bugün

karamsar bir durumda.
not: karamsar kelimeler e hitaben .
Zenginlerin fakir ; fakirlerin ise bir gecede zengin olabildiği sistem.
rizikonun zamlarla kapatılamayacak kadar büyüdüğü söylenen ekonomi...

http://haber.gazetevatan....ebilir-mi/405901/2/manset
dünyada en büyük ikinci cari açığa sahip olan ekonomidir. enflasyonu yavaş yavaş yüzde 10'a yaklaşan bir şekilde makyajlanıp iyiymiş gibi gösterilen ekonomidir.

ha büyüyor mu diye mi soruyorsun? büyüyor büyüyor.
bu dönem (bkz: bahar yarıyılı) istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde verilen birinci sınıfların seçmeli dersi.

derse gelen iktisat fakültesi dekan yardımcısı seyhun doğan, bize dersten çok kolay şekilde geçeceğimizi söyleyip, taahhütte bulunmuştur. geçemezsem açıcam davayı ama.
her ne kadar her gün ayrı bir büyüme rakamı ve rekor açıklansa da, ekonomiyle uzaktan yakından alakası olmayan biri olarak; şahsi fikrime göre batmaya her geçen gün dahada yaklaşan ekonomi.

şahsi fikrimin sebebi ise hükümet ekonomiyi kağıt üzerinden götürerek her şeyi çok güzel gösteriyor ve vatandaşın sırtına her gün başka bir yük veriyor. yıllardır vatandaşta kredi kartları ve banka kredileri üzerinden kendi bütçesini kağıt ekonomisi üzerinden sürdürüyor. e sonunda vatandaşın elindeki gerçek para tükenme noktasına gelecek ve vatandaş satın alma olayına çaresiz son verecek işte o gün bu hayali ekonomi çok pis patlayacak. o hayali rakamlar ise kendi kıçını dahi kurtaramayacak. * *
rosava'nın dediğine göre mükemmel olan ekonomi. *
avrupadaki vatandaşların, kendi ülkelerine kıyasla iyi olduğunu iddia ettikleri ekonomidir.
rosava'dan döktürmesi beklenen konudur. *
ihracatın rekor kırdığı 2012 yılında dış ticaret açığı 84 milyar usd olan, son 20 yılda yaklaşık 500 miyar usd dış ticaret açığı veren bir ekonomi nasıl iyi olabilir. bu kafayla giderse mutlaka tepetaklak olacak ekonomi.
akp'nin başarılı olduğu söylenen konu. neymiş efendim, borç ödenmiş. pekiyi, gerçek bu mu?

görsel

57 inci hükumet'ten 170 milyar türk lirası borçla aldıkları devletin kasasından peşkeş özelleştirmelerle borcu nereye getirmişler? 31 mart 2013 itibarıyla 537,2 milyar türk lirası.

her ülke kısa ve uzun vadede borçlanabilir. bunda sıkıntı yoktur. sıkıntı borçlanmanın nedeninde. 367 milyar tl artan borç nereye gitmiştir?
istihdam yaratılmadı. türkiye'de işsizlik eskisinden bile büyük bir sorun. kurulan onca tabela üniversitesinin amacı eğitimli nesiller yetiştirmek değil, işsiz ordusuna katılımı ötelemek. işsizliğin en çok üniversite mezunu kişiler arasında görülmesi de bunun en açık kanıtıdır.
ülkede yaşam standardının yükselmesine mi harcandı? 10 yıl öncenin ekonomik kriz ortamında bile, belli bir azınlık dışında kalan, çoğunluğun yaşam standardı bundan daha yüksekti. asgari ücret ve taşeron işçilerin sırtına binmişler, kene gibi kanımızı emdikçe emiyorlar. 10 yıl önce açlık sınırının altındaki insan sayısıyla bugünü karşılaştırın; söylediğimi daha iyi anlarsınız.
ülkenin savunması mı geliştirildi? yoooo!

iyi de 367 milyar tl'yle ülkenin nesi gelişti? hiçbir şeyi!

