bugün

zaman zaman, özellikle de geceleri insanın üzerine çöken histir. kimisi asgari ücret alıp sabahın köründe gitmek zorunda olduğu işi, kimisi uzayan okulunu, kimisi sevdiği ama kavuşamadığı insanı, kimisi hiçbir sebep yokken içinde olduğu boşluğu; bilgisayarın başında kahve-sigara ikilisiyle geçen hayatını düşünür.

bu öyle bir his ki aslında tarifi yok kanımca. karabasan gibi, kalbinizi eline alıp var gücüyle sıkan bir şey gibi, insana hayatta hiçbir gayesi olmadığını, aslında hiçbir işe yaramadığını hissettirir. kimisine de böyle bir başlık açtırıp böyle bir şey yazdırır. kötü bir histir, hiç uğramasa yeridir.
gecenin insana olumsuz bir hava katması su götürmez bir gerçektir. ihtiyacınız olan tek şey bu histen kurtulmanızı sağlayacak ateşi körüklemektir. kamçıla kendini !
bunu yaşayan insan ne yapacağını şaşırır, bilgisayar başında sıkılır, ne kitap okuyabilir ne ders çalışabilir, içinden ne bir film, dizi izlemek gelir, ne de yatıp uyumak. yine yakar sigarayı boş boş durur öyle.
bir arkadaşım önce amerika' ya sonra rusya' ya sonra avustralya' ya gittikten sonra dünyanın ne kadar küçük bir yer olduğunu artık hiç bir şey yapası gelmediğini falan söylediğinde kapıldığını düşündüğüm duygu.
etrafındaki her şey sana yabancı ve sahte gelmeye başlamıştır. kimseye inanmak, yaklaşmak ve konuşmak istemezsin; bunları yapmayı delice istesen bile. çünkü o an dünyaya küsmüş ve insanlara olan güvenini kaybetmişsindir.

insanlar eğlenir ve sen onlara bakarak daha da üzülürsün ve batarsın çamura. battıkça üzüntün katmerlenir ve artık direnmezsin batmamak için.
Hayatı bir gerçek gibi değil sanki zorla üste yıkılan bir rol gibi yaşamaya neden olan histir.
Bilirsiniz ki sahip olduğunuz herşey aile eğitim çevre o esnada rol icabı sizdedir.
tek tükenmeyen yataktan çıkmama isteğidir.
Bir nesil için meryem üzerli hissi diye tanımlacak his.
Dışarıda ilgi çeken bir kavram olmamasından kaynaklanan kişi durumudur.
"Tükendi nakd-i ömrüm
Dilde sermaye bir ah kaldı."
tüm ordusu savaşta ölmuş sağ bir komutanin hissettikleri gibidir işin içinden cikamazsınız.
ansızın gelir genelde, çoğunlukla uykusuzluktan, yapacak bişey bulamadığından.

9 10 yaşındayım, atari oynamışım gecenin bi vaktine kadar. ertesi gün babama yardım ediyorum bağ bahçe işleri,
yaz günü okul yok bizim evin de bi bahçesi var maşallah tt arena. bitmiyo işi. babam iş veriyo ben yapıyom,
bittim ama takatim kalmadı artık. uykum da var. "baba" diyorum usulca "susadım" , yok.
online oyun oynayanlar oynamış olanlar bilir, babam maşallah sürekli komut veren lider gibi durmak bilmiyor,
ama bilmiyo ki manam bitti. dermanım kalmadı işte o anda, o yaşta nerden biliyosam:
-baba benim içimde bi his var, böyle sıkıntı gibi.
+ne diyon oğlum sen ?
-ne bileyim baba böyle tükenmişlik hissi gibi bir şey ?!
+asodıhajpsgaasğfokasf (babamı ilk kez random gülerken o gün görmüştüm zaten)

yıllarca makara konusu oldum ben ailede çalışmak istemedi, bana yardım etmek istemedi
bu bana böyle böyle dedi diye anlattı babam sülaleye.
haspam nerden buluyo bu lafları, büyümüş de küçülmüş lere maruz kaldım hep.

