bugün

başlığın aslı "tübitak'ın evrim teorisiyle ilgili yayınlarının satışını durdurması" şeklinde olacaktı lakin başlık sınırına takıldı. TÜBiTAK'ın Popüler Bilim Yayınları’nın kitap satış arşivinde bulunan ve insanın gelişimini “Evrim Teorisi” ile açıklayan kitapların basım ve satışını durdurması olayıdır.
ilgili haber: http://kitap.radikal.com....tubitak-rahat-etti-351033
ilgili bakınız: (bkz: tübitak tan darwin e sansür)
sansür ve yasaklama zihniyeti o kadar içimize işlemiştir ki çok da dikkat çekmemiş haberdir.
evrimi istedikleri kadar yasaklamaya çalışsınlar, evriliyoruz her saniye.
onu nasıl durduracaklar?
güneş balçıkla sıvanmaz.
bilimin türkiye'de ki evi olarak kabul ettiğimiz bir mercinin böyle bir hamle yapması komiktir, acınasıdır. galileon'u asan, sokrates'e rezir içirten mahkemelerden hiç bir farkı yoktur gözümde. tek farkı burda yargılanan ve yokedilmeye çalışılan şey fikirlerdir. ama fikirler kurşun geçirmez ne yazık ki. o yüzden boş harekettir.

Edit: ya o eksileyenler neyi eksiledi? vallaha merak ettim. özelden yazın bi. siz eksiledikçe ben gülme krizine giriyorum. bidaha bas bakim eksiye. sen zaten başka görüşleri kabullenemeyen aciz bir yaratıksın. bidaha bas eksiye nolur lan.
(bkz: türkiye nin din devletine doğru gidişi)
o kadar da ilginç olmayan durumdur.
yahu siz hakikaten malsınız be. kalkmışlar din devletine gidiyoruz, gerçekleri hasır altı ediyorsunuz edebiyatı, sansür vs. bilumum zırvalar.
nedir bu kadar canhıraş savunma gereği duymanızdaki amaç? teori lan bu teori. yer çekimi için yırtıyor musunuz kendinizi bu kadar?
evrim teorisi tübitak'a mı kaldı. orası yapmasa başkası yayın yapar.
bu memleketin dindarı kadar seküleri de aptal olunca iş zorlaşıyor haliyle. aralarında v for vendetta'ya bağlayanlarda olmuş. yeminlen mumyalanıp müzeye konacak adamlarsınız siz. komiksiniz yeminlen.
daha neyi savunup neyi yerdiğinizi bilmiyorsunuz.
evrim teorisini yayınlamak tübitak'a mı kaldı diye desteklenen olay. zekaya bakar mısın muhittin? şimdi güzel kardeşim türkiye bilimsel tetkik ve araştırma kurumu bilimsel bir teoriyle ilgili kitapların, üstelik yazılmış, çevrilmiş, basımı yapılmış kitapların satışını durduruyorsa orada bir durup düşüneceksin. "bu sansür değil midir?" diyeceksin. kafan soyut düşünmeye yetmeyecek kadar durduysa somut örneklerle düşünmeye çalışacaksın örneğin diyanet işleri kuran-ı kerim satışını durdursa kafanda ne gibi bir şey oluşur? anladın mı? 200 senedir dillendirilen bir teoriyi açıklayan kitaplar türkiye bilimsel tetkik ve araştırma kurumu tarafından yasaklanıyorsa bu kurumun misyonuna varlığına terstir. kafan aldı mı?
