bugün
- bir sözlük kızını sahiplenmek18
- yazarların elit zevkleri10
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir14
- oruç tutmayan müslüman12
- eski yazarları özlemek9
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu10
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları10
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- chp'nin kölesi olmak9
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri14
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz13
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- şeriate göre lgbt'nin hükmü16
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- sahurdayız uludağ sözlük17
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği14
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü8
- icardi190544
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar10
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- en iyi çikolatalı gofret markası14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın36
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi10
- iftara davet edilecek sözlük yazarları23
- heykele tecavüz eden adam8
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- mental bozuluğu olan yazarlar sıralı tam liste21
yakın zamanda ayrılacağım sözlükten. bu yüzden biraz daha hızlı yazmak istiyorum. en azından ahmet yıldız ölmedi' nin entrylerine bakıldığında ne yaşadığı anlaşılsın, boşluklar kalmasın. askerlikte neler olduğu gibi...
ahmet yıldız ölmedi' nin kitabınının ismidir bu.
çok korkuyordum askerlikten. hatırladığım tek şey bu. bir de ayakkabılarımın büyük geldiği. bir de zayıf vücuduma oturmayan kamuflajlarım tabi ki. bir koğuş düşünün, içerisinde yüze yakın erkek var ve aralarında bir tek siz eşcinselsiniz. en azından öyle sanıyorsunuz kendinizi ilk zamanlarda.
ağlıyorum ben tüm gün. revire gidip derdimi anlatıyorum, " yapamam ben, yapamıyorum." diyorum. " ilk başlarda öyle olur herkese. ben sana iki gün istirahat yazayım, kafanı dinle. yani alışmak zorundasınız. başka şansınız yok ki."
oldum olası eşcinselliğimin değil asosyalliğimin cezasını çektim sanıyorum. askerlikteki hiç kimseye beni kabul etmeleri için bir şans tanımıyordum. tüm gün ağlıyordum sadece. korkudan sanırım. aslında korkulacak o kadar çok şey olmadığını anlayabilsem, bi şans tanısam ordakilere her şey güzel olucakmış. farkında değildim bunun.
kendime geldikten sonra eğitimler başladı ya da eğitimler beni kendime getirdi. bilemiyorum. sabahın köründe kalkıp soğukta koşmak gibi... kahvaltı yapmak, koğuşa gelmek. herkes için rutin olan işlemler bizim için de rutin olmuştu. alışıyordum zor da olsa.
arkadaşlarım sahipleniyorlardı beni. zayıf olduğumdan sanırım içlerinde bir acıma oluşmuştu bana karşı. izmirli bir çocuk vardı çağatay isminde. o dost oldu benimle, ağlamalarım kesilmişti artık. alışmıştım ortama ama yine de zorlanıyordum. çağatay bana " eşcinsel misin?" diye sorunca takıldım. cevap veremedim ona, korktum sanırım yine. " ben eşcinselim." diye devam ettirdi çağatay. kendim gibi olan birilerini görünce mutlu olmuştum.
dağıtımımız olana kadar çağatay' la harika anlaştık. ayrılmadık birbirimizin yanından... çağatay' ın annesi- babası da bilmiyordu eşcinsel olduğunu. zaten o da heteroseksüel bir yaşam sürüyordu. " neden geldin askere? eşcinselsin sen." dedim ben ona, " ailem" dedi. " sen neden geldin?" diye sordu, " kıçıma eldivenli bi parmak girsin istemedim." dedim.
yemin törenine annem ve babam geldi, izlediler beni. en ön sıralardaydım ben boyumun uzun olmasından dolayı. bana eğilmem söylendi, omzumdan hiza alındı ve tören başladı.
dağıtıma kadar normaldi sanırım her şey. en azından bi ay öncesine kadar bir travestiyle aynı evde kalan biri için fazla normal, fazla " heteroseksüel".
dağıtımdan sonra da fazla zaman geçmedi zaten, terhis oldum. 6 ay yaptım ben askerlik. sağlık sorunlarım nedeniyle terhis oldum. eşcinselliğin bir hastalık olmadığını savundum ama başka bir hastalıktan terhis edildim. aslında daha çok iş açtı bu olay başıma. neyse.
askere gidecek eşcinsellere " korkmayın !" demek en iyi tavsiye olur sanırım. birini bulun sadece, yalnız kalmayın. yoksa dağıtımımdaki " ben" gibi kafayı yersiniz.
askerden döner dönmez uğur' un yanına gittim. terhis olacağımdan haberi yoktu çünkü. şaşırdı beni görünce... " dönüş ne zaman?" dedi, " izin kullanmadım, terhis oldum ben." dedim. sebebini sordu, anlattım...
daha sonra da babamın yanına gidip, " bizim bi komutan vardı..." diye başladım anlatmaya...
sanki postalları ayaklarına büyük geldiği için ağlayan ben değilmişim gibi...
ahmet yıldız ölmedi' nin kitabınının ismidir bu.
