bugün

türk sanayisinin birçok kişi tarafından gözlemlenen eksikleridir.

* dünyaya açılmayı hedefleyen , ona göre üretim planlamasını , ürettiği ürünün kalitesini ayarlayan girişimci.

* Ihtiyaç olunan alana göre yönlendirilmiş ve üniversite'de o yönde eğitim almış çalışanlar.

* Üretilen ürünün iyi bir şekilde pazarlanması için yapılan tanıtım.
esnaf kafasından kurtulamamış patronlar.
bu insancıklar hala her işi kendileri yapmaya çalışır. sözde her yeniliğe açıktırlar. lakin olayı anlamamaya başladıklarında kıvırmaya başlarlar.

bak kıymetli müşteri. sen parayı vereceksin. işi bilen adamların zamanını ve bilgisini satın alacakın. her b.ku kendin yapmaya çalışmayacaksın. oturup sonuçları kontrol edeceksin.

aksini yaparsan. büyük esnaf olmaya devam edersin. gelişmiş sanayilerde bizi sömürmeye.

sanayiyi senden iyi bilen ya da yenilikleri benimsemiş elemanlarla çalışmaktan korkma. kimse senin elinden işyerini almaz.

tek kriterin işletmene sağlanan katkı olmalıdır. komplekslerinden kurtul.
hemen hemen her söktörde beceremediğimiz, markalaşma.
daha önce ülkemizde denenmemiş şeylerin üretimini caydırıcı biçimde engelleyen bürokratik duvarların aşılamaması. bir çok insana göre türkiyenin kalkınmasının engellenmesi için bu tür bilinçli çabalar sürmektedir.
(bkz: milli politika) en büyük eksik budur bunun ardından herşey gelecektir.
(bkz: para)
(bkz: tasima suyla degirmen donmez)
sanayide ilk ve en buyuk eksik, kazandigini yine isine yatiran patron olmamasidir. Gerisi detaydir.
adam gibi adam.
(bkz: arge)

(bkz: teknoloji üretimi)

türk sanayisi, yabancı yatırımcının buraya getirip kurduğundan başka birşey hemen hemen üretememekte olduğundan arge'ye verilen önem 0'ın altındadır. birşeyi çok üretmek değildir önemli olan teknolojiyi üretmektir. türkiye'de kişi özsermayesi ile kurulmuş ve türkiye'ye katkısı olan yegane branşlar; tersanecilik, tekstilcilikdir. tekstilcilik bugün var yarın yoktur.

ha bir de markalaşmak lazımdır tabii.
aile şirketi özelliğinden kurtulamayıp,bunun sonucu olarak kurumsallaşamama, muhasebe sisteminin zayıflığı,vizyon eksikliği, ağır vergi yükü ve en nihayetinde kötü niyetli yapılan çakallıklar.
kazıklandığının farkında olmaması.
- uluslararası pazarlara ulaşmayı düşünmemesi
- devlet ihaleleri ile büyümeye çalışmaları ve bunun için sürekli kirli ilişkiler içine girmeleri
- verimlilik ve kaliteye önem vermeyip bir tekel gibi varolmaya çalışmaları, sonra da uluslararası rekabetten şikayet etmeleri.

aslında o kadar da umutsuz değil türk sanayisinin durumu. ama yeni ortaya çıkan muhafazakar sanayiciler gerçekten böyle. adamalar sadece belediyelerin, devletin ihalelerine çalışıyor. tanıdıklar yoluyla ihaleleri alıyorlar. ne ihracat, ne de devlet dışında pazarlara ulaşma istekleri var.
gerekli sertifikaları alması gerektiğini , denetimlerden geçmesi gerektiğini düşünen firma bilinci eksikliği.

çoğu şey önemsenmemekte..
ulusal sermaye azlığı,ancak dış ülkelerle birlikte çalışabiliyor olmak. daha cumhuriyet ilan edilmeden izmir iktisat kongresi toplanmış bu konuyu tartışmıştı. yazik ki hala onu tartışıyoruz.
Türk olamaması. Kafamı çevirdiğim yer yabancı. Alayı satılmış.