bugün

Üretme azmi yok. Devlet zaten her tarafa cami yapmakla meşgul.
neden üretsin ki amk?

üşengeç insanlarız.

devlete kapağa at da hayatını kurtar ekolüyle eğitiliyoruz.
türk erkeği beceriksizdir. üretmemek türkün avantajınadır. saçma ama gerçek.
Sallıyan sallıyana..

Ülkenin patent ve marka sıkıntısı var kaliteli malzemelerin hammadesiyiz ama sistem kurulmuş elimizden alınıyor..

Şöyle bir örnek vereyim.

Adanada dünyanın en kaliteli şemsiye pamuğu üretiliyor. Dokunuyor.
Kumaş italyaya gidiyor. Marka vuruluyor.. 1 tl ye sattığımız kumaşı biz 10 tl ye gr alıyoruz.
Bizim ürettiğimiz kumaşı biz 10 katu vererek alıyoruz..
Şaka değil..
çünkü akabe hırsız.
türkiye üretiyor hem de çok iyi üretiyor.

gazetelerden alınma afaki kahvehane cümleleriyle ahkam kesmek yerine bi zahmet gidin de organize sanayi bölgelerine neyin nasıl üretildiğini görün. emekçilerimizle gurur duyun.
ürettiğimiz dışarıdan aldığımızı karşılamaktan çok uzak.

ayda 1000 lira kazanıp, 1500 lira harcayan bir embesil gibiyiz, ülke olarak.

incelemek için çok fazla alt kategori var. ama olayın başı da kökü de siyasetin çapsızlığı, ufuksuzluğu, sığırlığıdır. bu denklem nasıl denkleştirilecek, adamların kafası basmıyor. işin içine biraz biraz puştluklar, hainlikler de eklenince gelsin kriz, gitsin enflasyon.
Ekonominin güçlü olması gerek. Ayrıca verilen tahütlerde ayağına bağ oluyor.
iyi yönetilemediği için. atatürk zamanında ülke uçak bile üretmişse, demek ki aslında herşeyi üretebilir.

yeter ki iyi yönetilsin.
Türkiye üretmiyor değil, üretiyor.
Ama neden gelişmiyor demek istiyorsan, içimizde aşağıdaki yazıyı yazacak kadar cahiller (en iyi ihtimalle), art niyetli yandaşlar (en kötü ihtimalle) olduğu için.
Bu art niyetli zihniyet ülkenin başta eğitim olmak üzere gelişmesini istemiyor ki, cahil ve fakir halk başta din olmak üzere her konuda daha kolay kullanılabilinsin, sırtına binip çıkar sağlasın.
Bu yüzden ülkenin içindeki bataklığa bakılmadan "almanya bizi kıskanıııyy " komedisi yaşanıyor.

Aşağıdaki saçmalığı yazan kardeş,2002 de 30 milyar rekor falan değildi, 2002 de ihracat 34 milyar 684 milyon dolardı.
Anlıyorum yalan sizin için bir yaşam biçimi ama google amca sevmiyor yalanı.
Ama bundan önemlisi ithalat 46 milyar 411 milyon dolardı.

Aynı türkiyede 2018 yılında 168.1 milyar dolarlık ihracata rağmen 223.1 milyarlık ithal yapılmıştır.

Umarım matematiğin ithal ihraç arasındaki farkı hesaplayıp ülkenin iki sene arasında yurt dışına ne kadar daha fazla para çıktığını, yani ülkenin ne kadar daha fazla fakirleştiğini anlamaya yetecek kadar vardır.

-spoiler--
üretemiyor derken? üretim olmasa 2018'de 168 milyar $ ihracat yapılabilir miydi?

yüksek teknoloji mi demek istedin...abd kadar üretmiyor mu...başka birşey mi...açıklarsan belki daha anlamlı olur.

2002'deki sosyal demokrat iktidarında 30 milyar$ rekor sayılıyordu. o zaman kimse üretim yok demiyordu.
bu insanlara n'oluyor kuzum? ölçekleri mi şaştı? yoksa beklentileri mi uçtu?

-spoiler--
hazıra alışmış cebinde 5 kredi kartı olunca nasıl olacak bu iş.
vakti yoktur.

boş işlerle uğraşmaktan üretim gibi gerekli işlere zaman bulunamıyor.

kriz yaratıp sonra da kıvırmak ülkenin uzmanlığı oldu.
ota boka asgari ücret verirsen, bir işte asgari ücrete manyak gibi çalışıp kafa patlatmak yerine daha basit, cumartesi tatilli, esnek çalışma saati olmayan, laylay bir işte aynı ücrete çalışmak daha mantıklı olur ve o kişi potansiyelini kullanmamış olur.
ülkecek ancak tüketimi öğrenebilmişiz. Üretim için bir asır daha devirmemiz eğitim sistemini değiştirmemiz şart. Çocuklara ne olmak istiyorsun sorusunu sormadan sen doktor ol sen mühendis ol diye kendi kriterlerimize göre meslek seçiyoruz. Hiç biri kendi mesleğini kendisi seçmiyor şuanda ki mevcut eğitim sistemiyle. 2 matematik sorusunu fazla yapan doktor oluyor. 2 fizik yapan mühendis.
çünkü tembel bir toplum.
insanları kazıklamak zeka, zekilik sayılıyor.
vicdan meselesi sıkıntılı.
vasıflısından vasıfsızına, en cahilinden profesörüne çoğu insan ''az çalışayım, çok kazanayım.'' mantığında.
sözleşmesinde yok.
Tüketim manyağına çevrilen bir ülke halkından üretim beklemek. Hazır yiyiciliğe alıştırılmış bir nesilden fayda görmeyi ummak. Lüks hayatlara özendiren medya.
Deve kuşu kabare ‘den metin Akpınar erbakan taklidi yapıyor;

