bugün

Çok fazla bölünmelerden dolayı bozuk siyaset yaptıkları gerçek. Çok partili olmak çok demokrat ve adil olmak anlamını taşımaz. O kadar gereksiz partiler var ki kendi görüşleri içerisinde param parça olmuş ve bir çöplüğü anımsatıyor. *
dünyada ki küresel güçlerin dizayn ettiği partilerdir. akp'den hdp'sine kadar hepsinin mensupları da birer piyondan ibarettir. hiçbiri bu küreselcilerin isteği dışında kendi iradeleri ile önemli bir konuda karar alamamaktadır. seçmenler her seçimde bu küreselcilerin belirleyip önümüze koydukları tercihler arasında seçim yapmaktadır. bu kokuşmuş mekanizmaya muhalif olanlar ne yapıp edilip mutlaka ya sistem dışına atılır ya da dişlilerin arasında ezilip yok edilir. her ne kadar kendilerini çok iyi tanımasam da, halkın bir parça da olsa belki diyerek ümit beslediği mhp'den sinan oğan'ın, chp'den mustafa sarıgül'ün nasıl da sessiz sedasız ayaklarının kaydırıldıklarını fark ettiniz mi?

buraya kadar ki kısım düzenin karanlık yüzüydü. görünen aşağılık kısmına bakacak ve şu an gündemimizde olan referandum örneğini verecek olursak; sizce bu noktaya bir anda sadece akp ile kendiliğinden mi gelindi? yoksa 15 yıldır birbiri ile sözde kanlı bıçaklı gibi görünen bu partilerin aslında aynı sisteme hizmet edip el birliği yapmalarıyla mı gelindi? işte bugün mhp'nin yaptığını hep beraber görüyoruz. hani nerede o sözde başkanlık karşıtı hararetli miting konuşmaları? daha geriye gidelim. 2007'de cumhurbaşkanını halk seçsin diye sözde çok demokrat çok halkçı gibi görünen bu şirin teklife ileride böyle bir neticeye sebep olacağı biline biline mecliste hem mhp hem de chp tarafından destek verilmedi mi? tekrar bugüne dönecek olursak henüz şu an ortada bir şey olmamasına rağmen mhp'nin akp ile chp'nin hdp ile yakınlaşmasını ittifak kurmaya çalışmasını görmüyor musunuz? bütün bunlar iki partili başkanlık sisteminin bir ön hazırlığından başka bir şey değildir.

görsel

fotoğraf referandum maddelerinin mecliste oylandığı hafta binali yıldırım'ın kemal kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiği gün çekildi. başbakan kars kazını ne kadar çok sevdiğini anlatıyor. kemal kılıçdaroğlunu da beraber kars kazı yemeye davet ediyor. samimiyete bakın; kameraların çektiği mecliste cumhuriyet rejiminin bekasını savunan milletvekilleri sanki bir kaç saat önce birbirlerine hiç tekme tokat girmemiş gibi. eğer gerçekten rejimin bekası gibi hayati bir mesele bu kadar umurlarında ise kimse bana bu fotoğrafı anlatırken adaptan nezaketten falan bahsetmesin!

önümüzde ki referandum oylaması muhtemelen benim hayatımda son kez sandığa gidişim olacak. hayır oyu vereceğim ve bundan sonraki milletvekili seçimlerinde de dürüst, ahlaklı ve cesaretli bir parti siyasete girmediği sürece oy kullanmayacağım. çünkü bu düzende yaptığımız tek şey sadece kıçımızı kimin becereceğini oylamak. küresel sermayenin uşağı akp'nin, onursuz mhp'nin, samimiyetsiz chp'nin, hain hdp'nin olduğu bir sistemde kullandığım oyla bu ülkede acı çeken insanların vebaline artık daha fazla ortak olmak istemiyorum. her toplum kendi kaderini kendi çizer. her toplum hakettiği gibi yönetilir.
insan yapımız ne kadar düzgün ki bizi yönetmeye talip veya yöneten, aramızdan çıkmış kişiler işe yarar olsun.
Al birini vur ötekine lafının vücut bulmuş hali.
genelde ya g*rici, ya t*rör sempatizanı ya da f*şist oluyorlar. gerçek anlamda demokrat diyeceğim 1-2 tane falandır onlarda tam değil.
5 para etmeyen partilerdir.
güncel Önemli Başlıklar