bugün

Önce kazakistan maçında burak'ın penaltısı sonra avusturya maçında arda'nın penaltısı ve daha niceleri. Yok yani ne kadar teknik olursa olsun bizim futbolcular heyecanlanıyor penaltılarda. Ya baskıdan ya da olayı aşırı büyütmemizden midir nedir adamlar titriyo topun başında. Soğukkanlı olanı nadir. Yani ben ümit davala'dan beridir rahatca bir penaltı gol olur diye izleyemedim. Belki emre iyi çekiyor ama o da sürekli sakatlıklarla boğuşuyor.

Yani uzun lafın kısası: türk futboluna penaltıları soğukkanlı atabilecek adamlar lazım. Bakın yabancı takımların 18 yaşlarındaki gençlerine örnek alın.
(bkz: penalti cekmek)
o ne aga.
penaltı çekmek mahallede çocukların kullandığı bir tabirdir.
maça 31 çekerek çıkmış olduklarındandır.
(bkz: sevişmezse ölecek hastalığı)
bu adamlar robot değiller ki penaltı çekmeye ayarlı olsunlar. gol atınca baş tacı atamayınca yüz karası yapmanın mantığı nedir?
(bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı)

2 penaltı kaçırdık, ülke elden gitti amına koyim.
savaşta kazanılanları masa başında kaybediyoruz tadını aldım biraz. öyle bir hayıflanma yani.
yalnız atamıyoruz da attırmıyoruz da.
türk basketbolcularının serbest atış kullanamamasıyla alakalı olarak stres altına girdiklerinde paniklemelerine sebep olarak ortaya çıkan durum olabilir.
sonuçta mantık olarak durum şudur, eline yine oyun içindekine göre nispeten kolay bir sayı yapma hakkı geçmiştir, seyirci, takım arkadaşları falan beklenti içerisindedir.
bence böyle olabilir yani yine de bilemedim.
guus- sabri sen at oğlum
sabri- üff amaan, yok hocam yaa
guus- umut, oğlum?
umut- amaan hiç çekemem şimdi hocam..

(bkz: çekemeyen anten taksın)
penaltı çalışması ile aşılacak durumdur. bu durum, milli takımımız için, dert edilecek en son durumdur. zira takımımızın daha ne problemleri var, varsın penaltı problemi kalıcı olsun...
sevilla'yı şampiyonlar ligi 2. turunda, hırvatistan'ı avrupa kupası çeyrek finali'nde, arsenal'i uefa kupası finalinde penaltılarla geçmiş bir ülkenin fertleri olarak, haklı olarak kazakistan ve avusturya maçlarında kaçan 2 penaltı sayesinde birden ulaştığımız genellemedir. ayrıca ülke insanları olarak bu durumda pek de zeki olmadığımız da ortaya çıkıyor.
o kadar dedik bir alex değil hiç biri.
türklere has özelliktir. basketbolcularımız da serbest atış özürlüdür.
ben de olmayan hastalıktır.
hiddink beni kadroya alsın, penaltı olduğunda son dakikalarda girip atayım.
penaltıyı çekmeye degil de atmaya çalışsalar başarılı olacakları durumdur.
sadece şanssızlıkdır.
yuvarlasalar terse yatan kaleciler karşısında inatla fırça yemeye çalışan bi hastalık türü sanırım.. neden bu tür sadist hareketlerde bulunurlar anlamam..
(bkz: alex in penaltı dersi vermesi)