367 milyarın gittiği tek bir yer var: yandaşların cebi. havadan varsıl edilen, hiçbir özelliği ya da birikimi olmayan bir avuç yandaş için harcandı bu kadar para. türkiye'de kapitalin el değiştirmesi için harcandı. karşıt ve muhaliflerin gasp edilen malları hiç pahasına eşe dosta peşkeş çekildi. kamu kurum ve kuruluşlarını, tekelleri, yolları, elektriğimizi 2-3 yıllık kârları karşılığında sattılar.
sürekli maraza çıkaran duble yol ve birkaç yüz kilometrelik hızlı tren dışında türkiye'de tek çivi çakılmadı.
ımf'e olan borcun sıfırlandığının bas bas bağırıldığı ancak özel sektör dış borcunun rekor üzerine rekor kırdığı bir ekonomidir. dış borcun veya borcun sadece ımf'e olan borçlarla ölçüldüğünü düşünen kafaların iyi dediği ekonomidir. erdoğan bu kafaları bu şekilde etkileyebileceğini bildiği için 'ımf e borcumuz bitti' deyip duruyor. türkiye'de rekor düzeyde kullanılan dış krediler yüzünden kur politikası incecik iplik üzerindedir. yabancı sermayeye ve dış kaynaklı büyük kredilere bu kadar açık bir ekonominin bir borç krizine girmemesi mümkün değildir, tıpkı menderes'in ikinci iktidar dönemi gibi! devlet dış kaynaklı kredi alan büyük özel şirketlerin bu kredileri döndürebilmesi için dua etmektedir! önümüzdeki yıllarda büyük bir yatırım krizine girebilir türkiye, bu da felç demektir.
saglam bi ekonomi uzmaninin cikip egrisiyle dogrusuyla aciklamasi lazimdir. yeter artik dis borc imf ozellestirme laflarindan gina geldi ulke nerde, nereye gidiyo bi tarafsizca aciklayin artik.
iyiye gidermiş gibi görünüp aslında kötüye giden ekonomi.

sıcak para ekonomisi.
yeni geline benzer. düğün takıları vs ile madden zengindir, altın bilezikleri salladıkça öyle sanılır. gel gör ki kocasından onay almadan bozdurupta harcama yapamaz. yaptığı harcamalarda ise aile menfaatini gözetmek zorundadır.
asgari ücreti gelişmiş ülkelerin asgari ücretleriyle karşılaştırınca ne halde olduğu anında ortaya çıkan,balon ekonomi.
bir öğrenci evi düşünün. evde yaşayan öğrencinin yeterli bir gelir kaynağı yok fakat bolca eşyası var ve geçinebilmek için düzenli olarak eşyalarını satıyor. eline geçen sıcak parayla da arkadaşlarına bir şeyler ısmarlayıp kendini iyi halliymiş gibi gösteriyor. arkadaşlarının bazıları evin artık bomboş kalmış odalarını göremezken bazı kör olmayan arkadaşları satılacak bir şey kalmadığını, arkadaşının aslında zor durumda olduğunu üzüntüyle fark ediyor. bu durumu arkadaş ahalisine açıklarken evci arkadaş sorun yok ben kira borcumu bitirdim diyor. kör arkadaşlar hemen aşağıdaki köfteciye olan kocaman borçtan habersiz gülümsemeye devam ediyor...
gsyih ile sanayi üretimi arasındaki ilişki kurulduğunda üretim açısından ne kadar da zorda olduğu açığa çıkmaktadır.
yıl 1998 sanayinin gsyih'deki payı; %24,
yıl 2012 sanayinin gsyih'deki payı; %15'tir.

büyük ihalelere devam, üretmemeye de devam!
yabancı vesayitlere endeksli güçsüz son derece manüpülasyona açık, yükselmekte olan ülkeler yalanıyla şişirilen acz içerisinde bir ekonomi.

cumhuriyet tarihinden bu güne kadar makro ölçekte baktığımızda ülke ekonomisinin bir türlü ileri hamle yapamama nedeni çok açık olarak ağır sanayi hamlesini yapamama ayrıca üretime dayalı bir ekonomi politikası yapılandıramamaktan kaynaklı olduğunu görürüz.
kayıt dışı ekonominin çoşkun olduğu vergi adaletinin olmadığı bir ekonominin yükselmesini beklemek sadece aptallıktır. verilerle oynayarak eğitimsiz ve hatta cahil diyebileceğimiz halkı kandırabilmek oldukça kolayken real ekonomi bize gerçeklerin çok acı olduğunu gösteriyor.
cari açık döviz kotasyonları iç borçlanma gibi ekonomik terimler asgari ücretle geçim derdinde olan adama masal gelir, o aldığı ekmeğin kaç lira olduğuna bindiği otobüsün bileti kaç lira yaktığı yakıt kaç lira hastanede verdiği vizite ücreti ne kadar buna bakar.
demekki kömür yardımı makarna yardımı diyip geçmemek lazım, sürünme sınırında yaşayan insanlar için o ekmek o makarna o kömür hayati önem taşıyor !
gelelim deli dumrul vergileriyle dönen devlet bütçesine,
deprem olalı 14 sene geçmiş hala vergisini alıyorsun, zamanında fonda biriken parayı otoyol yaptım diye utanmadan söylüyorsun ! biride çıkıp ulan kemçük olası istanbul depremi için ne yapıyorsun ? diye sormuyor, işçiden vergiyi kaynakta kesiyorsun, adam daha maaşı almadan öncelikle devletin açığına domalıyor, milyonlarca ciro yapan pezevenklerin vergi levhasında matrahsız yazıyor, sonra çıkıp masallar anlatmaya devam ediyorsun !
araba alan vatandaş arabanın bedeli 20 bin liraysa 20 bin vergi veriyor, mtv adı altında milleti düzmeye devam, emlak vergisi adı altında ev sahibine geçirme, elektrik faturasında kaçak bedeli, su faturasında atık su bedeli, kendi aczinden tahsilatını yapamadığın parayı vergi adı altında keriz vatandaşına geçir gitsin.

