bugün

görsel
Günümüzde ilim ve bilim düşmanı millet konumunda olan toplum. Böylesine ilim düşmanı bir toplum olabilir mi? 1 gün boyunca: Karabük Kitap fuarında, Türk Tarih kurumunun yayınlarını satın alan tek adam benim. Ne diyeyim; Olmamış bu toplum...
son derece cahil ve aptal bir toplumdur. bizi yönetenler de Allahtan başka ne istesin ki..
yat, kat, villa, lüks araba ha bir de beyni uyuşmuş, dışarıda walking dead gibi dolaşan cahil bir kitle.. allah allah..
aşırı derecede duygusal toplum.

bilic'in dün canlı yayında; futbolcularım çok duygusal, derbi maçı kaybettikten sonra çok zor toparlanıyoruz sözü dışarıdan nasıl göründüğümüzün özeti. aşırı duygusal bir toplumuz. hırslıyız ve bu hırs çoğu zaman bize zarar veriyor. mücadeleyi sevmiyoruz, işler kötü gittiğinde çabuk pes ediyoruz, ve küsüyoruz.
anlıdır, şanlıdır, delikanlıdır. daha da ötesi yoktur.
benim toplumumdur senin toplumundur bizim toplumumuzdur. kendini buradan sıyırıp çıkabilenler olur. cahildir diyen olur işte onlar ise hala babalarını bulamamış olduğu için.
iki insanın birbirini sevmesini, seks yapmalarıyla eş değer gören, bunu tabu sayan, 2014 yılı itibarıyla hala el ele tutuşan çiftleri sopalarla dövme hakkını kendinde bulan bir toplumdur. evlilik dışı her türlü karşı cins münasebetini yasaklayan ama kapalı kapılar ardında bu tür münasebetleri erkek tarafında övünç sayan çelişkili ruh haline sahip toplumdur. seksi yasaklar, tabu yapar, daha sonrasında ise tek gecelik ilişkiler yaşayan erkekleri "vay koçum" nidalarıyla pohpohlayan toplumdur bu. haa eğer bunu yapan kadınsa, gözlerine gözükmesin. aşağılıktır, orospudur, yolludur. birbirleriyle sevişmiş bir çiftten erkek olan "koç"tur, kadın olan ise orospu. erkeğin elinin kiridir bu işler bu toplumda, ama kadın yapamaz. kadınlara bunu yapma hakkını hiç bir şekilde vermeyen bu toplum, yaptığında "koç" diye nitelendirdiği erkeklerin de bunu birbirleriyle yapmalarına izin vermez. özet şudur; erkek bunu sadece kadınla yapabilir ve yaptığında "koç" olur, kadın hiç bir şekilde yapamaz yaparsa "orospu" olur, kadın-kadın veya erkek-erkek hiç bir şekilde yapamaz. yani durumdan sadece tek bir taraf kazançlıdır, birinin kazancı diğerinin utancıdır. toplum her şekilde bu kazancı desteklemektedir. bu kazanç ise diğer tarafın mutlak kaybıdır, dolayısıyla toplum herhangi bir neden olmadan, bir tarafın mutlak kaybını istemektedir. ve bunu da kendi koyduğu anlamsız kurallar silsilesiyle devam ettirmektedir. bu kuralları da "değer" adı altında kutsallaştırarak, bir nevi ona dokunulmazlık hakkı vermekte ve bu adaletsizliğin değişmesine hiç bir şekilde fırsat vermemektedir. bu toplum, adına "değer" dediği bu anlamsızlıklar silsilesini kabul etmeyen her bireyi (misal ben) dışlamakta aforoz etmektedir, her türlü sözlü tacizi kendinde hak görmekle birlikte, fiziksel şiddet türünden yaptırımlar uygulama hakkını da görmektedir. yani yapmanız gereken tam bir adaletsizlik olan bu durumu, "değer" adı altında kabul edip, kutsallaştırmanızdır. diğer herkes gibi, kimsenin birbirine zarar vermeden özgürce ve insanca yaşamasını reddedip, diğer herkes gibi birbirinize anlamsız kurallar silsilesini dayatıp, birbirinize hayatı zehir etmeniz, şiddet uygulamanız ve hatta kan dökmenizdir. türk toplumu budur.

