bugün

diş fırçalama umutlarının tamamiyle tükenmesi demektir.

sabah uyanılmıştır ve ev ahalisi uyumaktadır. işe/okula gidilecektir, haliyle gitmeden önce rutin şeyler yapılmalıdır. bunlardan biri de diş fırçalamaktır.

yazımı okuyan küçük yaşta gençlerimize sosyal bir mesaj vermek istiyorum. o yüzden anlattığım konuya kısa bir ara verip, sonrasında devam edeceğim. çocuklar; dişlerinizi günde 4 kez fırçalayın.. sabah, öğlen, akşam yemekten sonra ve uyumadan önce. yoksa dişleriniz yumurtanın fırçalanmış tarafı gibi değil, sirkeli kısmı gibi kokar.

neyse devam edelim... diş fırçalama amacındaki kişi lavaboya gelir ve diş macunu tüpünde pek fazla diş macunu kalmadığını görür. evdeki herkes uyuduğu için "anneeeeaa bitti" şeklinde çişinin bittiğini belirten çocuklar gibi diş macununun bitmesine "anneee diş macunu kalmamış, ya siz marketten alışveriş yapmıyor musunuz?" diye soramaz. evde diş macunu olsa bile anne mutlaka onu değerli bir eşya gibi abidik gubidik bir yere kaldırmıştır. banyonun her yerini dağıtsanız bile o diş macununu bulamazsınız.

sonrasında eldekiyle yetinmek için kişi tüm gücüyle diş macunu tüpünü sıkmaya başlar. taa en derinlerden petrol çıkarır gibi alttan alttan bastırarak diş macununu çıkarır ve diş fırçasına sürmek için diş macununu tüpün ağzında bekletir. hatta o olayın şöyle bir gıcıklığı vardır; parmağınızı o kısımdan biraz çekseniz diş macunu içine kaçar. bir nevi kaplumbağa özelliği taşır. tüm bu harcanan emeğin sonunda artık diş macununu fırçaya sürme zamanı gelmiştir, heyecan doruktadır.

fakat o da nesi? diş macunu lavaboya düşmüştür, tüm emekler boşa gitmiştir.

bu kısmı yine genç okurlarım için yazıyorum.

yeğenlerim; siz, siz olun; başkası olmayın tamam mı? başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin demiş tarkan. neyse asıl söylemek istediğim o değil. akşam yatmadan önce dişlerinizi fırçalıyorsunuz ya, anneniz mutlaka o an uyumamıştır. siz yatmadan anneniz uyumaz. annenize hemen söyleyin, akşamdan önleminizi alın. çünkü siz çocuksunuz, erken kalkıp çizgi film izlemek isteyebilirsiniz. ama temel reis, casper gibi karakterler dişlerini fırçalamayan çocukları hiç sevmez tamam mı?

hadi kalın sağlıcakla, çekirgelerim benim...
akabinde biraz iğrenerek de olsa macun lavabodan alınıp dişler bir güzel fırcalanır.
aynada ki aksın konuşmasıyla devam eden olay. "sakın arkana bakma ama sanırım arkanda bi kutup ayısı olabilir."
sarmısak gibi kokusu ağır olan birşeyler yemişseniz ve daha sonra sevgilinizle buluşacaksanız berbat bir durumdur.
(bkz: mutsuzluk) .
(bkz: murphy yasaları)
sabah kahvaltıda börek yendiyse ve dişlerin muhtelif yerlerinde yeşillikler oluştuysa daha trajik bir ehemmiyet kazanan durumdur.
(bkz: ne kadar sallarsan salla dona duser son damla)
evlat acısı gibi koyandır, fakat kaçınılmazdır. tüpün dibinde kaldığı için, çıkarırken tüpün baş kısmına sıkı bir şekilde bastırmak gerekir. o baskıyla da macun fırlar gider.

lavaboya işemiyorsanız, parmağınızla alıp şey edebilirsiniz, sorun olmuyor hani.
son sigaranın üstüne işemekten beter olmayan durum. sokayım diş macununa sigaram gitmiş benim n'apayım diş macununu.
(bkz: yenisini açmak)
(bkz: kutup ayısını beklemek)
ağız=foseptik çukurudur.mümkünse 1e1 temasa girmeyiniz.
tüpü iyice sıyırmaya, kıvırmaya, en olmadı kesip biçerek tavşanın suyunun suyunu çıkarmaya sebebiyet verir.
yiğidi bile ağlatan durumdur. allah düşmanımın başına vermesin.
hiçbir diş macununu sonuna kadar bitirip atmayan birinin hayret edeceği durumudur. mutlaka o bitmeden, bitmeye az kalmışken yenisi alınır, eskisinin de büyük olasılıkla kapağı filan düştüğü için kapaksızdır..

(bkz: sinir oluyorum)
senin gibi macunun , içindeki sodyum floritin onun içindeki atomların... diye küfrettiren olaydır...
o lavabonun içinde tüm aile fertlerinin hatta yan komşunun sümüğü bile olsa son macun birikintisi itinayla alınır ve dişler dikkatle fırçalanır.
uzun süre giyilmemiş pantolonun cebinden çıkan çekirdeği yere düşürmeye benzer bir nevi. hüzne boğar.
güncel Önemli Başlıklar