bugün

türkiye'nin levent kırca'nın skeçlerini anımsatması durumudur. ana haber bültenlerinde hergün görmekteyiz; işçi haberleri mi dersin terör konusunda bıçağın kemiğe dayanması mı dersin yoksa öğrencilerin kopya mücadelesi mi dersin. ağlanacak halimize gülüyoruz.
osuruktan bir ülke olduğumuz için gayet normal olan bir durumdur.
dramatik bir söylem:

(bkz: siktiniz gidiniz efendim)
ne batılı ne de doğulu olabilmekten kaynaklanan durumlardır. arada kalmak kötü.
kendini bilmemekle eş değer bir benzetmedir bu. oysa çok daha iyi olabilirdik! bunun için yıllardır eğitime güvendik. ama her iktidar kendi beynindeki küçük labirentlerinin proğramı ile hareket edip, sürekli tepsiyi altına üstüne getirdi/çevirdi. köy enstitüleri kapatılmasaydı bugün bambaşka bir türkiye olacaktık biz. bizde vuku bulan şu an ki eğitim; açık kadınların başına bağlanmaya çalışılan bir metre kare bez parçasına endekslenmiş, sistemli bir eylemin entrikaları ile devam etirilmeye çalışılmaktadır. umarım bu yahudi zihniyeti başarılı olamayacaktır...