bugün

Özlem ve hasret ile anıyoruz.

Sosyal devlet anlayışı,
Kadın erkek eşitliği,
Ahlak ve erdem kavramlarına verilen gerçek değer,
Ailenin kutsallığı,
Doğanın kutsallığı..

Çok net, keskin ve sert caydırıcı cezalar..

Araplaştık, avrupalılaştık ve yozlaştık.
Türkleşeceğimiz günleri görmek dileğiyle..
bugünkü çevreciler, çevre ile ilgili kuralları bilse oturup ağlardı.
şimdi bir de ilk başta acımasızca gelen ama devletler arasında çok normal olan, komşu veya uzak komşu devletin malına çökme konusuna gelelim.
malum, eskiden biz hayvan yetiştiriciliği yapar ayrıca da çini falan yağmalayıp eşit şekilde bölüşürmüşüz. tabi çifcilik yapan türk toplulukları da varmış. uygurlar falan gibi ve bunlar hakkaten bu işin de ustasıymış taa o zamanlar acaip yeraltı sulama kanalları yapmış ve çok uzaklardan tarlalarına su getirmişler.
dönelim mala, mülke çökme konusuna.
bugünde yapılmalıdır. abd de yapıyor, avrupa da yapıyor. e bizim zaten eski işimiz, sektörümüz. bizde yapmalıyız ama usulune daha doğrusu zamana uygun şekilde.
çevre ülkeler, doğal kaynak zengini, bizimde payımız olmalı, neden e biz türküz, işimiz bu. biz kuvvet kullanırız ve alırız. dediğim gibi devletler arasında bunlar normal.
tabi artık bu işler, savaşla yapılmıyor. ya büyük bir şirket kuruyorsun ya gidip oralarda ortak oluyorsun bir şekilde payını alıyorsun. örnek, büyük petrol şirketleri bulunan batı devleri.
biz türk töresine uysaydık. her konuda en az bir tane dev şirketimiz olurdu ve bunlar oralardan türklük payımızı alır türk ülkesine getirirdi. akıncılar gibi.

nacizane tavsiyem. petrol, savunma konularında birer tane, devlet destekli şirket kurun. adını da akıncı koyun. çağa uygun akınlar yapıp, ülkemize ganimet getirsin.
orta asya da oluşturulan eksiksiz, insancıl ve faydalı yaşam tarzı kurallarının hatasız ve günümüz değer ve ihtiyaçlarına uygun olmasıdır.
şimdi bunu at, ok, yay, atalarımız falan filan gibi gözü kapalı türkçülük yapanların savunduğu fikirlerle karıştırmayın. onlar değil mesele. onların meselem olmadığını şu cümleyle bi nebze anlatabilirim, sanırım. hani bakış açımı anlarsınız.
at yerini bugün tank almıştır.
ok un yerini füze;
yay yerini de lancer almıştır ve biz bunların bir çoğunu yapamıyoruz. yaptıklarımızda var ama çoğu dışarıdan alınıyor. oysa at, ok, yay bizim malımızdı. yani gerideyiz.
bakış açım budur yani. objektif.

gelelim asıl konu olan türk töresine. anadoluya gelene kadar şahane bir anayasa, ahlak kuralları kanunlar topluluğu oluşturmuşuz ki bugün uygulansa hiç bir abes durum ortaya çıkmaz. nedir bunlar mesela.
aksakallılar, malumunuz bunlar seçimle falan gelmiyor. yaptırımları da yok ama görüşlerine çok değer veriliyor. ayrıca şu boydan bu boydan, senin adamın benim adamım diye bir ayrım da yok. yönetimle ilgili geçmiş tecrübelerin varsa ve yaşlanmışsan bu meclise giriyorsun ve söylediklerin dikkate alınıyor.

nehirde yıkanmama, bu asla çiğnenmeyen bir kanun. neden çünkü suyu kirlenir. yıkanacaksan alırsın nehirden suyunu, dışarıda ya da evinde yıkanırsın.
nerde kaldı atık kimyasalları nehre bırakmak.

her varlığın bir ruhu olduğuna inanmak, herhalde dünyanın en değerli kanunu bu olurdu.
hiç bir tarihi eseri yıkamazdık. ormanı yok edemezdik. şehrin kendine özgü yapı tarzını yok edip, bütün şehirleri tek tip e çeviremezdik.

kadın, hele bi iyi davranma. değil toplumdan herhalde ülkeden uzaklaştırılırdın.

yani; anadolu bizi bozmuş beyler. yavaş ama geri dönmesi çok zor bir şekilde, bozmuş.