bugün

çok sevgili ve değerli birkaç adet hocamı hariç tutarak yazıyorum.
asistanları köle olarak kullanan, yardımcı doçentlere yardımcı olmamak, önlerini kesmek için ve heveslerini bitirmek için ellerinden geleni yapan insanlardır. insanı akademik hayattan nefret ettirirler. yüksek lisans ve doktora tez öğrencisi başına ücret almalarına rağmen, ilgi, alaka sıfırdır. tez danışmanınız profesörse oturun tezinizi kendiniz yazın kardeşim. hiç yardım filan beklemeyin. yazdığım bir tane raporu bile okumayan ve ancak merdiven köşelerinde filan imzasını alabildiğim "profesör" tez danışmanım sayesinde doktorayı bıraktım. teşekkür ederim.
kimseye çaktırma türkiyedeki profesörlerin tırt olduğunu.
yani doğru bir önermedir.
Maalesef bilinen bir gerçek akşama kadar odalarında ne yapıyorlar, bilemiyorum.
ziya paşa'ı anmadan olmaz:

bed asla necabet mi verir hiç üniforma,
zerdüz palan vursan eşşek yine eşşektir.

şöyle ki:

bed = kötü [farsça]
asl/asıl = köken [arapça]
necâbet = soyluluk, huy güzelliği [arapça]
zerdûz = altın işlemeli [farsça]
palan = bir çeşit yumuşak eğer [farsça]

şöyle ki, eşşeğe altın işlemeli * semer de vursan, eşşek yine eşşektir, hatta eşşoğleşşektir.
öğretmen ortalaması ortada zaten, o sonuçlara bakınca da prof.lardan çok da beklentiye girmemek lazım.
Tez yazarak doçent prof olunursa olacağı bu.
%99,9999999 çok fazla olmuş % 95 desen katılırım. Tamamı desen daha iyi ki zaten demek istediğin de o.

Neyse haklısın birader. Akademisyenler kendilerini genelde yenilemiyorlar. Tutku yok. Ölü gibiler aq.
beni sen mi iteledin bilmiyorum aq.