turk futbolunun kacirdigi yildizlar

türkiyede yöneticilerin taşşak oğlanı diye dalga geçtiği fakat avrupaya gidip parlayan yıldızlardır.

(bkz: kaka)*
(bkz: Ronaldinho)**
(bkz: Shevchenko)**
(bkz: appiah)*
(bkz: eto o)*
(bkz: nedved)*
(bkz: ronaldo)*

(bkz: ali lukunku)
(bkz: petre)
(bkz: bratu)
(bkz: ohen)
(bkz: preko)
(bkz: sabin ilie)
(bkz: babangida)

bu adamların yıldız diye getirildiği ülkeye gelmelerine bile şükretmek lazım aslında.
(bkz:
yalan yanlış transfer politikaları)

1994'te Samsunspor'un yöneticisi olan Nihat Yılmaz ve ailesi 1980li yıllarda Hollanda da yaşarlar ve burada 2. Ligde oynayan bir komşuları vardır. Yılmaz kardeşler, Samsunspor da yönetici olunca, Ceri diye hitap ettikleri futbolcu arkadaşlarını da Samsuna getirirler. Ancak o dönem Samsunsporun başında olan Romen teknik adam Gigi Multescu, Ceriyi beğenmez ve geri gönderilmesini ister.

Samsunda kaldığı bir hafta boyunca Ceri, antrenman aralarında Yılmaz kardeşlerle sanayi sitesindeki fabrikanın civarında takılır ve bolca tavşan kanı çay içip, esprili muhabbetlere iştirak eder. Sonraları sırasıyla Neerlandia, Campomaiorense, V.Setubal, Leeds, A.Madrid, Chelsea, M.Borough, Charlton ve Cardiff formaları giyecek olan Ceri, bizim bildiğimiz Jimmy Floyd Hasselbaink'in ta kendisidir.

Bizim bile yıllar sonra haberimiz oldu. Çok şaşırmış ve Multescu'ya bir o kadar da kızmıştık. Hatta geçenlerde o dönemde yrd. antrenör olan Mehmet Ali Çınar'a sordum. "Yapma ya, o siyahi genç Hasselbaink miymiş?" dedi.

(bkz: hasselbaink)

1993-94 sezonu öncesi Samsunspor, Bolu'nun Gerede ilçesinde hazırlık kampı yapmaktadır. Takım 2. Lig'den yeni yükselmiş ve Ertuğrul Sağlam'lı güçlü bir kadroyu da beraberinde taşımış. Teknik direktörlüğe Romenlerin başarılı bir ismi, Gigi Multescu getirilmiş. işte o günlerde menajerler vasıtasıyla pek çok yabancı futbolcu takdim edilir Samsunsporlu yetkililere. O isimlerden biri de 19-20 yaşlarında sarı saçlı, mahcup, cılız bir Finlandiyalı'dır. Adı Sami, soyadı ise Hyypia...

hikâyenin gerisini Multescu'dan dinledim: O zamanlar çok gençti. ismi bilinmeyen herhangi bir futbolcuydu. Gerede kampımıza katılmış, birkaç gün kalmıştı. Kendisini idmanlarda denemiştik. Ancak birkaç idmanla karar vermek bir hayli zordu. Zaten o dönemlerde oldukça ağırdı. Üstelik tecrübesizdi de. Tabii bir de takımda onun pozisyonunda (stoper) oynayan Ercan Koloğlu vardı -ki o aralar oldukça formdaydı. O dönemde Multescu'nun yardımcısı olan Mehmet Ali Çınar da Romen teknik adamın Hyypia'yı beğenmediğini doğruluyor. Samsunspor yöneticisi Tarık Darende de Finli oyuncunun uyum sağlayamadığı için ülkesine döndüğünü belirtiyor.

Netice itibarıyla, bugün pek çok kimsenin varlığını bile anamayacağı Hyypia, Samsunspor tarafından denenmek üzere Gerede'ye getirilmiş ve ağır olduğu gerekçesiyle gönderilmiş durumda. Yani tam bir Türk filmi klasiği gibi. Şampiyonlar Ligi finali öncesi yapılan basın toplantısında Hyypia çıkıp da;Hani bir zamanlar beğenmediğiniz cılız ama gururlu genç vardı ya; işte o benim! deseydi ne de eğlenceli olurdu değil mi?

(bkz: sami hyypia)

(bkz: sabri sarıoğlu)

(bkz: okan koç)

(bkz: yusuf şimşek)

zamanında fenerbahçe'ye mustafa denizli'nin zorla aldırttığı fakat yusuf istanbul'a gelmesiyle beraber her gece barlara pavyonlara takılarak futboldan soğumuş ve yedek kadrosuna çapa atmıştır. belki de yusuf'u türk futbolu kaçırmamıştır. yusuf kendi kendine kaçırmıştır, yazık etmiştir. bence şu anda türkiye'nin tartışmasız en iyi oyuncusudur ve 33 yaşında beşiktaş'a transfer olmuştur. belki türk futbolu yusuf'u 20 yaşlarında keşfetse yusuf'un kariyerinde en azından bir şampiyonlar ligi şampiyonluğu ya da bir real madrid bir chealsea bir barcelona çok rahat olurdu. o kapasite kendisinde mevcuttur. bunda en büyük suç o yıllardaki türk futbolunun ve gözlemcilerin yetersizliğidir.

samsunspor su an marsilya ve fransa milli takım kaleciliğini yapan mandanda'yı da , kampta deneyip beğenmemiştir. ( penaltılara giden bir hazırlık maçında denenmiştir)

(bkz: mandanda)

(bkz: franck ribery) *

(bkz: pascal nouma)
(bkz: uludagsozluk yazarlari)

(bkz: recep çetin) tüm rovaşataların korktuğu adamdı kendisi. taç çizgisinin oradan da gol atmışlığı vardı. fakat beşiktaş yaşlı diye gönderdi.

edit: bakınız takoz recep başlığına yönlendiriliyor. modlara teessüfler.