bir de bu olaya karşı çıkanların "lan sadece bir teori altı üstü ahuehaueh" diye aşağılanması durumu var ki durumu daha da içler acısı kılıyor. mantık felsefesine göre güneşin doğudan doğması yani dünyanın dönüş yönü bile kesin bir bilgi değildir, bir gün dünyanın dönüş yönünün değişip değişmeyeceğini bilemezsin ama bu genelgeçer bir fizik kuralıdır, buna göre bütün fizik kitapları da yasaklanabilir sorun değil nasıl olsa kesinleşmiş bir bilgi değil ahuahahaueh.
Evrim ile ilgili hiçbir araştırması ve çalışması olmadan evrimi toplumun kafasından silmeye çalışması TÜBiTAK'ın bilim merkeziden çok camiiye benzediğinin kanıtıdır , zaten bilimi avrupadan çalıyorlar , çaldıklarıyla avrupanın bilimini çürütmeye çalışıyorlar , dünyada bilimsel bir gerçek olarak kabul edilen evrimin TÜBiTAK'ın sokakta ki insan gibi önyargılarıyla yalanlaması ülkemiz için utanç verici bir durum .
geç kalınmış eylemdir. (bkz: çok güzel hareketler bunlar)
tübitak'ı nasa sanan malların halen daha üzerine atladığı olay. be armut! bu ülkede fen edebiyat fakülteleri var, bağımsız bilimsel kurumlar var. bir şekilde yayın devam eder. neyin sansürü lan.
ayrıca diyanetle tübitak örneği kel alaka? kamil diyecem ama o da olgun insan demek, örneklere bakınca daha çok seküler ergen portresi çıkıyor karşımıza.
ayrıca diyanet kuran satışını yapan tek kurum mu? durdursa ne durdurmasa ne?
ben teori için götünü yırtanların içine düştüğü aptallığı göstermek istedim yoksa tubitak ister yayınlasın ister yayınlamasın?
içine aldın mı şimdi?
lan böyle ergenlere de laf anlatmak ne zor be.
içine aldın mı şimdi gibi sorular sorup karşısındakine ergen diyenlerin savunduğu olay. gördün mü muhittin adamı? bu ülkenin bilimsel tetkiklerini yapmakla görevli kurumu nasa değil diye bilimsel yayın yapmamalıymış. teori için götünü yırtanların düştüğü aptallığı göstermek istemiş arkadaş adeta algılarımızla oynayan bizi yanlışlarımızla yüzleştiren, düştüğümüz bataklıktan bizi çekip çıkarmak isteyen bir halk kahramanı. neyse muhittin ben içime almaya gidiyorum, zaten teori için götünü yırtan seküler bir ergen olarak bu halk kahramanın karşısında fazla bile durdum. hayır muho, seksist diline diyecek bir şeyim yok aşağı yukarı on beş yaşındaki her insanın düştüğü bir hatadır.
lafı götünden anlayanların savunduğu olay.
dur nick altına geliyorum liseli.
iktidarın her yeri ele geçirme ve siyasi amaçlarla kullanma açgözlüğünün kurbanı olmuş bir bilim yuvasının yönetiminin karanlık ellere geçtiğini ve bilimin gerici politikalara alet edildiğini kanıtlayan olaydır.