çok korkuyordum askerlikten. hatırladığım tek şey bu. bir de ayakkabılarımın büyük geldiği. bir de zayıf vücuduma oturmayan kamuflajlarım tabi ki. bir koğuş düşünün, içerisinde yüze yakın erkek var ve aralarında bir tek siz eşcinselsiniz. en azından öyle sanıyorsunuz kendinizi ilk zamanlarda.
ağlıyorum ben tüm gün. revire gidip derdimi anlatıyorum, " yapamam ben, yapamıyorum." diyorum. " ilk başlarda öyle olur herkese. ben sana iki gün istirahat yazayım, kafanı dinle. yani alışmak zorundasınız. başka şansınız yok ki."
oldum olası eşcinselliğimin değil asosyalliğimin cezasını çektim sanıyorum. askerlikteki hiç kimseye beni kabul etmeleri için bir şans tanımıyordum. tüm gün ağlıyordum sadece. korkudan sanırım. aslında korkulacak o kadar çok şey olmadığını anlayabilsem, bi şans tanısam ordakilere her şey güzel olucakmış. farkında değildim bunun.
kendime geldikten sonra eğitimler başladı ya da eğitimler beni kendime getirdi. bilemiyorum. sabahın köründe kalkıp soğukta koşmak gibi... kahvaltı yapmak, koğuşa gelmek. herkes için rutin olan işlemler bizim için de rutin olmuştu. alışıyordum zor da olsa.
arkadaşlarım sahipleniyorlardı beni. zayıf olduğumdan sanırım içlerinde bir acıma oluşmuştu bana karşı. izmirli bir çocuk vardı çağatay isminde. o dost oldu benimle, ağlamalarım kesilmişti artık. alışmıştım ortama ama yine de zorlanıyordum. çağatay bana " eşcinsel misin?" diye sorunca takıldım. cevap veremedim ona, korktum sanırım yine. " ben eşcinselim." diye devam ettirdi çağatay. kendim gibi olan birilerini görünce mutlu olmuştum.
dağıtımımız olana kadar çağatay' la harika anlaştık. ayrılmadık birbirimizin yanından... çağatay' ın annesi- babası da bilmiyordu eşcinsel olduğunu. zaten o da heteroseksüel bir yaşam sürüyordu. " neden geldin askere? eşcinselsin sen." dedim ben ona, " ailem" dedi. " sen neden geldin?" diye sordu, " kıçıma eldivenli bi parmak girsin istemedim." dedim.
yemin törenine annem ve babam geldi, izlediler beni. en ön sıralardaydım ben boyumun uzun olmasından dolayı. bana eğilmem söylendi, omzumdan hiza alındı ve tören başladı.
dağıtıma kadar normaldi sanırım her şey. en azından bi ay öncesine kadar bir travestiyle aynı evde kalan biri için fazla normal, fazla " heteroseksüel".
dağıtımdan sonra da fazla zaman geçmedi zaten, terhis oldum. 6 ay yaptım ben askerlik. sağlık sorunlarım nedeniyle terhis oldum. eşcinselliğin bir hastalık olmadığını savundum ama başka bir hastalıktan terhis edildim. aslında daha çok iş açtı bu olay başıma. neyse.
askere gidecek eşcinsellere " korkmayın !" demek en iyi tavsiye olur sanırım. birini bulun sadece, yalnız kalmayın. yoksa dağıtımımdaki " ben" gibi kafayı yersiniz.
askerden döner dönmez uğur' un yanına gittim. terhis olacağımdan haberi yoktu çünkü. şaşırdı beni görünce... " dönüş ne zaman?" dedi, " izin kullanmadım, terhis oldum ben." dedim. sebebini sordu, anlattım...
daha sonra da babamın yanına gidip, " bizim bi komutan vardı..." diye başladım anlatmaya...
sanki postalları ayaklarına büyük geldiği için ağlayan ben değilmişim gibi...
