bugün

batı avrupa'da özellike abd'de fazlasıyla görülen haunted house vakasının türkiye'de tecelli etmemesi durumudur. açıkçası hayalet hikayeleri, otoparklarda görülen ruhlar ya da güvenlik kamerasına takılan silüetler, insanın vücuduna girip kalan şeytan vs. sürekli olarak abd vilayetlerinde veya ingiltere kentlerinde ortaya çıkmakta ve bu şekilde "insan inandığını görür" savını haklı çıkarmaktadır.
batı inancında sağlam bir yeri olan ölümden sonra dünya'ya dönüş, ölmüş akrabaların hayaletlerinin insanları ziyareti gibi vakalar ister istemez şehir efsanelerinde, hollywood yapımlarında ve hatta eğlence sektöründe yadsınamaz bir yer edinmiştir. islam kültüründe yeri olmayan bu olayların yerini ülkemizde genellikle cinler ve ermişler almaktadır. batı'da görülmeyip ülkemizde fazlasıyla rastlanan hikayelerde genellikle ayakları ters dönmüş insanlar, kötülük yapmaya çalışan insan ötesi yaratıklar ya da iyi amaçlarla gelip inananlara yardım eden ermiş hazretler bulunmaktadır.
pekiyi, dünyalarımız bu kadar ayrı mıdır? yani abd'de dolanan ve istediği yere gidebileceği öngörülen bir hayalet türkiye'ye gelemez mi? ya da cinlerin yaşadığımız dünya dışından gelip türkiye gibi islam inancının hakim olduğu ülkelerde mi kendilerini göstermesi mümkündür sadece? ermiş sıfatına yükselmiş bir insanın neden batı'da görülmezken sadece bu topraklarda görüldüğü ısrarla iddia edilmektedir? yoksa tüm bu metafizik durumlar insanların inancından tezahür eden yanılsamalar ve hikayeler midir? insan inancını sağlama almak için bazen korkmayı, hem de çok fazla korkmayı göze mi almaktadır?
yoksa görülenlerin hepsi aynı şeydir de farklı isimlerle mi adlandırılmaktadır? o zaman neden batı'nın hayaletleri bir eve bağlı kalıp oradan çıkamamaktadır? görülen hayaletler neden eskiden yaşamış insanların silüetleridir? insana zarar vermek isteyenlerine karşı istavroz çıkarmak yeterli midir? neden şeytan batı kültüründe insanın içine sirayet etmekte ve onu kurtarmak için hristiyan usulü exorcism gerekmektedir? ya da bizde görüldüğü iddia edilenler nasıl olup da tam anlamıyla cin tabirine uygun olmakta ve kurtulmak için felak ve nas gerekmektedir? bunlar bu derece güçlü yaratıklarsa neden sadece ona inananların olduğu yerlerde görülmektedirler?

korku, inancı en fazla perçinleyen duygudur herhalde. ölesiye korkmak ve bazı şeylere daha fazla sarılmak, bazılarını da hiç kurcalamadan yerli yerinde bırakmak...
(bkz: perili köşk) (bkz: ömer seyfettin)
türkiye' de cinlerin haçı iplememesiyle ilgilidir.
yaşanmış esrarengiz olaylar isimli kitabı okumamış birinin açtığı başlık.. stephen king bu kitabı okusa , kendinden utanır, korku romanı yazmayı bırakır, kosla reklamlarında çamaşır makinesi tamircisi rolleriyle kazanırdı ekmeğini. o kireçlenmiş rezidans eline çok yakışırdı eminim o gözlüklerle.
(bkz: perilerin türklerden korkması)
batı avrupa da ve abd de olmayan ve sadece ülkemizde olan bir örnek ise cinli hamamdır.
(bkz: gulyabani gayrimenkule karsi)
türk sinema sektörünün amerikan sinema sektörü kadar gelişmemiş olması ile açıklanabilecek durum. bir de batıl hristiyan inançları var tabii ki de.
hem bir türk dünyaya bedeldir, biz öyle peri meri anlamayız. efendi gibi durursa baştacı ederiz, yok laga luga yaparsa periymiş falan dinlemez, sokarız pıçağı.
hem durduk yerde pellendirmeyin müslüman türk halkını.
türkiyede ilgi cekenler sırlar dünyası, zelihanın gözleri, büyük buluşma gibi formatlardır. Bizde yok öyle ruh göründü kaçtı gitti. Bize ders vermesi gereken ruhiyet gelir en fazla baska bir silüete bürünür, vermesi gereken mesajı verir ve kişiyi hak yola döndürür. Sen mesut ben mesut.. oo reyting de tavan yapmış. *
turkiye'nin cok fantastik bir ulke olmadıgına somut bir belgedir. zaten oyle bir yer olsaydı turkiye'de, coktan köşk vasfını yitirmis, turbe olarak halka acılmıs, deli para dondurulmustu ya da ulke capındaki supersonik hızlı ozellestirmeler furyasından nasibini almıstı. biz de holywood filmlerinde satılmıs köşkümüzü izler, gurur mu duyardık n'apardık bilmiyorum. boyle iyi yani...
(bkz: kim demiş)
güncel Önemli Başlıklar