2009 yılınn dünyada "darwin yılı" ilan edilmesi üzerine darwin'le ilgili hazırlanan sayının kapak ve yazıları sayının yayını engellenmiş ve tübitak başkan yardımcısı profesör* ömer cebeci, derginin sorumlusu dr. çiğdem atakuman'ı görevinden alacak kadar ileri gitmişti. olay akademik çevrelerde kınanmıştı.

tübitak, ayrıca, siyasi davalarda kuşkulu raporlar vererek gericiliğin "uzman" destekçisi veya bir anlamda tetikçisi seviyesine düşmüş zavallı bir kurum ve kurumların kokuşmasının örneklerinden birisidir.
katoliklerin reddettiği evrim kavramının, katolik zihniyetine sahip din simsarı iktidar yandaşlarınca balçıkla sıvanmaya çalışma çabasıdır.

islam dini evrim kavramını reddetmez. ancak amerikan güdümlü din simsarları, önceden opus dei ile denenmiş katolik modelini türkiye'de uygulamak yıllarca bunu empoze ettirdiler bir takım yardakçılara.

şimdi sıra geldi türkiye'yi iyice ortaçağ karanlığına gömmeye. bugün galileo galilei'yi bilimsel çıkarımlarından vazgeçmesi için ölümle tehdit eden zihniyet, aynı davranışı türkiye'de yüzlerce yıl sonra bu şekilde göstermektedir.

vaktiyle istanbul'daki rasathaneyi meleklerin bacaklarına bakıyorlar diye kapattırıp yıktıran yobaz zihniyetin uzantısını görmekteyiz. muhtemelen hubble uzaya fırlatıldığında bu zihniyetin fertlerine sağlam bir ayar geldi.

neyse, güneş balçıkla sıvanmaz. 3000 yıl önce yıldırımları zeus'un oklarıyla açıklayan mitler bugün nasıl alay konusu oluyorsa, yarın bilimselliğe bu şekilde davranan insanlar budala olarak anıldığında bu yoz zihniyetli insanların gıklarını çıkaramayacakları aşikar.

zira muhtemelen bu insanlar başka bir yozluğun pençesinde kıvranıp yine kendi düşüncelerinden başkasının doğru olmadığı konusundaki paranoyalarının içinde bata çıka kıvranıyor olacaklar.*
badem bıyıklılar is everywhere. neyden korkuyorsunuz bu kadar? teori diye küçümsediğiniz şeyden bu kadar korkmayın, serbest bırakın ki o teori ya çürütülsün ya da doğruluğu kanıtlansın. ama önce insanlara seçme hakkı tanıyın.
badem bıyıklılar is everywhere. neyden korkuyorsunuz bu kadar? teori diye küçümsediğiniz şeyden bu kadar korkmayın, serbest bırakın ki o teori ya çürütülsün ya da doğruluğu kanıtlansın. ama önce insanlara seçme hakkı tanıyın.
(bkz: evrim yasaklanınca yapılacak biyoloji sınavları)
"ne yazık ki dünya hala dönüyor"

galileo galilei.
elbette evrim başka yayınlardan da okunabilir, internetten de okunabilir, ulaşmak isteyen böyle bir enformasyon çağında ne yapar ne eder ulaşır bilgiye. anlaşılmamakta ısrar edilen nokta bir kurumun misyonuna göre davranmayıp bilimsel yayınları durdurmaya çalışmasının sansür olduğu ve kurumların misyonuna göre davranması gerekliliğidir, diyanet örneği de onun için verildi.
bilim dünyası adına büyük kayıptır.
ülkemizin genç biyologları rahatsız! teoriyi kanunlaştıracaklardı sanki aklını siktiklerim.
teoriler savunulur, ama kalkıpta ''güneş balçıkla sıvanmaz, kahrolsun gericilik!'' kafası da neyin nesi.
mal mısınız?
diye sormanın manası yok, aleni zaten.
neyi neden, hangi amaçla savunduğunuzun bilincinde olun, hani alayınız çağdaş aydın çocuklarsınız ya.
yahu varya içinizden bir tanesinde tübitak in evrim ile ilgili bir kitabı varsa ben ne olayım. ulan kitap verseler açıp okumazsiniz. neymiş tübitak yasaklamış. hoo hebele hubele evrim kitabını yasaklamislar vatan elden gidiyor şeriat geliyor diye de agliyorsunuz.
teori kanuna dönüşmeden bir işe yaramaz sananların ne olmuş canım diye buralarda fink attığını görmemize yarayan faaliyet.

albert einstein'ın izafiyet teorisi de teoridir. ancak şu anda enerjinin kütlenin ışık hızının karesiyle çarpımına eşit olduğu bu popüler teori herkes tarafından kabul görmektedir.

madem izafiyet teorisi de teori, e hadi onunla ilgili kitapları da durdursun tübitak.

haa, ya da büyük patlama, big bang teorisi... adamlar dizi ismi bile yapmışlar. bu da teori canım, tübitak bununla ilgili kitapların basımını da durdursun o halde...

evet, mal mısınız? sormak lazım...*
adamlar güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyor biz ne bok yiyelim bırakınız durdursunlar, bırakınız yapsınlar.

olağan durumdur.
Tübitak DNA' yı bulanlardan James D. Watson' ın ikili Sarmal' ını da listeden çıkartmış.

E tabi, ya o DNA' nın -Allah muhafaza- bir rastgele mutasyonu uygun çevre koşullarında başarılı olursa. Dilim varmıyor ama evrim olursa.

En sağlıklısı DNA' yı da reddetmek.