turkiye de basbakan olmak

kesinlikle akıl karı bir iş değildir. normal insanca bir yaşam sürmek varken ömrünü devlete hizmet ederken değil, hortumlayıp cukkayı götüren menfaat sahiplerini yok etmek için harcarsın. gecesi gündüzü olmayan bu kutsal görevin en ağır bedellerini yüzünde ki çizgiler ve sana destek olan ailen öder her zaman.

ülkede inanılmaz boyutlarda bir sürü psikolojisi olduğundan kimseye tavsiye etmediğim meslek. ülkenin ağzına sıçsanız şakşakçılar her zaman vardır, ülkeyi refah seviyeye ulaştırsanız yerin dibine sokarlar. çünkü bu mesleğin özellikle türkiyede sosyolojik boyutunu tartışmak lazım. kim olursa olsun, başa gelen süper kahraman değil. elinde sihirli deyneği yok. hepsinin çalıştıkları kesin, ama bir boş çalışma var, cebe doldurma var bir de bu milleti severek, önemseyerek yapmak var bu işi.
ülke ekonomisi iyiye gider, başbakandan biliriz.
batarız başbakandan biliriz.
milli takım maç kazanır, ondan biliriz.
eleniriz ondan biliriz.
taktirname alırız, başbakan yapmıştır.
sınıfta kalırız, başbakan.
sıçamayız başbakan suçludur.

bu yüzden yıllardır nasıl bir ekibi, çalışma arkadaşları olduğunu bilmeden, sadece lidere oy atarız. bu yüzdendir ki, başa gelenler genelde, yakışıklı, hitab yeteneği olan, uzun boylu adamlar. oysa ki kafasının içine bakmayız.

sade bir özetle, türkiyede başbakan olmak hiç hayırlı bir iş değildir. sabırlılar.

oy vermeyip koyveren bir ülkede, dilediğince at koşturabilmenin ön koşuludur.

ticaretle uğraşıp, büyük oynamak istiyorsanız siz de şansınızı deneyin. ziyaretleriniz sırasında kredi alıp, işleri büyütebilirsiniz. ihale falan kasmanıza da gerek kalmaz böylece. cumhurbaşkanı olunca da sattığınız toprakların beşte biri büyüklüğünde bir ada alır, inzivaya çekilirsiniz.

millet açlıktan ölürken, zamlar altında ezilirken kristal bardaklardan su içer; kafanız hedeflenerek atılan yazar kasaları birilerinin annelerine toplatıp ülkenizden sürerken makam aracınızdan küfretmeye devam edersiniz. verilen sözleri çabucak unutabilirsiniz. seçim vaadlerini konuşurken enseye tokat göte parmak bir üslup seçip, sıra hesap vermeye gelince kraldan daha kralcı kesilip insanları yanınıza bile yaklaştırmazsınız, olur biter.

yalnız allah'ın adaletinden nasıl kaçacaksınız onu bilemiyorum. ona da bir formül bulunur kesin!