bugün

insanı dumur eden, çileye sokan, küplere bindiren hadisedir. evinize bir misafir gelmiştir veya bir akraba ziyaretindesinizdir saygıdan dolayı kumandayı bir büyüğünüze verirsiniz akabinde olaylar patlak verir;
kumandayı alan şahıs zaping yapmaya başlar. birinci kanaldan başlar ve sona doğru ilerler, ne kadar güzel program varsa hepsini geçer. yalnız arada ufak beklemeler yapar ve bir an heycanlanıp bu kanalı izleyecek diye televizyona adapte olmanıza neden olur akabinde kanalı tekrar değiştirip sizi dellendirmeye başarır. içinizden bildiğiniz tüm küfürleri o kişiye saymaya başlarsınız, sanki o kişi kıllık olsun diye böyle yapıyorcasına ona kötü kötü bakarsınız, kumandayı alıp bi yerlerine sokmak istersiniz ama nafile. o misafirdir, o büyüktür kumanda onda olmalıdır ve herkes o zevksiz şahsın zevksiz programlarını izlemek zorundadır. uzun bir zapingten sonra gidip en kıytırık programı açar ve izlemeye başlar. işte o an bittiğiniz andır.
insanı özgüven kaybına uğratan durumdur. hele ki kendi evinizde kendi televizyonunuzun kumandasıysa bittiğinizin resmidir.
(bkz: türklerin kavga etme nedenleri)
gittiğin yeri bilmeden arka koltukta yolculuk etmekten daha kötü bir durumdur. tek iyi tarafı tv'den ümidi kesip muhabbetin kalitesini yükseltme fırsatı yakalarsınız.
(bkz: kumanda kimdeyse süleyman odur)
yeni nesiller bu durumu anlayamayabilir. şöyle düşünün bilgisayarınızın faresi başkasının elinde. ne acı ne acı.