bugün

çok sevdiğinin yerine kimseyi koyamamasından dolayı kaynaklanır.
cinsellik kavramının bu denli bastırıldığı bir memlekette yaşamaktan kaynaklanır. istediğin kadar bastır bir gün patlar sonra herkes birbirine koymaya başlar.
küçüğüyle büyüğüyle, kadınıyla erkeğiyle ağızla yapılan eylemdir. (bkz: lafı koymak) (bkz: kapıya koymak) (bkz: götüne koymak) (bkz: koy götüne rahvan gitsin)
Son derbi göstermiştir ki * türkiye'de insanların maçtan sonra "koyduk, girdi mi, sikeriz, götünüze sokarız, malı aldınız mı" vs. söz öbekleriyle sevinmesi bu koyma merakından gelir. Eli sikinde sözümona türk erkeği * güç gösterisini bamyalarıyla yapıyorlar.
dünyada tek pipili canlı sadece bizim topraklardadır zannetmemizden kaynaklı sorundur. sadece bizde vardır ve keser sapı kadardır anlayışı yüzünden bamya çüklüsüde koyar, normal pipiliside koyar bu memlekette.*
(bkz: kuymak) *
koyma aslen japoncadan gelir. orijinali "koima" dır. koima eski çin'de insanların çektiği arabaların camına elini siper edip bakan çocukların "içeride kimse yok" anlamına gelecek şekilde "koi chan ha" şeklindeki sözünün bir miktar evrimleşerek koichanha ve ardından koichan olması ve japonların bu sözü alıp kendilerine "koima" şeklinde adapte etmesiye ortaya çıkmıştır. türkçeyle ne alakası var dersen oraya da geliyoruz. malum türkler çinlilerle çok içli dışlıyıdı orta asya'da yaşarkene. işte o dönemlerde çin seddini aşan türklerin sayısı çok falzaydı ve çinliler artık paranoyak olmuştu. bir süre sonra "o ne an içeride türk mü var?" anlamında; "komai insinche turkei" diyorlardı. böyle arkalarına dönüyorlardı sık sık "kim o?" diye sorarak. içlerinden biri kimse olmadığını görünce: "koi chan ha" diyordu yani kimse yok içeride diyordu. işte dürkler de bunu küfür olarak algılayıp yeni bir kelime ürettiler. evet. o kelime "koycam ha" idi. "koycam ha" zaman içinde çok sevildi ağızlara çok yakıştırıldı. dillere pelesenk oldu adeta. ve şimdi koycam ha demenin haklı gururunu yaşıyoruz. hiçbir kimseler bizi koymaktan alı koyamaz.
koyamamanın dile vurmuş halinden başka bir şey değildir.
(bkz: ben de koyjam ha)
(bkz: gel gel kucağıma gel)
küçük yaşlarda sokak köşelerinde takılan, bir elinde sigara diğer elinde tesbih bulunan, aga, reis, muhterem vb. söylemlerde bulunan, biryandan sokaktan geçen kızlara laf atıp diğer yandan mahallenin kızlarına sahip çıkan, serseri, psikopat vb. söylemlerle tarif edilen abilerimizden ilk olarak koyma içerikli sözcükler duyarak bu merak uyanmaktadır. daha sonrasında kendisini geliştirip koyma merakını normal bir hadise haline getirerek rahatlıkla kullanılmaktadır.ihtisasının ise askerde yapılarak büyük başarı gösterilir ve her iki lafından birinin içinde koyma kelimesinin bulunur ( askerliğini yapmış olan herkes bunu çok iyi bilir). artık profesyonel bir koyma ustası haline gelinmiştir ömrü boyunca en ufak bir sinir anında koyma becerisi rahatlıkla yapılmaktadır.

bu merakı bizlere aşılayan sokak eşrafı psikopat ve serseri abilerimize kimler nasıl aşılamıştır bu merak nerden türemiştir bende anlamışdeğilim * .
Cem yılmazın gösterisinden bir kesit:
Koydum
Koyıcam
Koyarım bak...
anlam veremediğimiz ama bir o kadar da dilimize doladığımız "amına koyayım" cümlesindeki "koymak" kelimesinin, türk insanı için vazgeçilmez bir hal almasıdır.

şöyle bir bakıyorum çevreme, olan da koyuyor olmayan da..

hadi erkekleri anlıyoruz da bu kızlardaki koyma merakını da bir türlü anlayabilmiş değilim.

hele bir de "koymak" ile ilgili bir cümle geçmeyiversin, anında espriler havada döner, "sen nasıl konuşuyorsun koydum filan" gibi.

çok merak iyi değildir derler ama, bu koyma merakı, bende inanılmaz bir merak uyandırdı.

meraklandım lan!