bu ülkenin mahkemelerinde hukuk ve adalete rastlamamamızın sebebi budur. çünkü bir ülkenin hukuku, o ülkenin toplumsal hukukundan beslenir. ve bu toplumsal hukukta adalet yoksa, bunu mahkemelerde aramanızın hiç bir mantığı yoktur.
türk toplumu bir çok karakteristik önemli ve güzel özelliklere sahip olsa da;

toplum olarak şu an itibari ile durumumuzu tek cümle özetler. gayet de güzel tanımlar.

"sikersin aldırmaz ibne dersin kaldıramaz."
aptal bir toplum olduğu kesindir ve ilerki nesillerde oluşucak en büyük problem kendilerini unutucak olması burdan kastım kendilerini tanımamaları fıtratlarını bilmemeleri kuran dada kendilerini unutan toplum yok olmaya mahkumdur hadisinide göz önünde bulundurucak olursak yok olucağımızı düşünüyorum toplumun yapısı şimdikinden dahada kötüye gidecektir diye düşünüyorum.
Dünyanın en aşağılık en haysiyetsiz toplumudur.
Good and honest people of dogville.
http://bossbogaz.blogspot...eri-toplum-ve-devlet.html kendimce toplumumuz.
buram buram ataerkillik kokan beyinlerdir Türk toplumu.

edit: imla.
hala şu topluma 'delikanlı' sıfatını layık gören cahiller var. dünyanın en riyakar en ahlak erezyonuna uğramış toplumudur türk toplumu. delikanlı olmak erdemli olmaktır, efendi olmaktır, düşünce sahibi olmaktır. sokakta yan baktı diye yoldan geçene adama saldıran, yolunu kesen alenen tehdit eden barzolar var. ucuz kabadayı çünkü, karşıdaki bir sert tepki verse istediği o zaten hemen kavga. tartışmayı bilmeyen düşünemeyen, beyni pastırma gibi olmuş leş bir toplumdur türk toplumu.
cahil, riyakar ve faşist bir toplumdur kısaca..
daha da kısa olarak; leş toplum..
iletişim kurmanın mümkün olmadığı toplumdur. sen karşındaki öküze birşeyler anlatmaya çalışırsın, o senin söylediğinden tamamen bağımsız kendi kafasındakileri dökmeye başlar. yani sen elma dersin o armut. soru sorarsın karşılığı, bir anti tezi olmaz. baktı olay kapasitesini aşıyor, kaçar.
dünyanın en güzel kültürüne sahip, saygıdeğer bir toplumdur.
şunu artık gözlemlerimle rahatlıkla ifade edebilirim. çok çabuk gaza gelen bir topluluk. rahatlıkla istismar edilebilir. türkiye tarihi boyunca iç karışıklıklarının olması ve kalkınamamasının ana nedenlerinden biri bu goygoycu zihniyettir. ver mehteri.
her şeyi bilen bir toplumuz sanatı futbolu siyaseti ekonomiyi yeniliği hepsini iyi biliriz ama sadece biliriz icraatta tık yok.
örnek gösterilen aileinin türklerle alakası yoktur bunu konuşma sitilleri, dış görünüşleri, etnik kökenlerinden anlayabilirsin.
türk toplumunu ''leş'' olarak adlandırmak en basit deyim ile şerefsizliktir.
dili, dini, ırkı bir yana, şerefsizliktir!
biz toplum falan değiliz, biz hasbelkader aynı topraklarda dünyaya gelmiş gevşek tutkallı bir güruhuz.
son yıllarda ince düşünceden yoksunluğun, saygısızlığın, şımarıklığın, egoistliğin giderek arttığı üzüntüyle fark edilen toplum. bazı örneklerle açıklamaya çalışalım.

