bugün

Türban arap kültürünün, çarşaf, burka fars ve afgan kültürünün kılık kıyafetidir. Başörtüsü ise türktür. Bizdendir. Anadolu kadınının örtüsüdür.

Müslüman türk kadınının gerçek örtüsü türban veya çarşaf değil başörtüsüdür, yemenidir, yazmadır.

Israrla çarşafı, türbanı dayatanlar milli bilincini kaybetmiş, araplaşmış, selefileşmiş türklerdir.
Nerede o eski türkler.
Türban maksimum 30 yıldır anadoluda. Sonradan gelen hiçbir şey, bir dinin parçası olamaz.
Türban diye uydurulan cehape zihniyeti lafını bilmem.
Ama benim dinimde emrolunan cilbab ve hijabdır.
Bunu da çarşaf diye kodlamam.
Emre uygun giyindikten sonra da yok arapsın yok farssın falan da hiç haz etmem. Ben müslümanım.
Tabi bunu hazmedemeyenler inkar yolunu tercih eder orası ayrı.
türban ta 70 lerde geldi.
hiç bir kıyafet hiç bir topluma ait değildir. şöyle ki;

daha önceleri bir toplumun başında bulunan baskıcı bir rejim, o kıyafeti topluma bir şekilde giydirmiştir. sonrasın da, yakın olan medeniyetler de o toplumdan örnek alıp kendilerinde uyarlayıp kullanmaya devam etmişlerdir. bazı toplumlarda yapmış olduğu şeyi sorgulayıp kullanmamıştır. bu durum erkek içinde geçerli olabilirdi ama ihale kadına kalmış.

büyük dinlerin hepsinin özünde iyilik vardır. hepsi, iyi olmayı kendilerince bir şekle sokarak insanlara aktarmışlardır. örneğin, x toplum çarşaf giydiğinde daha cinsel sorunlar yaşarken y toplumunun başka bir örtü giyerek bu durumu kontrol altına aldığı gözlemlenmiştir. geçtiğimiz yüzyılda insanların yapacak bir şeyleri yoktu. haliyle yemek ve sex toplumların en temel uğraşlarıydı. her şeyde olduğu gibi bir konuya talep artarsa o konuda sorunlar ve baskıcı rejimler olacaktır. ilerleyen yıllarda insanoğlu birbirini yok etmez, teknoloji daha ileri safhalara giderse, bu içine kapanık olan kesim asıl tehlikenin baskıcı ve çıkarcı rejimlerden kaynaklandığını görüp yeniden özüne dönecektir. bu tip simgeleri terk edecektir.

önemli olan, insanların birbirlerine karşı her anlamda saygı duymalarıdır.
doğrusu şu şekildedir.
türban fransızın, çarşaf vahabilerin, başörtüsü sümerlerindir.
demek ki neymiş: araplara türban, farisilere çarşaf, türklere başörtüsü satılarak köşe dönmek, bundan böyle erişilebilir hedefler arasında sayılabilirmiş.
takmıyosan sanane kardeşim denilen giyim tarzlarıdır.
illa bir şeyin sahiplenilmesi gerek duyulmayan bir mecradan bahsedilmektedir. dinde serbestlik mevcuttur.
hiçbiri benim değil benimsemiyorum o ne olacak peki? saçma kalıplarınızı kendinize saklayın.