bugün

bir okunması gereken levent bulut yazısı.

http://www.gunboyugazetes...-iflas-eder-mi-1856yy.htm

Üşengençler için:

--- spoiler ---

fazla bir gündem oluşturmadı ama alman dergisi der spiegel'de yayımlanan bir makale dikkatimi çekti. abd başkanı trump'ın türkiye'yi hedef almasının ardından almanya'nın ankara'ya daha ılımlı davranmaya başladığı belirtilen yazıda, bir akp'li yetkilinin, "erdoğan, kendisini ımf'ye teslim etmekten çok ulusal bir iflas kabul etmeye daha istekli olurdu" ifadesine yer verildi.
*
akp'li bir yetkili "ortada henüz böyle bir durum yok ama olursa da başkan erdoğan, imf yerine iflası tercih eder" diyor. bunu derken bir gerçekliği daha gözler önüne seriyor. yani "bir adam" ne derse, ne isterse o olur diyor. görüyorsunuz; yanlış mı doğru mu, kendilerinden sonraki dönemde ülkeye neler olur, gelecek nesiller bu durumdan nasıl etkilenir, umurlarında değil.
*
işte "tek adam"ı neden eleştirdiğimize en güzel örneklerinden biri. bir adam yanlış yaparsa faturası bütün ülkeye çıkıyor. kaldı ki öyle olmadı mı? meselâ; analar ağlamasın diye pkk ile müzakere edildi. biz bu durumu yanlış bulduk eleştirdik ama ırkçı olduk. "menzilimiz aynı" dedikleri fetö'yü, ergenekon ve balyoz davalarını eleştirdik, postal yalayıcısı denerek küfürlere maruz kaldık. sonra işler sarpa sardı. çıkıp "aldatıldık, allah'ım ve milletim beni affetsin" dediler. millet alkışladı, biz ise yediğimiz hakaretlerle kaldık. fakat milletin affetmesi, faturayı değiştirmedi. bitmiş pkk nefes aldı. fetö, yargı kararlarıyla ocağını söndürdüğü paşaların yerine ileride kalkışma yapacak militanlarını yerleştirdi. sonucu biliyorsunuz. yani alınan her doğru ya da yanlış karar ülkeyi etkiliyor.
*
şimdi yine "tek adam" ne isterse o olacak. peki, "sermayeyi renklerine, milliyetine, coğrafyasına göre bölme" yanlışına kendilerinin son verdiğini ifade eden devletin başı, "paranın dini, imanı, milleti, vatanı olmaz; para paradır. para cıva gibidir, kendisine uygun nereyi bulursa oraya akar." dememiş miydi? bu görüşteyken şimdi ne oldu da birden imf yerine iflası tercih eder denmeye başlandı.
*
ülkeyi yönetenlerin hep söyledikleri bir cümle var: "devlet yönetmek bakkal yönetmek gibi değildir."
çok doğru söylüyorlar. bu cümlelerine aynen katılıyorum. altına da imzamı atarım.
şimdi soruyorum: bakkal mı yönetiyorsunuz da imf yerine iflası tercih eder diyorsunuz? keza bakkal yönetiyor olsanız bakkalı çevirmek için sağdan soldan, bankalardan borç bulur isme cisme bakmazsınız. hadi hiç bulamadın, yürümedi deyip kapatır başka iş yaparsın.
*
e… siz ne yapacaksınız? kardeşim, koca ülke iflas etti yenisini mi kuruyoruz diyeceksiniz ? türbe gibi devleti başka yere mi taşıyacaksınız? hadi diyelim yenisini kuruyoruz dediniz. dini imanı para olan elin gâvuru, sende bırakır mı parasını! osmanlı yıkıldı, borçları yeni kurulan türkiye cumhuriyeti'ne kalmadı mı? biraz gerçekçi olun lütfen. iflas ettin borçların bir kısmını kabul etmedin diyelim, sonra ne olacak? zaten şu halimizle bile zor borç buluyoruz, bir daha bu ülkeye kim borç verir? bakın arjantin'in durumuna.
*
ya kardeşim yeter eleştirdiğin çözüm teklif et, diyorsanız yazayım. eğer ülkenin ekonomik çarklarının dönmesi için, imf ile program yapmak şart ama yöneticilerde vatandaşa ne deriz düşüncesi varsa korkmasınlar. nasıl olsa her hatalarında arkalarında duran bir seçmen kitleleri var. bu durumu da yandaş medya ile kolayca izah edebilirler.
nasıl mı? onu da yazayım. mesela medyada şöyle haber yapılabilir:
- "imf'den türkiye'ye x dolar
- rekor oranlarla büyüyen türkiye'ye yabancı sermaye akıyor. imf, ekonomisi her gün büyüyen ülkemizle ortak program yapacağını duyurdu. bu kapsamda türkiye'ye x (rakam neyse artık) dolar verecek olan imf, ülkemizin ekonomisine olan güvenini de göstermiş oldu. ülkeye dışarıdan para gelmiyor, sermaye akışları durdu söylemlerinin de doğru olmadığı böylelikle ortaya çıktı."
*
haberin devamına bir de vatandaş yorumları koyarsınız ve haber şöyle devam eder: "vatandaşlar ise ımf'nin, türkiye ile ortak program yapacak olmasından memnun. bir vatandaş, 'borç verdiğimiz imf'den ortak program karşılığı x dolar gelecekmiş, bence o kadar kolay ortak etmemeliydik' derken, bir başka vatandaş 'reis'in vardır bir bildiği' dedi. artık eski türkiye'nin olmadığını söyleyen bir başka vatandaş ise 'ekonomi çok iyi ki gelip ortak oluyorlar.' diye konuştu." olmaz mı sizce? bence olur.
*
sadete gelecek olursak, büyüyen türkiye, güçlü ekonomi, başkanlık çıkınca istikrar sürecek türkiye uçacak söylemlerinden, ımf mi iflas mı tercihine geldiysek bu büyük başarıda emeği geçenleri tebrik ederim.
--- spoiler ---
akabenin misyonu o

