bugün

eğitim sisteminin insan eğitmek üzerine kurgulanmaması. sorgulatmaktan, düşündürtmekten, yeni beceriler kazandırmaktan, yaratıcılığı artırmaktan uzak oluşu. ezberle, itaat et, öyle çok da şaapma üzerine kurulu bir yapı. niteliksiz ve vicdansız bireyler yetiştirmenin ötesinde hiçbir işe yaramıyor mevcut sistem ne yazık ki.
bizzat kendisidir.
Eğitimin olmamasıdır .
Ortada bir eğitim sisteminin olmaması.
Maddeci eğitim sistemi olması, vicdanlı nesiller yetiştiremiyoruz.
eğitim sisteminin olmaması. ama illa bir sistem var kabul ediyorsak, başta müdür yardımcıları olmak üzere öğretmenlerin herhangi bir öğrenciyi diğerlerinin önünde aşağılayarak azarlayıp rezil etmesi. böylece öğrencinin de içindeki okuma isteğini alıp götürüyorlar.
Eğitimciye verilen değerin düşmesinden .
üniversiteler.
sınıfta kalmanın kaldırılmasıdır. sadece bu kuralı bile değiştirseler ve bizim çocukluğumuzdaki hale getirseler, bu bile eğitime önemli bir ivme kazandıracaktır.
Üniversite kazandırmaya odaklanmış bir sistem olması. Çocuk eğitilmiş mi eğitilmemiş mi bu kimsenin umurunda değil. Yükle bilgiyi girsin sınava kazansın, ya da kazanamasın tekrar denesin. Üniversite sonrası bu adam ne yapacak, hayata hangi şartlarda atılacak sistem bunu dert etmiyor bile. Zaten her yer üniversite, her yer üniversite mezunu. iş Talebinin 10 katı mezun var. Bölüm Kontenjanları her sene artıyor. Aslında sorun birden fazla.
olmamasıdır.
Ana sorun diye bir sorun yok. Sorunların hepsi ana sorundur. Birini diğerinden ayıramazsınız. Bir çok sorun var eğitim sisteminde.
Yetersiz sınıflar
Kalifiye olmayan öğretmenler
Anlayışsız veliler
Siyasete batmış müdürler bunlardan sadece birkaçı.
bilerek eğitim sistemi düzeltilmiyor. çünkü türk halkı cahil ve eğitimde geri bırakılmak isteniyor. aradan bu sisteme rağmen sıyrılanlar başarılı oluyor işte.

ama buna rağmen ana sorunu soracak oluyorsanız gerçek anlamda "öğretmek" ve "geliştirmek" için bir sistem olmaması. sınava, yazılıya, sözlüye,vizeye, finale sokayım. siz periyodik tabloyu belki şarkı ile öğretseniz, matematik işlemlerini sanki bir ordu savaşı canlandırıyor işlemler askerler gibi anlatsanız, türkçe derslerinde istediğiniz gibi saçmalayın ama bir hikaye yazın deseniz, biyolojide herkese yapay maketlerden hücreler, vücut sistemlerini dağıtsanız (akıllı tahtalara harcanan para?) belki tüm öğrenciler çok severlerdi dersleri ve sevdikleri alandan ilerlerlerdi. ama fizik otur ezberle, kimya otur ezberle, biyoloji otur ezberle hatta ve hatta matematik otur ezberle. olur mu öyle şey amk.
öyle bir sistemin olmamasıdır.
Sınıfta kalmanın olmaması.
