bugün

siyaset genel anlamda bir duruşma gibidir.

örneğin türkiye'de: kılıçdaroğlu iyi tarafı savunuyor ama karşı tarafın avukatı daha iyi.

dünyanın diğer pek çok ülkesinde -genelde gelişmiş ülkeler- ak koyun kara koyun bellidir. ben ak koyunum diyene ''seninle hem fikir olduğum tek nokta koyun olman.'' diyebilir halk.

oysa gelişimini tamamlayamamış ülkelerde işin rengi farklıdır. isn't it? sadece bağıran ama ne söylediğini bilmeyen kalabalık zombilerle taksim meydanını the walking dead'e benzetmekte bizim siyasetçilerimizin üstüne yoktur. ama haklarını yemeyelim, shall we?
gerçekten insan psikolojisini bilir onlar, birini nasıl kandıracaklarını. *

onların tek bir felsefesi vardır: it's not a lie, if you believe it.
(bkz: george costanza)
Türkiye siyaseti: türkçülükü savunanlar faşisttir, geri kalan demokratik hakkını eşitliğini vb kullanıyor.

dünya siyaseti: türkiyeyi bölelim türkleri dünyadan silelim.

kısacası herkes türklere ve türkçülere karşıdır. bizde türkçüler olarak hepsinin karşısındayız.