bugün

sadece bir türk bireyin yapacağı eylemdir. dahası insanın hoşuna da gider çünkü kumanda elinize her geçtiğinde çaktırmadan o naylona sadistçe girişimlerde bulunmak istersiniz. (bkz: delmek) (bkz: tırnak geçirmek) (bkz: örselemek)
üzerine kola,çay ya da herhangi bir sıvının dökülmesi anında kumandanın bozulmasını önler. (bkz: muhteşem türk icatları)
penise prezervatif takmak ile aynı tadı veren girişimdir.
naylon geçirildikten sonra kumanda etrafında bir tur attırılır ve koli bantıyla alttan bantlanır. böylece evin içinde buluncak veletlerin durumuna göre maksimum 3 hafta idare eder.
pil değiştirme işlemini zorlaştıran bir eylemdir...
kumandanın, suya düşse bile, açılıp kurutulduğu taktirde bozulmayacağını bilmeyen ev halkının, ısrarla, kumandayı korumak adına yaptığı eylem. ayrıca;
(bkz: cep telefonu kılıfı)
(bkz: turksun di mi)
kaçınılmaz sonu geciktirir*
insanın geçmişinde derin izler bırakan, yurdum insanı fenomenidir. yokluğu, ve zar zor elde edilen elektronik eşyaya bir nevi saygıyı simgeler. naif bir yanı da vardır.
genellikle ev hanımlarını tercihidir.kumandayı şu durumlardan korumak için yapılır;
-etraftaki tozlar
-eline bulaşmış un,yağ..
-işten gelen kocanın elini kiri
kumandanın üzerindeki rakamlar vs silinmesin diye yapılan eylemdir.
*çok işe yarayan bir eylemdir.*ancak naylonun sık sık değiştirilmesi gerektiği için pes edilir ve sonunda kumanda naylonsuz kullanılır.
sandalyelerin poşetlerini çıkarmama, salon koltuklarının üzerine tozlanması diye örtü örtme gibi devam niteliğindeki girişimlerle desteklenebilir... ilk bir-iki gün sempatik gelir insana, hiç bir yeri oyulmamıştır. Fakat zmanla insanın sinirini bozan delik deşiklere siz de eşlik edersiniz... içinizdeki caninin uyanmasına sebeptir. Annenizin "kim getirdi bunu bu hale" cümlesine tepki vermemektir, bilip de bilmemezden gelmeye örnektir. kumandanın içinin açılıp temizlenmesi gerektiğini ve temizlenebilirliğini öğrendiğimden beri gereksiz bulduğum eylemdir.
kumandanın üzerindeki yazılar, rakamlar silinmesin diye gerçekleştirilen eylem. bir naylonun ömrü, kumanda pilinin ömrüyle eşdeğerdir ayrıca. pil bitince naylon değiştirilir. bunun farkında olan anne, naylonlu kumandayı sık sık cam sille siler ki temiz kalsın.
80 yıllardan kalma bir 90lı yıllar geleneğidir televiyonun uzaktan kumanda edilebilmesi müthiş ve pahalı bir hadisedir ve bu işin en önemli elemanı kumandanın zaman içinde yıpranmaması baskılarının silinmemesi için seçilen bir yöntemdir fakat artık yan sanayi kumandalar 5 ytl olduğu için kırılsada olur
naylonu kumandaya tutturmak için kullanılan bantlar eskiyip pis bir hal alınca naylonun değiştirilmesi gerektiği anlaşılır.
bir lümpen adetidir.
tv kumandasının veya herhangi bir ev eşyasının * * naylonunu hiç açmamakla aynı amacı taşıyan eylemdir.
(bkz: tv kumandasına prezervatif geçirmek)
(bkz: türk icatları)
korumacı içgüdüyü abartmış ev hanımlarının özellikle uyguladığı metod.
kardeşim adamlar 5ytl'ye yenisini satıyor zaten yollarda,neyine gerek poşet falan,kullan baktın bozuldu yenisini al,millet götüyle gülmesin sana.
kumandanın ömrünü uzatan bir uygulama....
her kumandayı ele alışta haşur huşur seslerin insanın sinirini bozması ve naylonu her çıkarmaya yeltenişte aileden gelen tuşların silinmesine ve temiz kullanıma dair telkinler
(bkz: bunu yapan türktür dedirten olaylar)
yurdum insanının streç filmi keşfiyle beraber ortadan kaybolmuş gelenek.