Neden kalkınamıyor memleket? Çünkü başında üç batıl müsübet. Biri batıda atom fiziği okumuş. ( Erdal inönü) Atom hiç parçalanır mı? O seni paramparça eder de şaşırır kaldırsın. Anne sözü dinlemediğine pişman olursun. Mevhibe hanım sana söyledi siyasete girme evladım dedi. Girdin de başın göğe mi erdi iki saat konuşuyorsun ne dediğin anlaşılmıyor.
öncelikle 168 milyar dolar ihracatın 35 milyar doları otomobil, 12 milyar doları otomobil yedek parçasıdır. Toplam 47 milyar dolar eder. Peki ihraç edilen markalar nedir. Fiat, hundai, toyota, mercedes vs. Hepsi de yüzde yüz türk firması ve türk dizaynı değil mi. Bu tamamen taşeronluktur. Alman belçika ve italyan firmaların sadece sadece exporting olarak türkiye'de ürettiği ( bilhassa kimya ) ve türklüğü sadece üzerinde ki made in turkey olan ürünlerın tutarı ise yaklaşık 40 milyar dolardır. Geriye 70 milyar dolar bir rakkam kalır. Bunun da en az on milyar doları hayali kara para aklamadır. Sonuç reel ihracat 60 milyar dolardır. Türkiye'nin mavi jean dışında marka olarak ihraç ettiği bir tane endüstriyel ürün ismi söyleyin. Son yıllarda bir miktar yazılım alanında iyi işler yapıldı. Bunlarında bir çoğu mevcut siyasi konjonktür sebebi ile yurt dışı beyin göçü yaptılar.

Yüksek teknoloji en önemli olgudur. Gerçek olan rakkamlar değil çağı yakalamaktır. Bugün alman, amerikan, japon, kore, firmalarının ustünlüğü teknilojilerindedir. Yüksek teknoloji kaliteli ve hızlı üretimi bu da büyük bir rekabet avantajı kazandırır. Çin ve bizim gibi ülkelerin tek avantajı fiat uygunluğudur. Enerji de dışa bağımlı, ürettiğin nihai ürünlerinde kullandığın ham madde ve ara malında dışa bağımlıysan bu avantajdan da söz edemezsin. Kanıt mı cari açığına bak. Büyük bölümü ihraç ettiğin ürünleri imal etmek için ithal ettiğin hammadde ve ara malı ile enerjiden kaynaklanır. Elektriğin bile rusya'dan aldığın doğal gazla üretiliyor. Bazılarının heyy bilmem kim sen kimsin dediğine bakmayın. Papaz olayında olduğu gibi adama boyun kadar konuş diyiverirler.
Üretimdeki destek ile alakalı, tropik meyvelerin yetiştiği, ananastan, avokadoya kadar fırsat sunan Mersin topraklarını kullanmak yerine, Almanya'dan italya'dan falan alırsak mesela, üretim olmaz. Toprak var, üretici var ama ürün yok, işte sebep bu.
Deha var, proje var ama destek sıfır, haliyle sonuç da yok. Zannetmeyin Amerika'da herkes bilim bilim diye geziyor, onlar da cahil insan nüfusu yüzdelik oranda pek farkı yok fakat bir sonuca ulaşmak için aldıkları destek var, ne kadar "zor" olsa da. Biz de o zorluk kısmını geçtim, bir fikiri sunsan, hass. ordan kafası var. Böyle böyle yani, ekonominin getirdiği stres ve yaşam mücadelesi de insanı Survivor olarak yaşamaya itmesi de ayrı bir etken, diğer türlü kafayı yoracak bir zaman kalmıyor.
ya kaliteli değildir ya ucuz değil bütün mesele bu.
üretemiyor derken? üretim olmasa 2018'de 168 milyar $ ihracat yapılabilir miydi?

yüksek teknoloji mi demek istedin...abd kadar üretmiyor mu...başka birşey mi...açıklarsan belki daha anlamlı olur.

2002'deki sosyal demokrat iktidarında 30 milyar$ rekor sayılıyordu. o zaman kimse üretim yok demiyordu.
bu insanlara n'oluyor kuzum? ölçekleri mi şaştı? yoksa beklentileri mi uçtu?

edit: sadece istanbul bile 2019'un ilk 5 ayında 29 milyar$ ihracat yapmış. hey yavrum hey...
Herkes çakallik pesinde.
Uluslararası rekabet edecek şartları sağlayamadığı için. Şartlar ise nitelikli iş gücü, yeterli semaye birikimi, sistemli bir devlet desteği. Günümüz kapitalist rekabet ortamında yüksek teknoloji kullanmadan ( tarım dahil ) yapılan her üretim taşeronluktur
üretemeyecektirde anca fason işçilik ara mallar büyük firmaların amele işlerini yapacak bizde anca fesatlık çakallık hasetlik çekememezlik dini ve milli gazlarla dünyayı fethetme hayalleri gereksiz işler ve binlerce geriye götürecek lanet alışkanlıklar var lafa gelincede suçu başkalarına atma bok atma konusunda lider konumdayız işi gücü bırakmış bütün dünya bizim gerilememizi istiyor bunun çabasındalar öylemi güldürme adamı sen eğitime teknolojiye argeye bilime yatırım yapmayıp hayal dünyasında osmanlıcılık oynarsan kusura bakma gelişen ve değişen dünyada ezilen sen olursun gerçekler acıdır ...