Birden fazla olduklari kesindir.
eşcinsel olduğunu nedense birilerinin gözüne gözüne sokmak isteyen eşcinseldir. aklı şeyindedir bütün gün sanırım, genelde insanlar "biz kadınız", "biz erkeğiz" deme gereğini hissetmezken bunlar bar bar bağırmaktadır "biz eşcinseliz, bizi farkedin" diye. bunu sürekli belirterek takdir kazanmayı falan mı bekliyorsunuz, ulaşılması çok zor bir kademe falan mı eşcinsellik? ne yalama toplum olduk ulan. herkes kendine saklasa cinsel eğilimlerini, pankart açmasa lüzumlu lüzumsuz..
tek özelliği kürt ve ödp üyesi bir homo olduğu bilinen bir adamın neden ve hangi maksatla göz önüne çekildiğini açık eden eşcinseldir.
maksat propagandaysa, bir insanın ölüsünü, dirisini kullanmak bir takım sempatizanlar için abes değil maalesef.
başlığı tanımlayan yazıya baktığımızda; "aman tanrım .bnelik türkiye'nin bir gerçeği! işte askerlik bile yapıyorlarmış" şeklinde hayrete düşmemiz beklenmekte. eldiven takılmış ellerin g.te sokulması suretiyle bir takım muayenelerin yapıldığına inanmamız gerekmekte ve en önemlisi; her kürt hikayesinde bulunan en batıdan, izmirli; son derece türk bir .bnenin varlığına inanmamız beklenmekte. kürt ve homo olanı savunayım derken, kürtlerinde erkekliğine bok sürmeyeyim kaygısı yoğun velhasıl.
yürüyün gidin be.
(bkz: ahmet yildiz/#4016353)
maksat propagandaysa, bir insanın ölüsünü, dirisini kullanmak bir takım sempatizanlar için abes değil maalesef.
başlığı tanımlayan yazıya baktığımızda; "aman tanrım .bnelik türkiye'nin bir gerçeği! işte askerlik bile yapıyorlarmış" şeklinde hayrete düşmemiz beklenmekte. eldiven takılmış ellerin g.te sokulması suretiyle bir takım muayenelerin yapıldığına inanmamız gerekmekte ve en önemlisi; her kürt hikayesinde bulunan en batıdan, izmirli; son derece türk bir .bnenin varlığına inanmamız beklenmekte. kürt ve homo olanı savunayım derken, kürtlerinde erkekliğine bok sürmeyeyim kaygısı yoğun velhasıl.
yürüyün gidin be.
(bkz: ahmet yildiz/#4016353)
koğuşta götü sağlama alma nedenidir, yani adam abazalığa vurursa vay başımıza... şimdi ne öküz adamsız demeyin adam erkeklerden hoşlanıyor. ne yani de demeyin, sizi kız koğuşuna atsalar, yada kızı erkek koğuşuna... hiç değilse bir hareketlenme olur ama...
sevisirken basilanlari vardir. kotu bir kahkaha atmak geldi icimden.
bir er, gece yarisi tuvalete kalkiyor. tuvaletlerde alabildiginde genis**. bir aglama sesi duyuyor. nereden geliyor bu ses lan cumlesini haykiriyor. ardindan ses kesiliyor. biraz bekliyor, ardindan tekrar aglama sesi. sessizce tuvaletleri yokluyor. en sonunda bir tuvaletin kapisinin kapali oldugunu fark ediyor. ne oldugunu az bucuk tahmin ediyor ve kapiyi acmasi icin gorevlileri cagiriyor. tuvaletteki ikilinin pozisyonunu siz tahmin edin ve gorevlilerin saskinligini. tabi ikisine de kalp rahatsizligi teshisi. ikili anlattik ama olsun.
aaa yazik escinsel olduklari icin atilmislar demeyin simdi. sevisirken basiliyorlar iste.
bir er, gece yarisi tuvalete kalkiyor. tuvaletlerde alabildiginde genis**. bir aglama sesi duyuyor. nereden geliyor bu ses lan cumlesini haykiriyor. ardindan ses kesiliyor. biraz bekliyor, ardindan tekrar aglama sesi. sessizce tuvaletleri yokluyor. en sonunda bir tuvaletin kapisinin kapali oldugunu fark ediyor. ne oldugunu az bucuk tahmin ediyor ve kapiyi acmasi icin gorevlileri cagiriyor. tuvaletteki ikilinin pozisyonunu siz tahmin edin ve gorevlilerin saskinligini. tabi ikisine de kalp rahatsizligi teshisi. ikili anlattik ama olsun.
aaa yazik escinsel olduklari icin atilmislar demeyin simdi. sevisirken basiliyorlar iste.
askerden döndüğünde artık eskisi gibi sağlıklı iç organlara sahip olamayacak insan. ultra büyük boy çocuk bezi bile kullanması olağan dışı değildir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar