bugün

ülkemizin krizsiz gecirmesi gereken, düzlüğe çıkacagı yahut problemlerini çözmesine yakın olmadık bir krize girerek tekrar geriye düşmesidir.

ikinci dünya savasi bitiminden sonra düzlüğe cıkacagı ve ekonomik kalkınmaya baslayacagı zamanda olmadık bir hamleyle tek partili hayattan çok partili hayata gecmiş ve ardından demokrat parti iktidarıyla beraber amerikan mandası gelmiştir.

kıbrıs sorununu çözmek ve enflasyon ile ugrasmak isteyen demokrat parti kendini ihtilal ortasında buldu. (burada demokrat partinin eksi ya da artılarını tartısmıyoruz, bu noktalar belirli baslıklarda yeterince tartısılmıs halen de tartısılıyor!!)

ismet inönü, ihtilal sonrası başa geldikten sonra kıbrıs ve turkiye'nin dünya siyaseti üzerindeki yeriyle ilgili yeni açılımlar yapacakken yerini suleyman demirel'e ve adalet partisine bıraktı.

chp-msp koalisyonu iktidardayken kıbrıs harekatını gerçekleştirmiş ve ekonomik çözüm arayıslarındayken kendini bir anda yurtdışı kaynaklı ekonomik ve askeri kriz içersinde buldu.

bunlar sadece komplo teorisi mi yoksa dünya üzerinde oynan satrans oyunun birer hamlesi mi oldugunu hala yasadıgımız toplum üzerinde görmekteyiz.