumuna geldiler anlaması güç.

he bu arada türk düşmanlığı faşitlik değil di mi?
tescilleme kelimesinin sözlük içerisindeki konu başlıklarında sıklıkla yanlış kullanılmasının en nadide örneklerindendir, benim asıl şaşırdığım başlığı bir zafer kazanmış edasıyla açıp aksi görüştekileri de peşinen örümcek kafalı milliyetçi olarak gören userdir, bilgi ve belgelerin soykırımı doğrulayacak ciddi emareler içermemesi ile birlikte inanıyorum ki o dönemde ülkemiz bir soykırım gerçekleştirmiş olsaydı bu sesleri çıkan maymun yavruları yeryüzünde olmazdı unutmadan iş birlikçileri de, iş birlikçiler deyince forum ahalisi sanırım hangi güruhu kastettiğimi iyi anlamıştır. bu kadar yazdıktan sonra asıl olayın ne olduğunu yazayım da bazı maymun yavrularının da kafası bassın; olay amerikanın türkiye ye verdiği ince siyasal mesajdır değilse amerikanın ermenileri siklediği falan yoktur ermeniler zaten ülkelerinde açlıktan gebermekteler soykırıma falan gerek yok! hani diyorum kendinizi fasulye gibi nimetten saymayın birşey yapmak istiyorsanız dönün kıble ye allah a yalvarın daha dün hocalıda yaptıklarınızı affetmesi için.
bu olayı unutturmak için yeni bir ergenekon gözaltılarının veya darbe planı iddasının gündeme yerleştirileceğinin göstergesidir.

(bkz: ak partinin gündemi değiştirme politikası)
abd nin ne kadar dönek ne kadar kişiliksiz bir ülke olduğunun simgesidir.*