bugün

Halkımızın büyük çoğunluğu büyük şirketlerin bünyesinde veya o şirketlere hizmet veren diğer küçük şirketlerin bünyesinde çalışan insanlardan veya tarımla uğraşan insanlardan oluşmaktadır. Kalan işsizler ise bu saydıklarımda çalışabilmek ve böylece hayatını devam ettirmek istemektedirler. Bu insanların politika ile ilgilenmesi pratik anlamda iş bulmak veya çıkar sağlamak için partilere üye olmak şeklinde gerçekleşmektedir. Bu ise politik olmak değil iş bulmak için bir şirketin verdiği hizmete kaydolmak gibidir. işini büyütmek için partiye üye olan diğer kısım ise bir bankaya başvurup işini büyütmek istiyor gibidir. Politik olmanın anlamının bir partiye üye olarak o partiyi desteklemek anlamına gelmesi olarak algılanması sakat bir anlayıştır. çünkü türkiye'deki partiler sermayenin güdümünde olan ve aslında biraz önce bahsettiğim iş bulma ve işini büyütme mekanlarıdır. büyük sermaye insanların gazının alınmasını ve kendisi için de yeni ekonomik fırsatların yaratılmasını sağlayacak liderler ve onların peşinden koşacak halk yığınları istemektedir. Bu yığınların partilere üye olması ile politik olmuş bir milletten söz edemeyiz. bilakis bu partilere üye olmuş kişiler partiler vasıtasıyla sermayenin kontrolüne girmiş kişiler haline gelmektedir. Örneğin tayyip erdoğan'ın işçiler için ayaklar tabirini kullanabilmesi ve tabanın bunu kabullenmesi ayrıca 1 mayıs 2008'de taksimde yaşanan rezilliklere rağmen tabanın ses çıkarmaması bunun bir göstergesidir. Bir nevi bu insanların aptallaştırılmasıdır. ayrıca mai'nin dsp-mhp koalisyonunda kabul edilmesi de buna benzer ayrı bir ikilemdir. Şirketlerde çalışan veya partilerde bu şekilde politik kontrol halinde olan halk politika ile içiçe olsa da apolitiktir. Bu apolitizm sadece sermaye kontrolünde düşünmeye zorlanmış bir sisteme sıkışmış olmasından solayıdır. yani insanlar partilerde istihdam edilmiştir. ama sokaklara çıkıp birşey protesto edemezler. etseler anında şirketlerinden kovulurlar veya bunun işe girmelerine engel olacağını bildikleri için zaten yapmazlar. ama bol bol politika tartışması yapıp edilgenliklerini onaylarlar, ayrıca kurtlar vadisi seyrederek öğrenilmiş çaresizlik aşısına tabi tutulurlar. Çünkü kurtlar vadisi onlara hiçbir şeye güçlerinin yetmediğini aşılar.