- önümdeki hesabını ödesin diye sıra beklerken herifin biri geliyor, suratıma bakıyor, önüme geçip hesap ödüyor. bazıları da, yine ben sıra beklerken içeri girdiği gibi bir şey almak için istekte bulunuyor. haklısınız tabi, ben hesap ödemek için değil hoşuma gittiği için bekliyorum. ne de olsa sizin koştura koştura istediğinizi almanız önemli !

- iki kişilik koltukta oturuyorum, yanımda oturan genco bacaklarını öyle bir açmış ki hem beni rahatsız ediyor hem de özel alanımı ihlal ediyor.

- toplu taşımada sessiz sedasız bir durağa giriyoruz. en az 5-6 ergen vagona biniyor ve ses tonlarının yüksekliğini ayarlamayı düşünmeden konuşup kahkaha atıyor.

- iki tane ortaokullu çocuk karşımda oturuyor. dörtlü koltuktayım. yaşlı bir kadın vagona biniyor ve çevresine bakıp yer arıyor. çocuklarda en ufak hareketlenme bile yok. 40 yaşındaki ben kendisine yer veriyorum.

- iki yakın şehir arasındaki bir belediye otobüsündeyim. 12-13 yaşında iki çocuk en arka koltukta, yanıma oturuyor. bir durakta yine bir yaşlı biniyor. başımı çevirip çocuklara bakıyorum. müzik dinliyor, oralı bile olmuyorlar. yer vermek için kalktığımda bacaklarını bile çekmediklerinden zor geçiyorum.

- kırmızı ışık yanıyor yayalar için. genconun biri yola fırlıyor ve geçiş hakkı olan arabaya '' bir beklesen olmaz mı ? '' diye çemkiriyor.

- bir mekanda, beni rahatsız eden ve benim gibi sürekli gelen atarlı giderli, iddialı bir tipi görmezden gelmeye başlıyorum. bir gün geliyor ve kül tablamda sigarasını en az 3 dakika boyunca eze eze söndürüyor.

- mümkün olmadıkça insanlarla göz teması kurmuyorum. bir gün camın kenarından bir erkek iki kız geçiyor. şöyle bir bakıp yine göz teması kurmuyorum. birkaç dakika sonra baktığımda tam benim göreceğim şekilde yan yana, şımarıkça gülerek durmuş, bana bakıyorlar. sonra yandaki mekana giriyorlar.

- toplu taşımada insanları rahatsız etmemek için müzik ya da kitap dinlerken kulaklık takmayı unutmam. kulaklık takmadığım seferlerdeyse izlediği videonun sesini ya da dinlediği şarkıyı yüksek sesle kulaklarıma sokan düşüncesiz tipler oldu. evet, sen ne dinliyorsan ben de dinlemek zorundayım.

- öyle bir egoistlik hakim ki, en yakın arkadaşım sandığım kişi beni iki kere sertçe eleştirdi, ben de haklı bir eleştiriyi kendisine yöneltmek isteyince bir bahane bulup dinlemek istemedi. artık kendisini eskisi kadar görmek istemiyorum.

- kadınların bu ülkede nasıl zor durumda kaldığını, sıkıntı yaşadığını, hatta hayatlarına kasıtta bulunulduğunu biliyorum. bunları yapan tüm kötü adamlardan da nefret ediyorum. ancak öyle bir hava oluşmuş ki, zannedersin bütün erkekler potansiyel sapık... kadınlara her zaman saygı duyan, onlara yol, yer veren, kibarlığı unutmayan biri olarak bunu saçma ve yanlış buluyorum. bazıları incelik gösterdiğimde bir teşekkür etmeyi bile çok görmüyor mu, kan beynime sıçrıyor. evet, kapıyı tutmak benim görevim zaten !

aklıma gelenleri yazıp içimi boşalttım ama gidişatın hiç iyi olmadığını da belirtmeliyim. bazı şeyler türk toplum değerlerini koruma adına yasaklanırken bunlar neden görülmüyor ve eleştirilmiyor ? doğrusu çok merak ediyorum. şimdilik bu kadar...
En bariz özelliği nezaketi acizlik olarak algılamasıdır. Osmanlıdan miras yağma ve talan kültürü genlerimize kadar işlemiştir.
Paraya tapıyoruz biraz galiba.