tüpraş ı altı aylık gelir ücretine satan zihniyet

son derece mantıklı ve yerinde karar verebilen, laf edilmemesi gereken, hakkında bilip bilmeden atıp tutulmaması uygun olacak olan zihniyet. zira bu hareketin mantığını kavramak için idiot seviyesinden yukarıda bir zekaya sahip olmak gerekir.

ayrıca aşina olmadığım üzere
(bkz: ironiden anlamayan nesil)

ülkeyi de parsel parsel satmaktan geri kalmayan zihniyettir.
keşke tek örnek tüpraş olsa..

ulusalcılardan olmayan zihniyetir.

telekominikasyon, madenler, petrol rafinerileri vb. statejik önemleri vardır satılamaz.
ancak ne mutlu bize ki ülkesini pazarlamakla yükümlü yöneticilerimiz var. onlar hepsini satarlar.

cumhuriyetimizin birikimlerini satan zihniyetin ta kendisidir.

Eğer ki bu fiyata veriyorsan gerçektende ülke ekonomisine ve stratejik değerine kafa yorulmamış al git hesabı yapılmış . Daha iyisini hakediyor bu halk. Birde hangi akla hizmet edipte en stratejik kaynaklara sahip sirketleri satma geregini duyuyosunuz?
Yöntem yanlış , bir kere bu sirketler amerikan kapitalizmine o kadar inanmıs sirketler tarafından satın alınınca ve olası bir savas veya gerginlik durumunda sanırmısınız ki o şirketler "ne demek al kullan" desinler sana.Konu petkim ve telekom olunca bu konu hayati bir oneme sahip zaten.
Ulusallaştırma lazımken , yapılan işlem kaba bi tabirle bir ülkenin kaynaklarını yabancılara peşkeş çekmek demektir.Şimdi düşündüm de kaba değil boyle zihniyete az bile.

kendisini türkiye' yi pazarlamakla, ne var ne yok satmakla mükellef gören *böylece türkiye' yi aydınlık yarınlara taşiyiverecek zihniyettir.

tüpraş'ın altı aylık gelirinin nakit 4.5 milyar dolar ettiğini iddia eden ve içimden "halamın bıyığı olsa jilet mak 3 kulllanırdı akabinde de arko traş kremi " tarzı cümleler oluşmasına sebebiyet veren başlık.

aynı cümleleri vaktiyle rahşan hanım da bahşetmişti bizlere, güney doğudaki arazilerin israillilere satıldığını basın mensuplarına şikayet ederek -ki hala sıcaklığını koruyan bir şehir efsanesidir-, sonra ne mi oldu ?
basın mensubu arakadaşlar;
-"rahşan hanım bu iddiayı neye dayanarak yapmaktasınız" deyince
"bu konularda yetkili bir bürokrattan bilgi aldım" cevabını verdi ... işin rengi sonradan ortaya çıktı, bu bilgiyi rahşan hanima veren ( ayak üstü yiyen) kişi eski tapu kadastro çalışanı yeni işçi partisi temsilcisi olan bir adamdı...tabi iddiaları destekleyecek kanıt da yoktu ortada !!!

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=43956,10,2

ezcümle;
ben de akp yi sevmiyorum ama bu hadise gerçekleri çarptırarak suçlama yetkisini vermemekte bana...

ne yaptığını bilmeyen, ülkenin geleceğini karalayan zihniyettir.

25 senelik, yatırım gerektiren teknoloji yenilemesi gerektiren tesisler, satılmakla devletin ileride borçlanma gerekliliği azaltılmıştır. ciro ile net karı karıştırmamak gerektir. belki de karıştırılmamıştır. sadece dikkat bir gerekliliği vurguladım.

bildik akp zihniyeti.

önce bir şeyi açıklığa kavuşturalım. bilanço da net gelirler diye bir kısım vardır ki bu şirketin yaptığı satışları ifade eder. ayrıca bir de net dönem karı kısmı vardır. bazı arkadaşlar gelir kelimisini kar olarak anlamakta haklı olsalarda gelir demek bildiğimiz manada ciro demektir.
bu önbilgiyle bakıldığında başlıktaki önerme doğrudur. yani tüpraş yarım yıllık gelirine satılmıştır. bunun normali şirketin piyasa değerinin 1 yıllık net satışlarına eşit olmasıdır ki sırf fd/ns rasyosuyla bakarsak tüpraş yarı fiyatına gitmiştir.

olması gerekeni yapan zihniyettir.
dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerin hiçbirinde devlet üretime ortak değildir, devlet özel sektöre gelişebilmesi için destek vermekle sorumludur. böylece işletmeler dünya piyasasına girebilmek ve rekabete ortak olabilmek için sürekli kendini geliştirmek zorundadır. amerikan savunma sanayii veya japon teknoloji sanayii bu tez için açık ve net bir örnektir. devlet bünyesindeki işletmeler ise nasıl olsa çalışıyor ve çalışan maaşını alıyor mantığı ile hareket ettikleri için bir süre kar ediyormuş gibi görünse de ileride zarar etmeye mahkum olacaktır. türkiyedeki hemen hemen bütün kitler bu sınıfa dahildir. bunları elde tutmak yerine piyasada rekabet edebilir bir hale gelebilmeleri için özelleştirmeleri gerekir ki şuan vatan hainliği ile suçlanan insanlar bunu yapmaya çalışmaktadırlar. türkiye'deki tüm özel sektöre ait firmalara devlet zaten vergi oranında ortaktır. firma ne kadar çok kazanırsa devlette o derece kazanmaktadır. *

hakkında kafamızı kurcalayan konu özelleştirmeden öte, tüpraş'ın çok ucuza satılıp satılmadığı ve türkiye aleyhine çalışan yabancı sermayederlerin eline geçip geçmeyeceğidir.

kimya mühendisleri odası bu konuda, tüpraş'ın ederinin en az 11.6 milyar dolar olduğunu ve çok ucuza satıldığını belirtmiştir.

gazyağı, ekmek, mazot sırasında beklemekten keyif alan zihniyetin sevmediği zihniyettir.

yan gelip yattığı gün gibi aşikar olanlardır... (#1045671)

türk telekom'u 2 yıllık karına satan, tüpraş'ı 6 aylık gelirine satan, tekel'i ederinin kat be kat altında satan, sattıktan sonra kurumlar vergisini düşüren ve neredeyse bedavaya satmış olan zihniyettir. bunun satışını eleştiren ulusalcılar ise statükoculuk yapmakla suçlanırlar. ulusalcı olmak suçtur bu zihniyete göre... bu zihniyetten her yerde mevcuttur ulusalcı başlığında da bu zihniyetten olan insanları görebilirsiniz...

Gelişmiş ülkeler, yüzlerce milyar dolarlık savunma sanayilerini bile özelleştirmiştir.
örn: lockheed martin-amerika

Bu şirketin karı oldukça yüksektir. ve bol bol para kazandırır. salak amerika. o yüzden ordusu ve ekonomisi bu kadar dandik.

(bkz: akp)