bugün

toplumsal özgürleşmeyi kabullenebilmek.

edit: manevi olarak bağımsız olabilmektir türkiye nin, daha doğrusu türklerin ütopyası. çarşaf, türban, inananlar yahut inanmayanlar gibi maddesel öğeleri boşverin, onlar gelir geçer. yabancı ülkelere tavizler vermişiz, onları da geri alırız. ben vatanseverim, bu ülkede yaşayanları severim diyorum, sen hümanistim diyorsun. bu ülke ne hezeyanlar yaşadı, üzerine oyunlar oynandı, bir asıra yakın zamandır ayakta. elbette sendelediği zamanlar oldu ve olacak. olacak ve bitecek. ütopyanın gerçekleşmesi, baskıcı bakışlar savurmadan, iğneleyici sözler söylemeden, duymadan yaşayabilmek istenen. fahri filozoflar tarafından yapıştırılmış sıfatlar, yaftalar görmeden ömrü tamamlayabilmek. saf seçmiyorken zorla safa katılmamak, diğerleri ile bir tutulmamak için. ben hafta da bir gün camiye gidiyorum diye yobaz, sen bir sokakta sigara içiyorsun diye allahsız olmadan. ben babamın zorla öğrettikleri için faşişt, sen okuduğun provoke amaçlı kitaplar yüzünden komünist olmadan, yaşayabileceksek o zaman zaten ütopya diye bir şey kalmaz ortada. insanlara insan oldukları için saygı duymayı, göstermelik saygı değil kıymet verebilmeyi öğrenebilmek olmalıdır türkiye nin ütopyası. asla gerçekleşmeyecektir, orası ayrı bir konu. daima düşman kardeşler olarak hayatlarımıza devam edeceğiz. ben senin ezanından rahatsızlık duyarken, sen benim saçlarımı görmek istemeyeceksin. ve hepimiz bu şekilde ölüp gideceğiz. ne yazık ki o tren kaçalı çok oluyor.
(bkz: kedidir kedi)
insan olmaktır.
türkiye'nin ütopyası ülke insanın tercihlerine saygı duymaktır, birbirimize düşmek için sebep aramamaktır, bölünmekten bu kadar haz almamaktır.

türkiye'nin ütopyası ülke insanını etiketlere, kısımlara, bölümlere, statülere ayırmadan sevmektir, sevebilmektir.
Türkiye'nin ütopyası insanların birbirini anladığı günün gelmesidir.Çünkü dört insanın bir anda konuşup hiçbirinin birbirini dinlemediği yer ancak Türkiye'de mevcuttur.Bunun gibi sonuçlar sonucunda bir ortak sonuca varamamak geçmişten beri var olan bir sorundur.En önemli çözüm noktası insanların biri konuşurken susmayı öğrenmesidir ancak bunu yapabilen adam toplumda parmakla gösterilmektedir.Dolayısıyla Türkiye'nin ütopyası dinlemek ve dinledikten sonra anlamaktır.