türkiye de sanatçı olmak

malesef gençlere yön verecek onların sorunlarında lider görevi görüp toplumun kilomerte taşı olmaktan çok uzak bir durumdur.

sinif atlamak isteyen kisilerin türkiye sartlarinda artik cok kolay ulastiklari statü.

bu insanlari örnek almak, ya da onlara cesitli misyonlar yüklemek yüzde 99 hüsranla sonuclanacaktir ülkemde.

kesinlikle emek ister ama daha kolayı da vardır.

(bkz: tükiye de sanatçı olduğunu sanmak)

bunu yapanlar erkeklerse yakışıklı olduğunu düşündükleri suratlarına, kadınlarsa güzel fiziklerine güvenirler. bir emek, çaba falan da sözkonusu değildir. güzel vücudunuz ya da yakışıklı vücudunuz sayesinde reyting kaygısı içindeki bir dizide çok kolay başrol oynayabilir ya da sesiniz ne kadar kötü olursa olsun çok satan bir albüm yapabilirsiniz. ne de olsa bütün magazin programları sizden 'sanatçı' diye bahsedecektir. bu ünvanı kazanmak için uğraşmaya hiç gerek yok yani.

mimarlar da sanatçıymış. ay götüm'lük tespitler.

Kesinlikle çok zordur. Çünkü çoğu insan sanatçının ne demek olduğunu bile bilmiyor. Ama daha da kötüsü var. Bazı sanatçılar sanatın ne olduğunu bilmiyorlar.

(bkz: sanatçı)
(bkz: şarkıcı)
(bkz: sanatçı ve şarkıcının farkı)

yorumculuk ile karıştırılan durum. sanat bir yaratımdır.

Sanat ve sanatçı her daim muhalefet olarak kalır, o toplumun eksiklikleri görür ve halkı iktidara karşı aydınlatır ve daha denetlenebilir hale getirir.

ÖZgür sanat ve sanatçılar gelişmişlik göstergesidir. Sanatçı sempati de duysa iktidarın yanında değil halkın yanında yer almalıdır. Saray pazarı duymaz asla.

Sanatçı ahmet şafak'ın saniyorum 1 yıl önce piyasaya çıkan kitabının ismi. Evet sanatçının kitap yapmasına şaşırdınız değil mi? 10 tane kitap yazmıştır bu adam. Dipnot olarak ekleyeyim; ; ülkücüdür.

"Türkiye'de sanatın dibe vurduğunu söyleyen Ahmet Şafak sanatçı gözüyle olanı biteni açık yüreklilikle konuşuyor. Okuyucuya diyor ki: Sanatı gölgeleyen ne varsa hepsini konuşarak açığa çıkarmalıyız.Sanat ve edebiyat sadece sanatçıları ve edebiyatçıları değil toplumun bütün fertlerini ilgilendirir.Toplum, sanata ve edebiyata en az siyaset kadar ilgi göstermelidir.

Bu kitapta Türk edebiyatının geldiği nokta, müziğin üzerindeki kara bulutlar, Türk romanının Oğuz Atay, Ahmet Hamdi taklidi oluşu, Türk şiirinin kurtuluşu için neden müzikle arkadaş olması gerektiği, müziğin kültürün değil siyasetin konusu olduğu, Türkiye'deki müzik partileri, Türk sinemasının ardındaki gerçekler, Nazım Hikmet-Necip Fazıl kavgası yerine Necip Fazıl Ziya Gökalp çelişkisinin konuşulmasının neden önemli olduğu? gibi yüzlerce konu konuşuldu. Açık yüreklilikle, gizlemeden, esas sorunu anlamak içinTürk edebiyatını ve sanat dünyasını bilmeyen siyasi alanda isabetli kararlar veremez. Ahmet Şafak, Söyleşiler'le Sanat ve Edebiyat dünyasını sarsacak...
(Tanıtım Bülteninden)"