kim bilir belki böyle böyle kaçırdılar beni kendi ailemden, ta 500 km doğuya. batıya gitsem kıta değiştireceğim mesafe, peh.
En son ürrem sultanda vardı o noldu üldümü ülmedimi tükenirkene bilmem urasını.
En son ürrem sultanda vardı o noldu üldümü ülmedimi tükenirkene bilmem urasını.
Hissizliktir daha çok. Tam da böyle bi şey yaşıyorum.
Sanki yaşadığımdır.
Sigara içmekten başka birşey yapmak gelmiyor içimden.
Uzun zamandır bunu hissediyorum. Hem ailesel, hemde maddi olarak yaşadığım sıkıntıya ek olarak. Günde 8 saat çalışmak ve okulda eklenince daha da Körüklenmistir. Artik kendim için yasamadigimi sadece nefes alan bir varlik dışında hiçbir amacimin olmadigini düşünüyorum.
O gün gelen histir.

(bkz: işte biz o gün tükeneceğiz)
sanki şu an benimdir. böyle çok sıkılıyorum, çok yorgunum hep yorgunum bu aralar. sıkılıyorum, birileriyle konuşmak istiyorum ama tanıdığım birileriyle değil. tanıdıklarımla zaten konuştum, bir şey değişmemiş belli ki. konunun nerelere gideceğini açılışı, kapanışı biliyorumi hiçbir heyecanı yok onlarla konuşmanın. zaten yabancı biriyle de farklı konularda konuşmak istiyorum, tükenmişliğimin nedenlerinin tespiti üzerine falan değil. aman öyle işte. daralıyorum ben.
Bu aralar hissettiğim his pek çok şey yapmak istiyorum ama yapacak gücüm yok ve nereden başlayacağımı da kestiremiyorum.Ben kısaca buna bitmişim ben diyorum.
Bende kendimi dertli sanırdım ne çok mutsuz insan varmış sözlük Allah hepinize sabır versin.
Ergenlikte olur öyle sıkıntı etmeyin.
(bkz: tukenmişlik sendromu) (bkz: meryem uzerli).
Başıma gelendir. Bu sabah evden çıkamadım. Zar zor Kahvalti hazirladim yarim biraktim. çıktim bir doktora gideyim dedim bogazim agriyordu hastahaneye girdim aklimda doktora gunah cikartmak var, çok sigara ictim terli terli soguk sıvı tükettim, yedigime ictigime dikkat etmiyorum vs diyecektim. Etrafa bakindim havasiz, boktan. Cizgi roman gibi tipler var. Sikerim bogaz agrisini dedim bir sigara yaktim. Bankaya gittim birkac sacma salak işim vardi hallettim eve geldim. Üç priz taktim. Bir tablo astım. Bir tane daha asacaktım üşendim. Sonra kahvaltima kaldigim yerden devam ettim. Mastubasyon yaptim. Bir sürü şiir okudum. Yarim kalan kitaplardan birini bitirdim. Sonra uykuya daldim. Telefon sesiyle uyandim telefonu sessize aldim bir daha uyudum. Sonra yatakta youtube den video izledim. Hazir çorba ve üç gün önce nasil becerdiysem yaptigim patates yemegini yedim. Ne kahvaltiyi ne de bulasiklari hala toplamadim. Sabahtan beri sigaradan başka bir şey içmedim. Az önce bir arkadaşimla gorustum. O da boku yemiş. Babasi öldü geçenlerde. O da yorgun. Herkes çok kötü şeylerden bahsediyor. Iyi şeyler yapmaya dair tüm hisllerim tükendi. Ben tükendim. Bir yalnızlık tükenmedi. Yine de kimsenin sikmeye çükünün yetmeyeceği bakire mutluluklarım var.
her an var bu bende. olm tükendim lan ben.