bugün

üzerinde yorum yapmayı gerektirmeyecek kadar saçma eylem.
saçma olmadığı açılan başlıktan belli iş. *
gayet normal bir eylemdir. Altyazı okumak kimseye boyut atlatmıyor sonuçta.
rabin katında varsa bir top10 günah listesi, arasında olduğunu tahmin ettiğim eylemdir.
varlık içinde yokluk çekmektir

aynı senaryoları aynı anda 8 farklı dizide izleyip bundan zevk almaktır.

tabii zevk denirse.
gereksiz ve bir kazanç sağlamayan eylem.
yabancı dizi izlemek ile aynı şeydir. sanki yabancı dizi seyredince kazancımız oluyor. sonuçta hepsi vakit geçirmek içindir, dizi izlemekten ne kazanç bekleyebilirsin ki?

abi Emerald City dizisini izledim ufkum açıldı,
Sneaky Pete izledim hayata umutlu gözlerle baktım,
Taht Oyunları izledim banka hesabıma para yatmış.... gibi.
prison break mi- arka sokaklar mı, *
Çok dizi izleyen bir insanım. Yerli yabancı da ayırmam. Benim meselem keyif alıp almamak.

Arka sokaklardan keyif alsam onu da izlerim. Poyraz Karayel ilk sezonu çok keyifliydi izledim ama devamı gelmedi.

Leyla ile mecnun u açar arada izler gülerim.

Olay Türk mü değil mi olayı değil ayırdığınız zamana değer mi değmez mi olayı.
asla yapmam. kitap okurum daha iyi. ya da american dad izlerim.

hain diyenler var izlemeyene.
Türk dizilerinin kalitesizliğinden dolayı tercih etmeyeceğim yol.
iki,iki buçuk saatlik işkenceye dayanabilmektir.

ha ben izliyormuyum hayır.
(bkz: cringe)

aşırı yapmacık. oyunculuğu bilmiyorlar da dramatoloji de bilmiyorlar ağzını kırayım. her bölüm aynı vukuatlar her senaryoda aynı çatışmalar, aynı boşluklar.

biri bunlara öğretmiş diziyi böyle çekersen para kazanırsın diye bunlar da öyle çekip duruyor. her dizi birbirinin kopyası.
şahsiyet leyla ile mecnun yada ezel vari kendini aşan yapımlar haricinde zaman öldürmekten başka bir şey değildir.
izlenebilecek yapımlar var. aksini söylemek haksızlık olur.

birbirinin aynısı olan senaryolardan gına gelmişken psikoloji üzerine özgün ve iyi denebilecek iki yapım geldi. (bkz: masumlar apartmanı) (bkz: kırmızı oda) bunlar da zaman geçtikçe rüştünü ispat edip "kendini aşan yapımlar" arasında yer alacaktır diye düşünüyorum.

onun dışında şu anda da çok izlenen (bkz: sen çal kapımı) tarzında diziler hiçbir iz bırakmadan, oyuncunun hayran kitlesiyle, sosyal medyayı yönetebilme şekilleriyle doğru orantılı başlayıp bitecek. çünkü onları önceden yapılmış aynı tarz dizilerden ayıran bir özellik yok. durumu iyi olmayan haksızlığa uğramış inatçı bir genç kız, onun bu tavrından etkilenen yakısıklı genç iş adamı vsvs. klişe.

bir de çok önemli bir konu daha! iyi yapımlar bile süresi uzun olunca çekilmiyor atlıyoruz, çünkü bir bakışma nasıl iki dakika sürer yahu? hal böyleyken bu klişe kokan işlerin süresi niye bu kadar uzun? diye sorası geliyor insanın. eziyet gibi dizi süreleri. masumlar apartmanını izliyorum, onda bile inci'li sahneleri falan atlıyorum. bayıyor 2 saat dizi mi olur? koy 40-50 dakika, misler gibi izleyelim.
bir donem aski memnu izleyerek ozel hayatimdaki sorunlarla bas etmistim.

--spoiler--
tabi siz anneleri tarafindan size emanet edilen cocuklara her bakimdan yetersiz gordugunuz bir kadinin annelik etmesine siddetle karsiniz ama.
--spoiler--

bakin bu repligi benim gibi ezbere yazabiliyorsaniz cozemeyeceginiz sorun yoktur.
Saçma sapan işlere 3 saatini harcamakla aynı değerde benim için.
şu anki türk dizileri için konuşursak çok ama çok boş iştir. en az 2 saati boşuna harcamaktır.
şu sıralar doğru düzgün hiçbir yapım olmadığını düşündüğüm için gerçekleştiremediğim olay.
kavuşamayan iki aşığa 2-3 saatini harcamak demektir.
Bihter ile çok benziyoruz ya banada lazım.
birlikte intihar bile ederdim aq.
Ayaklarına kapanırım.

Bihter,Esra...
güncel Önemli Başlıklar