bugün

türkiye'de ebeveyn hayalidir. her anne baba ister ki oğlu-kızı doktor, avukat ya da mühendis olsun. bunun dışındaki tüm meslekler boş iştir türk ebeveyni için, o işler hobi olarak yapılasıdır, amaç doktor ya da avukat ya da mühendis çıkmaktır.
bu dilekler gerçek olup ülkenin %98 i doktor mühendis olduğu an hamallığın maaşının tavan yaptığı an tüm doktorların istifa etmesi durumunun zeminini hazırlayan olaydır.
işletmecileri unutmamak gerekir.
popüler mesleklere olan heves yönelimidir.

halbuki, doktora sadece hasta olunduğunda, avukata sadece hak-hukuk ihtiyaçları görülmek zorunda kalındığında, mühendis ise sadece bir eşya bozulduğunda insanların işinin düşebileceği güzel ülkemde akıllara asla gelmeyen bir gerçektir.

tuhaf olanı, her gün kasaptan et alan ve yine her gün ekmek aldığımız fırıncı ya da bakkaldan medet ummayan ve teşekkürü bir borç bilmeyen tek toplum biziz.

ve yine, paranın her kapıyı açan bir anahtar olduğu saçmalığına inanan da biziz malesef ki.
http://i30.tinypic.com/f1260.jpg
özlenen ülkedir. keşke o kadar kolay olsaydı.
boka batmış ülkedir. bakkaldan alışveriş yapmak için bilmem neyin katsayısıyla falancanın insan vücuduna verdiği zararı toplayarak bunun hukukiliğini araştırmak zorunda kalır insanlar. her hal ve durumda iğrençtir. malumunuz avukat hiç bir zaman hayırlı bir iş içinde bulunmaz, hastalık olmadıkça doktor da para basamaz ve mühendis de robot yapmaktan çocuk yapmaya vakit ayıramaz.

modern çağdan tiksiniyorum lan! ismet özel'e mi benziyorum yavaştan sanki ne?
(bkz: lüksemburg)
ajdarın makina mühendisi olduğunun öğrenildiği vakit düşmüştü mühendislik puanları. bu sıfatları üstlenmek değil mesele bu potansiyele sahip olabilmek.
her anne ve babanın hayalindeki ülkedir ki tüm ebeveynler çocuklarının doktor, avukat ya da mühendis olmalarını ister.
her anne babanın en içten dileğidir bu üç meslek. herkes çocuğunu doktor mühendis yapmak istiyor bu da insanların kısa yoldan kariyer ve prestij sahibi olma hevesinden geliyor. oysa üçüde yetenek isteyen meslektir. yoksa mühendis olup belediyenin fen işlerine girip 2000 tl maaşla memur olursun ki iyi bir mühendis bu paraya çalışmaz çünkü bir projeden bile bu parayı alabilir. ama memlekette kimse çocuğum iyi bir aşçı olsun,bir otelde 5000 lira maaşla baş aşçı olsun demez çünkü,akrabalar sorduğunda böbürlenerek aşçı diyemeyeceğinden mühendis olmasını tercih eder. gösterişi seven milletiz nasılsa isim önemlidir tezgahtar demeyiz mesela illa satış danışmanı diyeceğiz,gel görki bizde danışarak giyinmeyiz zaten gider beğenir alırız,tezgahtarın bize olan tek faydası elbisenin bedenini çıkarmak ve zoraki bir gülümsemeyle aaa çok yakışmış demesidir.
işsizlik had safhaya çıkar ve dış ülkelere iş bulma umuduyla göçler başlardı. yaşam kalitesi düşerdi.
sayılan meslek gruplarının gelir düzeylerinin asgari ücret düzeyine düşmesine neden olacak durum.
kız babalarının kızlarını torno tesviyeciye, oto kaportacıya, muhasebeciye, son ütücüye, overlokçuya yani gerçekten para kazanan ve toplumun gerçekten ihtiyaç duyduğu zanaat ve sanat sahibi ara elemanlara vereceği durum.