bugün

görsel

ben bunu sırf zevkine ıslata ıslata döverim.
görsel
Etnik döküntü beyanı.
ismet özel'in ne demek istediğini anlayamamış yüzeysel insanların veryansın sözü. kendisinin fikri/ şiir içerikli kitaplarını okudum. katıldığı programları da izledim. ama okuduğum ve gördüğüm kadarıyla seninle tamamen farklı konuşuyordu. ismet özel'i de, şiirlerini de çok severim ama özel'in türk ırkı ve dili hakkında bu derece cesur ve aynı zamanda küstahça yorumlar yapması artık bıkkınlık vermeye başladı. ne tarih ne türk dili eğitimi almış birisi. şair olması, onun türk tarihi ve türk dili hakkında ahkam kesip, doğrusu budur diye dayatmasını gerektirmiyor...

diğer diller gibi türkçe'de dinamik bir süreci kapsıyor ve temellerini ural-altay dil grubundan, esasen de kapsamlı olarak kök türkçe'den alıyor. ve bu dilin de her dil de olduğu gibi birçok kavram işaretleme metodları var. eğer türkçe diye bir dil yoksa, niçin türkçe'nin ve kök türkçe'nin binbir tane gramer kuralı ve binbir tane var? bu dil taaaa niye altay çağında ortaya çıkmış? türkçe diye konuştuğumuz dilin, çin-arap-fars karışımı ortaya çıkmış bir şey olduğunu, bu dilin türkçe olmadığını iddia ediyorsanız şayet yanılıyorsunuz. her dil farklı kültürlerden kelime alır, bunun ne siyasi ne sosyal sınırları vardır. mesela, bugün dünyaya en çok kelime veren dil, ingilizce. bunu da ödünçleme metoduyla yapıyor. ödünçleme kısaca bir dilin başka dilde söz varlığı olmasına deniliyor. ve bir kavram evrenselse dil için zenginliktir. bu diğer dillerden aldığımız kelimeler için de geçerli. biz bugün o kelimeleri başkasından alıp dilimize geçirdiysek bu dilimiz için bir ayıp değildir. aksine bir zenginliktir. bundan, her dil gibi zamanında ingilizce de nasibini almıştır, bunu 1. dünya savaşında başka kültürlerle etkileşime girerek yapmış, binlerce kelimeyi dil bünyesine eklemiştir.
ama anlaşılan bu durumdan daha türk tarihi ve türk dil bilgisine dair kitap okumamış adamlar, utanıp sıkılmadan boş atıp boş tutuyorlar.

dil, tıpkı soyut cebir gibi verili içerikten soyutlanmış gramer çalışılarak öğrenilmez; içerik ve grameri birlikte işleyen yapısal yol, kişinin ana dilini öğrenirken sergilediği doğal öğrenim biçimine çok yakın bir yöntemdir.
bu arkadaşlara muharrem ergin'in, jean deny'in, osman mert'in kitaplarını ve kaynaklarını önerebilirim. bir de bu kaynaklardan baksınlar bakalım, türkçe diye bir dil varmış mı?
tarih konusuna değinmiyorum. bugün ve geçmişe uzanan her şey ortada.. zaten dili olmayan toplumun tarihi de olmaz.
tüm milletler ve tüm diller için geçerli olabilecek iddia.
bununla beraber benim takıldığım nokta "yoktur" kelimesi...

neyin var olup olmadığı referansına dikkat etmek lazım. misal, herkesin üzerinde "vardır" diye mutabık kalacağı maddi bir cisim kuantum mekaniğine göre yoktur, atomların içi boştur, herşey enerji alanıdır, falan filan.

ancak biz biliyoruz ki kafamıza çarpsa bizi öldürebilecek bir taş parçası kuantum mekaniği ne derse desin, en azından bizim gerçekliğimiz ve güncelimiz için vardır, yok sayamayız.

buradaki cümlede bahsedilen türk ve türkçe var mı? yok mu? hikayesi de aynı: neye göre?

eğer türk ve türkçe diye adlandırılan "Düzenlemeler" bir takım insanların hayatında, gerçekliğinde, gündeminde ve gündeliğinde yer teşkil ediyorsa bu kavramlar bal gibi vardır.

aynı şekilde, yine herkesin üzerinde mutabık kalacağı bir "yokluk" örneği düşünün, mesela starwars alemi ve karakterleri. şimdi herkes, fanboy'lar dahil, starwars'un "gerçekten var olmadığı"nı biliyor, takdir ediyor. gelgelelim eğer zamanını ve aklını ayırıp starwars'dan bahsediyorsan, filmleri izliyorsan starwars "yoktur" diyemezsin. bal gibi de vardır, hayatında yer işgal etmektedir.
(bkz: yav he he) denmesi gereken başlık.
ismet özel kim amk.
(bkz: zırva)
Nisanyan adlı ermeni'nin kıçından cıkan tanılardan biridir.

Kıçından cikan baska seyleri ise karisi uzerinde deneyen delinin teki oldugunu okuyarak öğrenebilirsiniz;

http://www.hurriyet.com.t...en-nefret-askiydi-9524117
görsel
tarihte bi tane devleti bile olmayan kürdün beyanı.
güncel Önemli Başlıklar