bugün

sorgulayan bir nesil yetiştirerek. ona da bugün başlasan o çocuklar söz sahibi olmaya başlayana kadar 30 yıl sürer.
ekranlar olarak yedi numara dizisinde ki döneme dönelim. düzeliriz. ekonomi olarak 2000'li yılların ortası denilebilir. o zaman spor da siyaset de daha ılımlıydı. ilişkilerde de abzürt marjinallikler yoktu. şimdi cinayet haberi olmayan gün yok maalesef.
bu kafa yapısıyla asla düzelmez.
pek çok kez çevremde ister istemez muhabbet buraya dönebiliyor. düşündüm de bu konuda. düzelmeli miyiz? ne yapmalıyız?

zamanla düzelecek. her şey olması gerektiğinde olacaksa. nasıl ki bir domates olgunlaştığı zaman lezzetliyse öyle.

avrupa pek çoğumuz için düzgündür ama bir günde mi oraya geldi? hayır. açlıktan sonra fransız ihtilali, karanlıktan sonra rönesans.
belki bir amerika doğumundan beri şanslı ama o da unutmamalı ki avrupanın çocuğuydu.

ya biz mi çok şanssızdık? doğu medeniyetinin geride kalması da neden? dünya böyle işte doğan ölüyor, ilerleyen geriliyor. zamanı geçen domates bir daha ki döngü için çürüyor.

zaten son zamanlarda yükselen çin biliyoruz, tekrar gelen doğu ve giden batı. bu dünya böyleydi hep biz ve onlar dedik, insanlar birbirimize.

özetle diyorum ki döngüler içindeyiz ve biz şimdi buradayız. kendi rolümüz ve üstümüze düşenle ilgilenmeliyiz.
elbet ilerleyeceğiz ve gerileyeceğiz ama biz üstümüze düşenleri yaptık mı birey olarak?
türkiye, sovyetler birliği çöktükten sonra rusya’nın lenin’i yoksaymasından daha şiddetle atatürk’ü yadsıyacak bir lider bulmadıkça ve tamamen atatürk ilkelerini geri çevirmedikçe, düzelmez.

(bkz: Samuel huntington)
Kendiliğinden.
Mevlana hazretlerinin şu örneğinin her zaman uygulanmasını istiyorum.

Mevlana Hazretleri der ki, insan bir pergel gibi olmalıdır. Bilindiği gibi pergelin bir ayağı sabit ,öteki ayağı ise hareketlidir. Yani insan da kişiliğiyle,inancıyla, gelenek ve görenekleriyle her zaman sabit/değişmez olmalı ama değişen ve gelişen çağada (Teknolojik olarak ) ayak uyduran biri olmalıdır. Gerçek alim zaman içinde çizgisini değiştirerek yabancılara hizmet eden, yabancılar için ülkesini ve milletini yıkmaya çalışan değildir. Gerçek alim, imanı için,ülkesi için ve vatanı için canını verendir.

-Kur’an ile hayat bir nimettir. Kur’an’ı anlamaya çalışan insan hayatın anlamını öğrenir. Bir büyüğün çocukları izlerken onların oyuncak için tartışmalarına gülümser. Aynen bunun gibi Kur’an gözüyle hayata bakan bir mü’min de hayatın aslında üzülmeye değmediğini,insanlardaki aşırı hırs ve tamahkarlığı görünce bunların ne kadar anlamsız olduğunu görür.
-Kur’an’ı anlayan insan şuna hayret eder. insanların elinde ne kadar güzel bir reçetenin olduğunu ama insanların bu reçeteden istifade etmek istemediklerine hayret eder. Reçete ellerinin altında duruyor ama nefis ve şeytan bu reçeteye uzanmalarına engel oluyor. Buna rağmen insanların nefsi ve şeytanı yenmenin yollarını aramadıklarına hayret eder.
-Kur’an’ı anlayan insan, kainat ile insan arasında mükemmel bir uyum olduğunu görür ve kainatta tesadüflerin yeri olmadığını fark eder.
-Kur’an’ı anlayan insan, kainatın en değerli varlığın insan olduğunu öğrenir. Aslında her şeyin insan için yaratıldığını fark eder. Dolayısıyla insanın eşref-i mahlukat (yaratılmışların en üstünü) olduğunun bilincine varır ve sorumluluğunu fark eder

insanlar şu örneği hiç unutmamalıdır. Hani tohum ekilirken ilk önce tohumun üzeri toprakla kapanır ve tohum görünmez.Ancak çiftçi bilir ki o tohum o toprağın altından bir gün bire yedi yüz kat artarak çıkacaktır.
uzun vadede: eğitimle.
kısa vadede: eğitimsizlerin vatandaşlık haklarını elinden almakla.
Belki dağıldığında.
sevişerek.
ben cumhurbaşkanı olursam düzelir.
10 milyondan fazla mülteci ve saraydaki haramzadelerden kurtularak.
iyi yönetildiğinde.
erdoğan gittiğinde.
gayritürk nüfustan kurtulduğunda ....
Aleme ibret için sallandıracaksın bir kaçını. Bak bakalım bi daha yapabiliyorlar mı?
Sol bir iktidarla.
50 yaş üstü morukların hakkın rahmetine kavuşması ile.
Gençken buna çok kafa yordum. Girişimlerim de oldu. Tabi kendi çapımda. Artik çok yoruldum insanlara dert anlatmaktan hatta insanların beni anlamak istememesi çok yordu beni.

Sonunda gerçekten çok uzaklaştım. Ülkeler girdi arama. Umuyorum yeni nesil bizlerden daha egitilebilir ve ogretilebilirdir.
Duzelmeyecektir.
Kimsenin bu duzene itirazi yok.
Herkes, "aman tadimiz kacmasin ali riza bey." Modunda.
Boyle oldukca hicbir sey duzelmeyecektir. Atalarimiz, bu topraklar ugruna kendi canlarini verdiler. Kanimizla aldigimiz topraklari boyle hic dusunmeden elin ne idugu belli olmayanina aciyoruz. Atalarimiz, bunun ugruna mi canlarini verdiler ?
Icimizden bir mustafa kemal daha cikmayacak. Ben gelmisim 40 yasima. Ama yeni nesile ve ozellikle de bu ulkenin insanina olan guvenimi kaybettim. Unumu eleyip, elegimi de duvara asmisim. Ben goremem belki ama bizim cocuklarimiza birakacagimiz guzel gunler kalmadi artik.
tek yol devrim.
Böyle tipler idam edildiğinde

görsel
idam cezasının kalktığından bihaber olanların uykudan uyandıkları zaman.
Mülteciler evlerine geri döndüğü
Ekonominin düzeldiği
Eğitim sisteminin düzeldiği zaman.
ülke insanı kötülük riya ve istismardan vazgeçip ahlaklı adaletli bir ortama geçmeye karar verirse bakın neler neler olacaktır.