bugün

çocukluk yıllarının karşı konulamaz çekiciliği ile meşgale yaratan en önemli unsurudur.

evde karıştırılacak hiç bir şey kalmayana dek hep uzakta kalınmış, annenin sözleri hep kulakta yankılanmıştır; "sakın tuvalet masamı karıştırma ellerini kırarım". küçük eller büyük hayaller ile uzanır yasak masaya. önce çekmeceler sonra da masanın üstündekiler. saatler geçer belki de onu bunu kurcalarken. hele kız çocukları, kadınlığa olan arzuları daha çok kamçılar onları.

pek sıklıkla pufa oturulduktan sonra rujlar, ojeler, rimeller, taraklar, bigudiler gruplanır ve sıralanır. oyuna göre değişir ne oldukları. bazen askerler, tanklar, uçaklar bazen arabalar, tırlar, trenler bazen de uzay mekiğinin kontrol panelindeki kollar, düğmeler.

kısacası sadece annelerin makyaj için kullandığı boktan(!) masalar değildir tuvalet masaları. hayaldir çocuklar için. hayatın ilk yasak hayallerinden...
tuvalete konsa ya bu icat. okudugumuz dergiler felan ıslanmaz en azından.
yatak odasında ya da lavabolarda bulunan, üzerinde dar gelirli bir ailenin aylık besin ihtiyacını karşılayacak kadar çok para harcanmış makyaj malzemeleri bulunan, kadınların sığınma alanları, limanları.