bugün

ustruplu takıldığında sadelik ve masumiyet veriyor. tabi gözlerinden fer fecir akmıyorsa ve gözleri fıldır fıldır dönmüyorsa..
güzelliğin göreceli bir kavram olduğunu kanıtlayan cümle.
imanı depreşen müslüman sıçışıdır. ciddiye almamak gerekir, bir bardak soğuk içince geçmektedir.
özellikle eski doğu bloğu ülkelerine gidildiğinde anlaşılan gerçekliktir. kiev'de, bükreş'te, varşova'da sokakta yürürken sınırsız açıklığın, paylaşımın ne kadar büyük bir çirkinlik olduğunun defalarca üstüste farkına varır, bir kez daha müslüman bir ülkede doğduğunuz için şükredersiniz.
türbanı bilmemde başörtüsü için yanlış bir önermedir. başörtüsü güzelleşmek için değildir çünkü.
(bkz: gerçek)
içini bilemeyiz. fakat dışardan görünen bir kısım olmadığı için güzellik aramak zordur.
koca bir yalandır.
örnek: acun dahil kimse kutu açılmadan içindekini bilemez

- büyük hissediyorum.
(bkz: çirkin hissediyorum)

bumudur lan?
varolmayandır. saçları bir kadının güzelliğinin hatırı sayılır bir parçasını oluşturur. ve türban onları saklar, kadının yüzünün çevresine yapışarak sarar onu. şayet kişi bir kadını hem türbanlı hem de açık gördükten sonra türbanlı halinin daha güzel olduğunu düşünüyorsa, göze farklı görümesinden ötürü gelen bir garipsemenin sonucu bu kanıya varmış olması muhtemeldir.

(bkz: kelliğin kadınları güzelleştirdiği gerçeği)*
bazı kadınları güzelleştirdiği söylenebilir. ama genellemeye varmak yanlıştır. zira kadını güzel gösteren öğelerden biri saçtır.
Baş örtüsünün amacını anlayamamış birinin iddiasıdır. Baş örtüsü dikkat çekmek için giyilen bir şey değildir, olmamalıdır. Baş örtüsü tam tersine kadında dikkat çeken yerlerden biri olan saçları örtmek içindir.
Saç, insanın başının tacıdır. Temiz, sağlıklı, parlak ve şekilli bir saç, özgürce rüzgarda dalgalanmadıkça güzellikten bahsedilmez. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk; Kastamonu gezisinde kadınlarımıza şöyle seslenmiştir: " Peçelerinizi açın. Özgürce bakın dünyaya, saçlarınız rüzgarda dalgalansın özgürce." demiştir. Ayrıca da; " Ey yüce Türk Kadını! Sen ayaklar altında sürünmeye değil, eller üzerinde yükselmeye layıksın." demiştir.

Kadınlar, bizim anamız, bacımız ve karımızdır. Böyle gördüğümüz sürece hiç bir sorun kalmayacaktır kanımca.
(bkz: entry girenlerinin çoğunun başlığı yanlış anlaması)
*
(bkz: türbanın kadınları güzeleştirdiği gerçeği yalanı)
davut kendini avut durumudur.
güzeleştirmek ( başlığa bakınız ) ne kadar doğru bir kelimeyse
başlığın gerçekliği de o kadar doğrudur...
türban çirkin olanı güzelleştirmez sadece gizler kanımca. örneğin kepçe kulaklı bir kız düşünün türbanı taktığı an hokus pokus kol kadar kulaklar yok, kıvırcık saçi şahsen sevmem güzel bir yüzü bile itici yapabiliyor ancak türban takan bir kızın saçını göremediğiniz için güzel bir yüzü daha güzel gösterir saçlar olmadan. son olarak da sanırım toplumdaki türban baskısı onu daha çekici hale getirdi hani yasaklanan daha cok merak edilir ve deşilir ya o hesap. pornosu bile çıktı artık yeni akım oldu sokaktan düşürülen karılara, telekızlara türban taktırıp video çekip forumlarda türbanlı jale, türbanı kaldır kukuya daldır gibi alternatif şahin k film isimleri ile yayınlar yapılıyor. allah sonumuzu hayır etsin. kafaya geçirilen türbanı açmak mesele değil de ya beyinlere geçirilenler ne olacak...
(bkz: bir makyaj malzemesi olarak türban)
bu lafı eden er kişi için iki durum mevzubahis olabilir.

1. kör olmak
2. Türban fetişisti olmak

eğer ikinci şık geçerliyse;

vay be hacı ne fanteziler mevcuttur be sizde..
türbana davetin bir yolu. baktın olmuyor, güzelleşeceksin de, kandır sorgulamaktan aciz beyinleri, ''ay çoook yakıştı nejlaaa di mi'' kıızzz desin, bağlasın.. amaç neydi güzelim?
güncel Önemli Başlıklar