yurt dışından parayı faiz silahıyla çek, kendi vatandaşına kdv döşe yabancıya ses yok ! borsan tamamen yurt dışı kaynaklı parayla dönsün, yabancı doları euro yu getirsin bozdurup bankana faize koysun sende ülkede döviz bol gibi açıklama yap, bu adam bankadan aldığım faiz yeter sattım lirayı aldım dolarımı ülkeme gidiyorum dediğinde, bol olan döviz sana kol gibi girsin, sonra çık açıklama yap bümekte olan ekonomilerde bu tarz sıkıntılar olabilir. millet bu masala aslında inanmıyor ama elinden gelen bir şey yok ! sakladığı altını mı var veya dövizi ? yatırım yapma imkanı yok ki zavallı vatandaşın, çevirebilirse evi borçla ne ala, millet çocuğunu okutabilmek içi 60 yaşında götünden ter damlayarak çalışırken, evladı okulu bitirince bulamadığı torpil sebebiyle işsiz ! adamcağız ne kadar kaldırsın bu yükü ? 3 yıl ya yaşar ya yaşamaz tık kalbi bir yerde iflas bayrağını çeker.
bu kadarın içerisinde hala birileri çıkıp bana ekonomi iyi der, gelişmekte olan ülkeyiz büyüme yüzdemiz uhuuuuuuuuu derse ben o adamın yüzüne tükürürüm ! bumu lan iyi ekonomi ?

millet 90 öncesi dayanıklı üretim tercih ederken (ayakkabı aldık 5 sene giydik, deri ceketi 25 yıldır giyiyorum diyenleri duymuşsunuzdur, hala 20 yıllık bulaşık makinasında çıt yok ) 2000 sonrası kullan at üretimine geçildi, ucuz işçilik ucuz malzeme, tamirata gerek yok kullan bozulunca at yenisini al ! tabiat ana ağzımıza çarpacak bir vakit ama biz görmeyeceğiz. üretim yurt dışından tüketim kredi kartına yaslanmış, ekonomi süper 10 numara bi siktirin gidin allah aşkına...
tarım ülkesiydin hayvancılık ülkesiydin, tarım alanını ektirmedin, tohumu yurt dışına bağımlı hale getirdin yerli tohum aşı tutmaz oldu, hayvancılığı bitirdin et yurt dışından gelir oldu, vatandaşıda yurt dışından ithal edin herkes rahatlasın.

işin özü bu ekonomiden rakı yanına meze diye cacık olmaz, vergi adaleti teknoloji ve ağır üretime geçmediğin müddetçe aynı tas aynı hamam, since 1566.
2014 yılında gelen vergi zamları ve siyasi krizle birlikte daralmanın %10-20 arası olacağı öngörülmektedir.
Hakan çelik
çokta itin götüne sokmaya gerek olmayan ekonomidir. aslında milletin bu çalışma eforuna göre çok daha iyi olması lazımdı ama milletin kazandığı birilerinin ayakkabı kutusundan çıkıyor. sorun orada, yoksa halk çalışıyor çalıştığından da harcadığından da vergi ödüyor. sıçsa bile vergi ödüyor. ama devlet doymuyor. yani kısacası bu ekonomide vatandaş ne yaparsa yapsın yaranamıyor, devlet hala daha boş delik bulup sokmanın derdinde.

http://en.wikipedia.org/wiki/Economy_of_Turkey

http://www.youtube.com/watch?v=-MuG3RYSyco
patates 5 liraysa kardeşim kusura bakma ama o ekonomi sıçmıştır.

kötüdür.

domates 5 liraysa hocam ekonomi nah yükselen yıldızımızdır.
iktisat son sınıf zorunlu dersi..
beğenmediğimiz patates 5 lira olmuş, öğrenci yemeği sayılacak, fakir adamın lokantada ucuz diye yediği kuru fasulye zengin yemeği olmuş hala ekonomi süper.
Geçen dönem 95le geçtiğim eğitim hayatımın en iyi dersi.
güncel Önemli Başlıklar