bugün

1919 1921 tarihte abartılan türk yunan savaşında Sovyetlerin git gide büyümesiyle ve Bolşevizm Kafkaslara yayılmasını kendilerine tehdit diye algılayan ve korkan ingiliz emperyalistler’ in buna karşı önlem almak için yunan birliklerine verdikleri desteği, doğu da bolşevik büyümeyi durdurmak için stratejilerini çark ettirerek bu tehdidin karşısında Türkiye ile ittifak yapmak adına Bolşevikliğin yayılmaması ve büyümeyi durdurmak için Türkiye yi kendilerine ihtiyaç hissetmeleri, ingilterenin, yunanistana verdiği desteği kaldırmak zorunda bırakmıştı. hal böyle olunca yunanlılar’ ın çaresizce geri çekilmekten başka çıkar yolları yoktu. Fransa ve italya ‘nın da sattıkları silah sebebiyle milli mücadelede Türkiye ile beraber yunanlılara karşı ittifak oldukları da rivayettir.
--spoiler--
emperyalizmin genel çıkarları ve emperyalistler arası çelişkiler 1. emperyalist savaş’ın bir “türk- yunan” savaşı biçiminde sürmesine neden oldu. başlangıçta başta yunanlılara destek vermelerine rağmen, ingiliz emperyalizmin çıkarları Sovyet tehdidinin söz konusu olduğu koşullarda, bu desteğin 1921 den itibaren çekilmesini gerektirdi. artık bundan sonra ingiltere’nin temel siyaseti, doğu’da Bolşevizm’in, yayılmasını durdurmaktı. ingiliz desteği kalktığı andan itibaren “Yunanistan ın Anadolu da barınma şansı yoktu.”
bu nedenle “türk, yunan savaşı abartıldığı kadar önemli bir savaş değildi.”
zaten milli mücadelenin seyri de ingilizlerin takındıkları tavra göre biçimlenmiştir. *

ismet inönü, cumhuriyetin ellinci yılı dolayısıyla verdiği bir demeçte; “istiklal mücadelesinin başarısı da esasında ingilizlerin buna karar vermesi ve diğer müttefikleri de bunu mecbur etmesiyle mümkün olmuştur” diyor. *
milli mücadele’nin aynı zamanda ingiliz ve diğer itilaf devletleri’yle de bir savaş olduğu sonradan uydurulmuştur. yanında “Almanya gibi güçlü bir devlet başta olmak üzere” ittifak devletleri varken yenik düşen saltanatın bir başına bunların tamamıyla başa çıkması o günün koşullarında mümkün değildi. dolasıyla “yedi düvele savaş” bir efsanedir.
zaten emperyalistler anadolu’ya yerleşmek niyetiyle girmediler ve savaşmadan da çekildiler.
çekilirken de fransızlar, Türklere, yunanlılara karşı kullanacakları silahları sattılar. “bazı Fransız subaylarının kurtuluş ordusun saflarında savaştığı rivayet edilir. “
italyanlar da kendi bölgelerindeki silah depolarını açarak, kuvayı milliye’ye yardım ediyorlardı. *
(bkz: türk yunan savaşında atilla taş faktörü)
ingilizlerin asıl amacı Anadolu topraklarının bir bölümünü ele geçirmek değil, doğu sömürgelerinin güvenliğini sağlamaktı. öte yandan birinci dünya savaşı’ndan yorgun ve bitkin çıkan ingiliz askerini yeniden bir savaşa sokmak kolay değildi. doğu cephesi kumandanı,
kazım Karabekir paşa, emperyalist devletlerin içinde bulundukları durumu gerçekçi bir biçimde değerlendirmekteydi: bütün ümitleri avrupa’ya yalvaracak heyette dedim ki; itilaf kuvvetlerinden korkmayınız. daha geçen hafta Londra dan memleketimize gönderilmek istenen alaylar biz gitmeyiz diye silah çatılarını bırakıp sıvıştılar. itilaf milletleri harbi umumiden o kadar yorgun çıktılar ki memleketimizde tek bir nefer öldürmeye razı değillerdir. karşımızda rum ve ermeni den başka kimseyi görmeyeceğiz. istanbul da itilaf kuvvetleri bostan korkuluğundan başka bir şey değildir.

1920’ de ingiliz generali Ravlinson, Bolşevik yayılmasına karşı, Türkiye de güçlü bir yönetimi destekleyeceklerini söylüyordu. bu ingiliz emperyalizmi için Anadolu da toprak edinmekten çok daha büyük önem taşıyordu. ancak Bolşevik yayılması durdurulduğu zaman ingiliz genel çıkarları güvence altına alınabilirdi.

ravlinson, kazım Karabekir paşaya; “yapılan ve yapılacak olan şey başka memleketlere Bolşeviklik sirayet etmemesidir.” diyordu. kazım Karabekir paşa bir yerde de şunları yazıyor:
“… ne de silahlardan bugün hiç söz etmedi. ben silah ve kumandan vermemek için aldatma planları yaparken, onun da beni Bolşevikler Kafkasya’ ya geldi diye, vaktinden evvel bir hareket yaptırmaya çalıştığını his ettim.