başarılı olabilecek mi ?

göreceğiz.

ama bu konu da çok kararlı olduğu kesin.
iMF'ye teslim olmazmış. Güle oynaya borç alırken "kardeşim imf, adamsın sen!", ülkenin ekonomisi batarken "hayin imf, kâfir dış güşler!" zihniyetine sahip bir kişiye sahibiz.
Ecevitin pek beğendiğim bir lafı var; "varsayımlar üzerinden konuşmam". ölümü gösterip sıtmaya razı etmek diye de bir tabir var türkçede. Bunu evirelim o halde; kriz üzerinden erdoğana yüklenmek. Buna literatürde kurt dumanlı havayı sever de diyorlar. Yani türkçesi şu; fırsattan istifade. Korku en büyük kaostur. Oysa ki erdoğan ne dedi? "Gelsinler korkmuyoruz. Onların doları varsa bizim de allahımız var" erdoğanın arkasında sadece 70 milyon yok onu da bilin. Bizi iflasla mı korkutacaksınız? Yoklukla büyüyen bir millet iflastan korkmaz. Yeni nesil mi? Onlar da yokluğu öğrenirler. Ama emin olun ki bizim o 15-16 yaşındaki veletler varya, işte onlar bile teslim olmaz. Bizim kitabımızda teslim olmak yok. Boyun eğmek yok. Savaşsa savaş. Sonuna kadar hemde.
aylardır yazıyoruz, ülkenin şu an ki durumu

yunanistanın batmadan önce ki günleri,

bilançolar sahte, çıkardıkları ilan ettikleri veriler

yalan dolan (asılsız)

dışarısı yemeyiz biz bunları deyip not indirince

onlar kim ki ? zaten bizim düşmanımız diyorlar

dün kucak kucağaydın ulan.

hele şu son 3 aya geri bakalım

ekonomi adına yapılması değil

yapılmaması gereken ne varsa

ısrarla ve hiç kimseyi dinlemeden yapıyorlar

amaç belli ;

batırmak.
bu iş bilmezlikle olabilecek durum. baksana imf yerine iflas edebilir diye nabız yoklanıyor. oysa iflas demek gelecek günlerimizin tamamen karanlık olması demek.
2017 ihracat geliri 157 milyar dolar. ithalat gideri 234 milyar dolar. aradaki 77 milyarlık farkı kim ödeyecek ?