bugün

ayrılmaz bir ikilidir . genel olarak ; türbanlı olan doktor , öğretmen yada imamlarla ilgili entryler de hürriyet gazatesi referans olarak kullanılır . ilgili haberler büyük çoğunlukla daha sonra tekzip yesede bu o kadar önemli değildir .
bilumum dinci gazeteler bahsedilen "munferit" olaylari yayimlamadigi icin ortaya cikan mecburiyet.
zorunlu tashih, tekzip, doğrulama yapacağını bildiği halde bu uygulamayı devam ettiren gazetenin artık mide bulandıran tutumu. türban ve diğer dini simgelerden nefret edenlerin dahi nefret etmeye başladığı cılkı çıkmış cıvık habercilik tarzı. manşet sürmanşet işgal eden, asparagas kelimesinin bile ifade etmekte zorlanacağı bu durum bir zümrenin memnuniyetini elde etmek amaçlı girişilmiş ödev formatlı habercilik anlayışı sanki.

bir dönem yaşanan aydın doğan ve akşam gazetesi atışmasından elde edilen bir bilgi:

aydın doğan kent soylu olma yolunda ilerlediği yıllarda, bitinin kana doymaya başladığı dönemlerde içine dahil olmaya çalıştığı sosyetenin doğum günü partilerinden birine davet edilir. elinde çiçekle zili çalar, kapıyı kendisini tanımayan bir davetli bayan açar çiçeği alır ve kapıyı aydın doğan'ın yüzüne kapatır. aydın bey sonradan öğrenir ki; meğer, sosyete davetlerine çiçekle gidilmezmiş, çiçek aristokrat misafirden önce çiçekci tarafından bir kart ile ev sahibine ulaştırılır, çiçeği gönderen çiçekten sonra teşrif edermiş.

aydın doğan türbanla, şununla bununla uğraşacağına girmek için suratına çarpılan burjuva kapı sahipleri ile ilgilensin. onlara "asil azmaz, bal kokmaz" dersi versin. de, balı da kokutmayı başardı bunlar.
güncel Önemli Başlıklar