Aile tutumlarındaki yanlışlık. Balık baştan kokar misali eğitim de baştan bozuksa sonradan düzeltemezsiniz. Çocuğunu kemerle, süpürge sopasıyla, zincirle, prizle vura vura dövüp sonra o çocuktan koşulsuz bir saygı ve sevgi bekleyen insanların elinden çıkan öğretmenler ve öğrencilerin öğrendiği tek şey asla karşılıksız sevilmeyecekleri ve bir insana sadece sosyal statüsü yüzünden saygı duymaları gerektiğidir. Dayakla hele ki sopayla bir halıyı dövermiş gibi dövülerek terbiye edilmeye çalışılan insan sadece korkmayı, zoraki itaati, kaygılı bir şekilde zorla saygı göstermeyi, duygularını bastırmayı ve ikiyüzlü sevgiyi öğrenir. insan yerine konulmayan insanın başka insanları canı gönülden insan yerine koymasını bekleyemezsiniz. Bizim kültürümüzde var olan saptırılmış anne baba algısı ve anne babaların bu algıyı sonuna kadar sömürmeleri yüzünden yetişen çocuklar artık öğretmeni sadece adı öğretmen diye dinlermiş gibi, severmiş gibi, saygı duyarmış gibi yapıyor. O ailelerden yetişen öğretmenler de müdürlerinin ünvanı müdür diye yanlış uygulamalarına ses edemiyor, cezalandırılmaktan ödü kopuyor. Diğer öğretmen arkadaşlarına da sürekli kin güderek, potansiyel bir zarar verici unsur olarak bakıyor. Herkes mış gibi yapıyor. Dinlermiş gibi yapan öğrencinin öğrenmesi, sistemden memnunmuş gibi yapan öğretmenin o sistemde verimli ders işlemesi imkansızdır.
Abi siz neyin sistemini tartışıyoruz? Sistem falan yok ortada.
türkiye'deki eğitim sisteminin sorununu açıklıyorum,e:eğitim sisteminin olmamasıdır,en kötü sistem şuan ki durumdan daha iyidir diye düşünüyorum ben.
Öğretmenler Türk devriminin taşıyıcı unsurlarından biriydi. Cumhuriyet ve Türk devrimi karşı devrimciler tarafından hedef alınınca, Öğretmenler tabii hedef oldular. öğretmenler ve öğretmenlik itibarsızlaştırıldı. Öğretmenler rejim içindeki baştaki rollerinden daha pasif bir hale getirildiler. Devrimin taşıyıcı unsuru öğretmenler yerine sıradan memur-öğretmen portresi oluştu. Halkın iyi eğitimine karşı olan karşı devrim, devrimin taşıyıcısı öğretmenleri hedef alarak tüm eğitimi de çökertmeyi başardı. Çünkü öğretmen eğitimin en temel ayaklarından biriydi. Gerisi ise çorap söküğü gibi geldi. Türkiye'de bir toplumsal sınıf oluşturacak kadar öğretmen olmasına rağmen; Bir etkilerinin olmamasının, itibarsızlaştırılmalarının ve bunun eğitime etkisi bence bu.
Disiplin yönetmenliğinin yeniden düzenlenmesi ve ders kitaplarının. Yeniden düzenlenmesi.Öğrenci akranıyla okusun diye geçiriliyor ama bu çocuğa zarar.Hal böyle olunca çocuklar hevesli olmuyorlar.4+4+4 yerine 5+3+4 olmalıdır.Çünkü 5.sınıflar ortaokula uyum sağlayamıyor.Hatta Avrupadaki gibi çocuklar ortaokuldan itibaren yeteneklerine göre meslek okullarına filan yönlendirilseler daha başarılı olunabilir.Ek olarak sınav sistemleriyle oynanmamalı ve ders yükü ortaokul ve liselerde azaltılmalı.Ders saatlerinin azaltılacağı söylense de bu saçma olur çünkü ders için 40 dakika idealdir.Öğretmen adayları da kaygıyla göreve başlamazsalar daha verimli olabilir.
eğitimciler dahil bütün toplumun gerizekalı olmasıdır.
Eğitimsizlik, sistemsizlik.
eğitmemesi. sistmesi.
boş matematik dersine beden hocasının gelmesi. dünyanın hiçbir yerinde boş ders diye bir olay kalmadı arkadaşlar. neyse susayım da uyandırmayalım koca milleti..
o kadar baba sorunu dururken ana sorununa nereden geldiniz...
güncel Önemli Başlıklar